O örgütten bir süre tutuklu kalanlar basın açıklaması yaptı
Abone ol2000 yılında Tevhid-Selam örgütüne yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan ve bir süre tutuklu kalanlar Mazlum-Der’de basın açıklaması ...
2000 yılında Tevhid-Selam örgütüne yönelik yapılan operasyonda
gözaltına alınan ve bir süre tutuklu kalanlar Mazlum-Der’de basın
açıklaması yaptı. O dönemde örgüt lideri iddiası ile yargılanan
Mehmet Şahin’in açıklama yaptığı toplantıda, bir gazeteciyle
aralarında tartışma yaşandı.
2000 yılında Tevhid-Selam örgütüne yönelik yapılan operasyonda
gözaltına alınan ve bir süre tutuklu kalan Mehmet Şahin, Hakkı
Selçuk Şanlı, Abdülhamit Çelik, avukatları Cüneyt Toroman ve
Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar basın toplantısı
düzenledi.
’’28 ŞUBAT’TA EN ÖNEMLİ ARAÇLARDAN BİR TANESİ YARGIYDI’’
Toplantıda ilk sözü alan Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Cüneyt
Sarıyaşar, ‘‘28 Şubat darbesi sürecinde, topluma karşı yürütülen
operasyonun en önemli araçlarından bir tanesi de yargıydı.
90’lardan itibaren birbirinden farklı yüzlerce davada insanlar akıl
almaz iddialarla, işkenceli sorgulamalara dayalı uydurma
delillerle, adil yargılama ilkeleri yok sayılarak yargılanmış
neticede, polis onlarca terör örgütünün isim babalığını yapmıştır.
Bu örgütlerden birisi de uzun süredir gündemde olan Tevhid-Selam
örgütüdür. Kurucusu ve üyesi oldukları iddiasıyla defalarca işkence
edilen, cezalandırılan ve halen cezalandırılmakta olan sanıkların
bile ismini emniyet aşamasında öğrendiği bu örgüt dolayısıyla
yüzlerce insan gece yarısı operasyonu ile gözaltılara tutuklamalara
ve yargısız infazlara maruz bırakılmıştır. Bütün hukuk ilkeleri
çiğnenerek dönemin başbakanı Bülent Ecevit ve İçişleri Bakanı
Sadettin Tantan dahil önemli figürler, yakalananların Uğur
Mumcu’nun katilleri olduğunu söylemiş, ortada büyük bir hukuk
skandalı olduğu anlaşılınca da uzun süre tutuklu yargılanan
sanıklara sadece örgüt üyeliği ve yöneticiliğinden ceza
verilmiştir’’ dedi.
’’2011 YILINDAN BERİ HUKUKSUZ DİNLEMELER YAPILMIŞITIR’’
İlginç bir şekilde son günlerde gündemin yine yoğun şekilde yeniden
Tevhid-Selam örgütü üzerine getirildiğini belirten Sarıyaşar,
"Tevhid-Selam ismi üzerinde yürütülen operasyona odaklanmıştır.
Başbakan’ı ve en yakınındaki kişileri ülke ajanlığı ile suçlamak
adına 2000 yılında yapılan umut operasyonunun devamı niteliğinde,
2011 yılından beri hukuksuz dinlemeler yapılmıştır" diye
konuştu.
2000 yılında Tevhid-Selam örgütüne yönelik yapılan Umut
operasyonunda örgüt lideri olduğu iddiasıyla gözaltına alınan ve
uzun süre tutuklu yargılanan Mehmet Şahin ise, “Tevhid-Selam
dinlemeleri ile ilgili gözaltına alınan polis memuru arkadaşlar,
‘Bizi sahur vakti gözaltına aldılar. Biz oruç tutan insanlardık. 5
cüzüm kalmıştı okuyamadım’ dediler. Belli ki bu insanlar Müslüman
insanlar. Ben bu arkadaşlara sesleniyorum. Niçin bize komplo
kurdunuz? Bizi yıllardır dinliyorsunuz bizim Müslüman insanlar
olduğumuzu anlamadınız mı? Niye biz karşı bu komploları kurdunuz.
Biz sizin kardeşiniz değil miydik? Dün akşam serbest kalan bir
polis memuru eline verilen bir kağıttan okuyarak diyor ki, ‘Ben
PKK’lı değilim. KCK’lı değilim. İran ajanı değilim. Ben bu vatana
millete hizmet eden er oğlu erim’ diyor. Ben de diyorum ki 10 yıl
cezaevinde yattım. Bir sürü işkence gördüm. Ama ben bu ülkeyi terk
etmedim. Ben bu ülkede kaldım bu ülkede de mücadeleme devam
edeceğim. Ben birileri gibi kuyruğum sıkıştığı zaman Pensilvanya’ya
kaçmadım. İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren bir ülkeye
sığınmadım. Onlardan özel statü alarak malikanelerde yaşamıyorum.
Şimdi soruyorum sen misin er oğlu er ben miyim? Ben er oğlu erim.
Bu ülkede kalacağım. Sonuna kadar sizin gibi satılmışlarla mücadele
edeceğim” şeklinde konuştu.
Mehmet Şahin’in bu konuşmasının ardından toplantıyı takip eden bir
gazeteci, oturduğu yerden "Bu toplantı amacından çıktı. Burada bir
cemaati ve mensuplarını zan altında bırakıyorsunuz" deyince
toplantıda kısa süreli bir gerginlik yaşandı.
(İHA)