O olmasaydı

Milletin ‘Sana güveniyoruz Recep Tayyip Erdoğan’ sesi ile yola çıkarken, kurduğu partiyi 14 yıldır omuzlarında taşıyarak her defasında tek başına iktidarda tutmayı başardı.

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

Hangi partili olursanız olun..

Hangi görüşü benimsiyorsanız benimseyin…

Neresinden bakarsanız bakın..

Dünya siyaset tarihi böyle bir tarihi, böyle bir lideri yazmıyor..

Liderler açısından iniş ve çıkışlarla dolu dünya siyaset tarihinde önemli bir istisna karşımızda duruyor..

Elinizi vicdanınıza koyduğunuz zaman ‘Gerçekleri tarih yazar tarihi de Milletin Adamı’ sözü hiç de abartı olmaz diye düşünüyorum..

Olsa olsa hakkın teslimi olur..

***

Bir şiir yüzünden cezaevinde yatacaksın..

Yasaklı hale getirileceksin..

Size ‘Muhtar bile seçilemez’ diyecekler..

‘Önce Allah sonra Millet’ diyeceksin..

Yılmayacaksın..

Durmadan yürüyeceksin..

14 Ağustos 2001 tarihinde parti kuracaksın..

Bir yılda bütün illerde teşkilatlanmanı tamamlayacaksın..

Ardından..

15 ay sonra ülke seçime gidecek..

3 Kasım 2002 seçim günü ilan edilecek..

Sen ‘Hazır mıyız arkadaşlar’ diyeceksin..

Kaptan olarak sahaya çıkma zamanı geliyordu..

‘Haydi Bismillah’ diyerek 26 Eylül 2002 Perşembegünü  saat 11.00’de İstanbul Grand Cevahir Otel’de ‘AK Parti 3 Kasım 2002 Seçim Beyannamesi ve Seçim Kampanya Lansmanı’nı kamuoyuna deklare edip  ‘EFSANE’ müziği eşliğinde seçim startını verirken, o gün ‘HER ŞEY TÜRKİYE İÇİN’ sloganı ile sesleniyordu.

Çünkü kurumsal kimliğe, kampanyaya ve partiye ruhunu verecek olan cümle  “Her şey TÜRKİYE için” cümlesiydi.

Ve beklenen gün geliyordu..

3 Kasım 2002 milat oluyordu.

Mazlumların gür sesi inliyordu artık..

Sadece Türk siyaset tarihine değil, dünya siyaset tarihinde bir devir başlıyordu..

Ve o gün bugün aradan geçen 14 yılda kendi elleri ile kurup büyüttüğü partisi, tek başına iktidar koltuğuna oturmaya devam ederken, başbakanlığın ardından halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olma onuru ile tarihe adınızı yazdırıyordu  halkın Reisi!..

İŞTE O TARİHİ YAZAN ADAM RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DI..

Efsaneleşen  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminin ardından kurduğu AK Parti ile 14 yıldır Türkiye’de tarih yazan ve yazmaya devam eden adam..

Her  önüne çıkan zorlukta, çıkmaz sokaklarda Allah’ın ‘YÜRÜ YA KULUM’ dediği adam..

14 yılda yaşadığı bütün zorluklara, bütün iç ve dış oyunlara rağmen ‘Yıkıldı, yıkılacak’ denildiği günlerin ardından dimdik ayakta kalmanın başka bir izahı olabilir mi?

14 yıldaki dikenli yollar..

2013 yılında yaşanan Gezi olayları.

17-25 Aralık gibi atlatılması zor saldırılar..

Bütün bunların karşısında, kendi partisindeki birçok insan da dahil korkudan kenara çekilip onu yalnız bırakırken, o millet iradesine güvenerek tek başına bütün zorlukların üzerinden gelmesini bildi. Kaptan olarak gemisini  fırtınalı dalgalar karşısında ustaca korurken ‘HER ŞEY TÜRKİYE İÇİN’ diye haykırıyordu..

***

İnanılmaz bir duruş..

İnanılmaz bir irade..

İnanılmaz bir kararlılık..

Rakiplerini her defasında ustaca bertaraf eden zeka..

Yani..

İnanılmaz bir liderlik..

Evet tek başına Recep Tayyip Erdoğan..

Yok böyle bir siyasi tarih..

Yok böyle bir siyasi irade..

Yok böyle bir duruş..

Bir büyük başarı öyküsü..

Milletin ‘Sana güveniyoruz Recep Tayyip Erdoğan’ sesi ile yola çıkarken, kurduğu partiyi 14 yıldır omuzlarında taşıyarak her defasında tek başına iktidarda tutmayı başardı. Partisine oy veren seçmen iradesinin  ‘Oyumuzu onun için AK Parti’ye veriyoruz’ dediği dünya tarihinde bir lider varsa o lider Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değil..

Şu seçim tablolarına bir bakın..

Gerçekleri tarih yazar tarihi de Recep Tayyip Erdoğan dedik ya..

İşte o tarih..

***

3 Kasım 2002  (Erken genel seçimler)

AK Parti : %34.4

CHP        : %19.4

AK Parti 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidara gelirken,  estirdiği rüzgar ile 5 partiyi (DSP, MHP, RP, ANAP ve DYP) sandığa gömüp meclis dışı bırakıyordu.

***

28 Mart 2004 (Yerel seçimler)

AK Parti :%40.2

CHP        :%21.7

MHP      :%10.1

AK Parti 81 ilde 12’si büyükşehir olmak üzere toplam 1753 il ve ilçe belediye başkanlığını kazandı.

***

22 Temmuz 2007 (Genel seçimler)

AK Parti: %46.5

CHP : %20.8

MHP:%14.3

AK Parti 341 milletvekili çıkararak tek başına iktidar oldu.

***

29 Mart 2009 (Yerel seçimler)

AK Parti :%38.8

CHP: %23.1

MHP:%16.1

AK Parti 81 ilde 10’u büyükşehir olmak üzere 45 ilde belediye başkanlığını kazandı.

***

12 Haziran 2011 (Genel seçimler)

AK Parti: %49.8

CHP :%25.9

MHP:13.0

AK Parti 327 milletvekilliği kazanarak tek başına iktidar olma unvanını sürdürdü.

***

30 Mart 2014 (Yerel seçimler)

AK Parti:% 43.1

CHP:%26.4

MHP:17.2

AK Parti 81 ilde 18’i büyükşehir olmak üzere 48 ilde belediye başkanlığını kazandı.

***

Araya Cumhuriyet tarihinde ilk kez halkın tercih yapacağı  Cumhurbaşkanlığı seçimi girdi.

Tarih 10 Ağustos 2014

Üç aday yarıştı..

Bir tarafta Recep Tayyip Erdoğan

Diğer tarafta CHP ve MHP’nin başını çektiği muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu..

Öbür tarafta HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş..

Ve halk ilk turda tarihi bir zafere daha imza attı.

‘Yüzde 51.79 Milletin Adamı’ diyerek Reisi Cumhur’un adını koydu..

Recep Tayyip Erdoğan..

***

Ardından yine  seçimler..

7 Haziran 2015 (Genel Seçimler)

AK Parti ilk kez Recep Tayyip Erdoğan’ın genel başkan olmadığı bir seçime Başbakan Ahmet Davutoğlu ile girdi..

Sonuç..

AK Parti: %40.9

CHP: %24.9

MHP: %16.2

HDP: %13.1

***

AK Parti açık ara birinci olmasına rağmen 258 milletvekili çıkarabildi ve tek başına iktidar olamadı. Koalisyon hükümeti kurulamadı.

Bunun üzerine Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran sonrası ortaya çıkan tablo üzerine doğal lideri olduğu partisinde koalisyon olsun şeklinde sesler çıkmasına rağmen bütün ipleri yeniden eline alarak 'TEKRAR SEÇİM’ dedi.

Çünkü tek başına iktidar olunacağına herkesi inandırdı..

Erken seçim kararı alınmasının yolunu açtı..

‘1 Kasım Memleket Meselesi’ sloganı ile partisinin A’dan Z’ye bütün seçim stratejisini, yol haritasını belirlerken, bu muhalefet yapısı ile neden koalisyon olunamayacağını anlattı..

Muhalefetin ortaya koyduğu ama milletin onlara inanmayıp ‘Bunları ancak tek başına AK Parti iktidarı yapar’ dediği vaatlerini ortaya koydu.

Ve..

‘İlk günkü aşkla’ diyerek partisini 5 ay ara ile sandığın ikinci kez önüne geldiği millete emanet etti.

***

Ve inandığı millet ona karşılığını verdi..

1 Kasım 2015 (Erken genel seçimler)

AK Parti: %49.5

CHP :   %25.7

MHP: % 11.2

HDP: %10.7

AK Parti 317 milletvekili çıkararak üst üste 4 kez tek başına iktidar oldu.

***

Tablo ortada…

Kim ne derse desin bir gurur abidesi..

13 yılda bir büyük seçimler zincirinin başarı hikayesi..

Bu başarı hikayesini yazan adam hiç tartışmasız Recep Tayyip Erdoğan gerçeği..

Var mı böyle bir lider ustalığı..

Bu ülkede hizmet noktasında her alanda ‘Hayaldi gerçek oldu’ şeklinde başarı öyküleri yazdı..

Sağlıktan eğitime, ulaşımdan savunma sanayine..

Muhteşem hastaneler, üniversiteler, havalimanları, hızlı trenler, yollar, köprüler..

İMF’ye borçlarını sıfırlayan ve artık borç veren ülke gerçeği..

Daha niceleri..

Hizmette başarı öyküsü bu köşeye sığmaz..

***

Türkiye’de son 14 yılda bir siyasi parti farkı değil, bir büyük lider farkı gerçeği yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor..

AK Parti’den çok öte Recep Tayyip Erdoğan farkı!

O olmasa AK Parti olur muydu?

Olmazdı..

O olmasaydı..

AK Parti ile Türk siyasi tarihinde kendilerine güçlü şekilde yer bulan bakanlardan milletvekillerine, bürokratlardan belediye başkanlarına, il başkanlarından ilçe başkanlarına kadar kimse olamazdı!..

AK Parti’nin üzerindeki sihirli değnek Recep Tayyip Erdoğan’dır..

***

Öyle bir fark ki bu..

Ülkede öyle büyük kitleler oluştu ki ‘Erdoğan fanatizmi’ ortaya çıktı.

İşte 7 Haziran’dan 1 Kasım akşamına kadar geçen süredeki fark da Recep Tayyip Erdoğan farkından başka hiçbir şey değildi?

Açık olan bir gerçek var..

O olmasaydı AK Parti olmazdı!.

AK Parti’yi diğer partilerden 2002 yılından bu yana ayıran fark tartışmasız Recep Tayyip Erdoğan farkıdır.

AK Parti seçmen kitlesinin büyük bir çoğunluğunun oyunu onun için verdiği gerçeğinin anketlerden taşmasının anlamı da bu..

O nedenle muhalefetin de hedefinde AK Parti değil, hep o var!..

Dış odakların da!..

Muhalefetin ‘Sen Cumhurbaşkanı oldun artık partin üzerinden elini çek’ çıkışlarının anlamı da işte bu!..

Biliyorlar ki Recep Tayyip Erdoğan’sız bir AK Parti, bir dönem Özal’ın inşa ettiği, iktidara taşıyıp sonra Çankaya’ya çıkması ile elini üzerinden çekmesi sonucu dağılan ANAP gibi olur!..

1 Kasım öncesi ‘5. parti yalan rüzgarı’ bundandı!..

O nedenle son umut olarak ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ sloganlarına devam ediyorlar ya!

6 kez mağlup oldular..

7. de ufukta..

Çünkü muhalefet cephesinde değişen bir şey yok..

Böylesine inandırıcılığı olmayan, seçmenine umut veremeyen bir muhalefet anlayışının iktidar olma gerçeği bu ülkede var mı?

Yok!..

Ta ki onlar bir Recep Tayyip Erdoğan bulana kadar!..

***

Eskimeyen hep aynı sözlerle  güncellenmesi gereken  Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ona hitap edilerek yazılan   ‘Dombra’ şarkısının şu sözleri  bir lideri  ancak  bu kadar anlatabilirdi..

“Ezilenlerin gür sesi..
Suskun dünyanın hür sesi..
Göründüğü gibi olan..

Gücünü milletten alan..
Mazlumlara sırdaş olan,

Gariplere yoldaş olan….

Bu sözlerin ötesi var mı?”

Milletin damarlarında dolaşan Erdoğan duygusu işte bu!..

Ünlü düşünür Bıll Bethell’in çok güzel bir sözü  var..

Der ki;

‘Başarılı bir takımın birçok eli ama tek bir beyni vardır’

İşte o beyin tek başına Recep Tayyip Erdoğan..