O namlular Erdoğan'a dönecek!
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
İNTERNETHABER- MİT Müşteşarı Hakan Fidan'ın da
aralarında bulunduğu 3 MİT mensubunun ifadeye çağrılması sonrası
yaşanan gelişmeler CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü grup
toplantısında ana gündem maddesiydi.
BU SÖZLERE CEMİL ÇİÇEK ÇOK KIZACAK... TIKLAYIN
Hükümetin Hakan Fidan'ın yargılanmasına engel olmak için hazırlanan yasa tasarısını da yerden yere vuran Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a "Siyasi hayatının en büyük hatasını yapmaya hazırlanıyorsun" uyarısında bulundu ve ekledi:
"Bugün kurduğun çetelerin namlusu yarın sana dönecektir. Bu garabete bir son ver!"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisini grup toplantısında
kurmaylarına seslendi.
DEVLETİ AYAKTA TUTAMAZSIN
Arınç'a 'deve' yanıtı |
Kılıçdaroğlu, konuşmasının bir bölümünü ise Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç'a ayırdı. İşte Kılıçdaroğlu'nun polemiği
alevlendirecek o sözleri... TIKLAYIN |
"... Başbakan önce 'benden yana olanlar - benden yana olmayanlar' ayrımı yaptı. Şimdi de 'benden yana olan devlet kurumları' diyor. 'Bölücü' diyoruz yine de sesi çıkmıyor. Sayın Erdoğan, devletin bazı kurumlarını kendi tetikçisi haline getirdi. Tetikçiler yaratırsan yarın bu tetiklerin kime döndüğünü hesap edemezsin. O namlular yarın sana dönecektir. Gayrimeşru hale gelmiş bir devleti uzun süre ayakta tutamazsınız.
EN BÜYÜK HATA
Siyasi hayatının en büyük hatasını yapmak üzeresin. Siz kalkıp özel temsilcinizi savcıların elinden kurtarmak için bir yasa hazırlayabilirsiniz ama bu sağlıklı bir yasa değil. Bu devleti illegal konuma taşıyacak bir düzenlemedir. Özel bir görev için görevlendirdiğin kişileri zaten biliyoruz. Ama bunları kurtarayım derken, devleti gayrimeşru hale getiriyorsun.
APTALCA TEKLİF
Hazırladıkları aptalca bir teklif. Bu teklif 'Trafik ışıklarında kırmızı ışığı kaldırmak gibi aptalca birşeydir.' Bu bir hukuk cinayetidir.
Ne diyor o teklifte?
LİG TV'ye yaylım ateşi |
Pazar günü Orduspor taraftarının sesini kesen LİG TV
de Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerinden nasibini aldı. TIKLAYIN |
MİT mensuplarının veya Başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek için görevlendirilenler, ki bu bunlar kim ve kaç kişi belli değil, görevlerini yerine getirirken, görevi niteliğinden dolayı işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı haklarında soruşturma açılamaz. Ağır Ceza Mahkemeleri'nin görev alanına giren suçlara ilişkin ise soruşturma açılması ancak Başbakan'ın iznine bağlıdır.
Bu durum açıkça şudur:
Başbakan tarafından yönetilen bir çete kurulmak isteniyor. Çete üyelerini kim atayacak?
Başbakan...
Hangi demokraside bir başbakana çete kurma yetkisi verildiği görülmüş. Bir tek örnek göstersinler!
CUMHURBAŞKANI'NDA BU DOKUNULMAZLIK YOK
Görevleri suç işleme yetkisine sahip olup, gönüllerinde davranma güvencesi veriliyor. Milletvekillerine verilmeyen bir dokunulmazlık bu çeteye veriliyor. Milletvekili dokunulmazlıkları kalksın diyoruz. Onu kaldırmadan, şimdi de bu çeteye daha fazla dokunulmazlık veriliyor. Veren kim bir çete reisi...
GİT CUMHURBAŞKANI'NI ÖLDÜR!
Cumhurbaşkanı'nın dokunulmazlığı var ama vatan hainliği durumunda hakkında soruşturma açılabilir. Ancak bu çeteye vatan hainliği suçuyla bile dava açılamayacak. Cumhurbaşkanı'ndan da dokunulmaz olacaklar.
Başbakan çetesine gidip şunu diyebilir:
Gidin Cumhurbaşkanı'nı öldürün! Kimse de hakkında soruşturma açamayacak.
BAŞBAKAN YAPMAZ DEMEYİN!
Başbakan bunu yapmaz dersek akıllara şu soru gelir:
Peki yapmayacaksa neden böyle bir yasa hazırlıyor?
Başbakan da bu topa girer efendim girer!
Açıkça il başkanları toplantısında "Kılıçdaroğlu artık mercek altındasın. Nefesin adım adım takip ediliyorsun" diyor. Bir tek çetesi eksikti. Gidip şu ana muhalefet liderinin gereğini yap demek kaldı.
FAİLİ MEÇHULLERİN SORUMLUSU ERDOĞAN OLUR
Bu utanca kimse el kaldırmamalıdır. Bütün faili meçhul cinayetlerden sonra gözler Erdoğan'a çevrilecektir. Bütün faili meçhullerin tek sorumlusu o olacaktır.
HAKLI ÇIKTIM
Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın derken, 'Bu mahkemeler sizin aleyhinize döner' demiştim. Buradan Sayın Başbakan'a samimi bir çağrıda bulunuyorum:
Yargıçlara güvenmiyorum diyorsan, devleti illegal yapının içine sokarak bu sorunu çözmeye kalma!.
Özel yetkili mahkemeleri kaldıralım, hukukun üstünlüğünün temelinde yeni bir hukuk düzeni kuralım. Bizim hakkımız demokradir. Bu garabeti tümüylü bitirelim. Bunlar operasyon mahkemeleridir. Yarın namlunun kime döneceği belli olmaz, yarın bu namlular sana dönecektir.
HAKAN FİDAN DELİLLERİ KARARTABİLİR
Devletin savcısı şunu söylüyor:
'MİT görevlilerinin görevlerinin dışına çıktığına dair ciddi suç delilleri var. Görevimi yapıp, bu kişileri sorgulayacağım' diyor. Sen ne yaptın, önce savcıyı sonra da polisleri görevden aldın.
Burada soruşturulan kişi devletin bütün sırlarına sahip, her türlü delili karartabilecek bir konumda oturuyor. Soruşturmayı istediği gibi yönlendirebilecek bir konumda. MİT müşteşarını orada tutarak neyi amaçlıyorsun?
Aslında Erdoğan bu yasayla kendi paçasını kurtarmaya çalışıyor.
KOLTUĞUNUZDA OTURACAK MISINIZ?
Buradan sessiz kalan barolara, üniversite rektörlerine, sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum:
Niye sesiniz çıkmıyor?
Hem üniversitede rektör olacaksınız, hem de oturup koltuğunuzda sesinizi çıkarmayacaksınız. Üniversitelilerin ensesinde boza pişirmeye alıştınız. Bunlar üniversite mi? Ortaçağ'ın medresesi mi?
İLKESİZLER, UTANMAZLAR
Bu ilkesizler, utanmazların tek görevi CHP'ye saldırmak. İlla CHP'ye saldıracaklar. AKP onların kutsal mekanı. Enselerine vurup, ağızlarından lokmayı alsalar yine sesleri çıkmazlar. CHP'ye ne söylerseniz söyleyin bizi asla yıldıramayacaksınız.
İktidarda da birsürü beceriksiz, ilkesiz adam var. Rum kesimi petrol arayınca esip gürleyen, sonra kuyunun altına pusan adamları biz bilmiyor muyuz?
İSHAL-İ KELAM
Bir de Başbakan Yardımcısı var. Çıkıp ne dedi?
"Suça bulaşmadan örgüte sızmak mümkün değildir" Suça bulaşmayı meşru hale getiriyor. Bu bilgisiz arkadaşa, cahil arkadaşa şunu söylemek isterim:
Devlet meşru bir kurumdur. Meşru bir yapıdır ki insanlar haklarını yargıda arıyor. Devletin kurumları illegal yapının bir parçası olsun diyorsun. Bu başbakan yardımcısı ishal-i kelamda bulunmuştur.
Ben o arkadaşa şunu soruyorum:
Suça bulaşmadan kabineye girmek mümkün mü, değil mi?