O maden 16 kez denetlenmiş
Abone olÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği madenin 2 yılda 16 kez denetlendiğini söyleyerek, “So...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’da 301
işçinin hayatını kaybettiği madenin 2 yılda 16 kez denetlendiğini
söyleyerek, “Soruşturma devam ediyor. Rapor ortaya çıktıktan sonra
suçlu kim, neden çıktı ortaya çıktı. Zerre kadar kimsenin şüphesi
olmasın” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’da yaptığı
incelemenin ardından Manisa il merkezinde oluşturulan kriz masasını
ziyaret etti. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Yadigar Gökalp İlhan
ve SGK İl Müdür Vekili Nesrin Aras ile birlikte SGK İl Müdürlüğü
Toplantı Salonu’nda yaşananlarla ilgili basın açıklaması yapan
Bakan Çelik, maden faciasında hayatlarını kaybedenlere rahmet,
ailelerine de başsağlığı diledi. Bakanlık olarak Salı gününden
itibaren Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığında Manisa il merkezinde
bir kriz masası oluşturduklarını belirten Çelik, “Bu kriz masası
bugüne kadar 288 şehidimizin dosyasının kimlik tespitin
gerçekleştirdi. Yapılacak olan bütün çalışmalar hayatlarını
kaybedenlerini geri getirmeyecek. Onların acılarını, ailelerin
acılarını, milletin acılarını dindirmeyecek. Geride kalanlar
şehitlerimizin bize emanetidir” dedi.
YAPILAN İŞLEMLER
SGK bünyesinde hayatlarını kaybedenlerle ilgili 3 işlem
yaptıklarını söyleyen Çelik, “Bunlardan birincisi hiçbir şarta
bağlı kalmaksızın ölüm gelirinin bağlanmasıdır. Bugüne kadar 169
dosyanın ölüm geliri bağlanması hazır hale getirildi. Bunlardan
34’ü hak sahipleri olan 83 kişiye ölüm geliri bağlanması şeklinde
sonuçlanmıştır. Diğer hak sahiplerine de ölüm gelirinin
bağlanmasıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. İkinci olarak ölüm
aylığı bağlanması çalışmasıdır. Bu çeşitli şartlara bağlı. 5 yıl
sigortalı olmak, 900 gün prim olması şartı gibi şartlar var.
Bunlarla ilgili geçtiğimiz yıllarda Van depreminde meydana gelen
acı olaylar neticesinde düzenleme yapmıştık. Arkadaşlarımız ölüm
aylığının bağlanmasıyla ilgili teknik konuda çalışmalarını
tamamlıyorlar. Üçüncü olarak şehitlerimizin hak sahipleriyle ilgili
bir defaya mahsus olmak üzere 415 TL cenaze yardımı ödenmesi
yapılacaktır. Bütün bu hizmetleri Sosyal Hizmetler Kurumu, Manisa
il müdürlüğü çerçevesinde gerçekleştiriyor. Diğer illerde
olmalarına rağmen şehitlerimizin, oradaki il müdürlükleri ile
irtibatlı olmak üzere, şehit hak sahiplerinin evlerine gidilerek,
burada yapılan işlemler, kendi oturdukları meskenlerde, kendilerine
teslim edileceğini bir kez daha belirtmek istiyorum" diye
konuştu.
“İDARİ VE ADLİ OLARAK HER ŞEY AYRINTILI BİR ŞEKİLDE
İNCELENİYOR”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bu müessif olayın
meydana geldiği ocakta, müfettişlerin çalışmalara başladığını dile
getiren Bakan Çelik, şunları kaydetti:
"Fakat bu konu ile ilgili incelemelerde henüz ortaya çıkan rapor
olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Ocak incelemeye hazır
hale gelir gelmez başlanmış olan bu çalışmalar çerçevesinde dün
itibarıyla müfettişlerimiz de oraya indiler. Zaten idari ve adli
olarak her şey şu anda ayrıntılı bir şekilde incelenmeye başladı.
Ama henüz ortaya çıkış bir rapor yok. Ayrıntısına kadar,
çalışmaları teknik heyetler yapılacak. Kamuoyuyla bu çalışmalar
paylaşılacak."
Bakan Faruk Çelik, Ali Tezel’in Suriye’den 200 insanın madenin
içinde olduğu iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Burada bir
kriz masası oluşturduk. Bir merkezden yürütülüyor çalışmalar. Çok
sağlıklı bir şekilde çalışıyoruz. Şeffaf bir şekilde
bilgilendiriliyor insanlar. Ocakta kaç kişi varsa durum ondan
ibaret. Bunun dışında bütün haberler Suriye örneği gibi değil.
Spekülatif haberler kamuoyunu yanlış bilgilendirme istenmeyen bazı
tepkiler olur. Bunlar doğru bilgiler değil. İtibar edilmesi kriz
masasından gelen bilgilere. Kim nerede görmüş? Bilgi belge varmış.
El insaf diyorum. Medyanın görevi bu değil. Kriz merkezinden
gelecek olan bilgiler esas bilgilerdir. Her saat bu açıklamalar
yapılır” dedi.
Maden faciasıyla ilgili idari soruşturmanın yapıldığını kaydeden
Bakan Çelik, “300 kişi hayatını kaybetmiş. Burada idari adli
soruşturma yapılır. Mevzuatın tamam olması demek? Bu işin sahibi
var, çalışanı var. Nerede bir arıza var ise orada bir arıza sorun
alanı var demektir. İş Sağlığı Güvenliği yasası 2012 yılında işçi
ve işverene söylüyorum çok zor çıkardık bu yasayı. Türkiye ilk kez
2012 yılının ortalarında bir iş sağlığı güvenliği yasasına kavuştu.
Bu Türkiye’nin dört bir tarafında farkındalık oluşturmak istedik.
Keşke bütün kesimler iş sağlığı konusuna duyarlılığı en az bugüne
yakın gösterselerdi. Keşke yaygın tartışabilseydik” diye
konuştu.
İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bugüne kadar 7 kez haber olurken,
dört gün içinde 400’ün üzerinde haber olduğunu vurgulayan Bakan
Çelik, şunları kaydetti:
“Normal zamanda böyle haberler yoktu. Normal zamanlarda madenlerin
daha ayrıntılı konuşulması lazım. Bizim Çalışma Bakanlığı
tarafların olduğu bir bakanlık. Tam iki yıldır gündemimizde taşeron
yasası var. Taşeronluğun sömürüye dönüştüğünü söyleyen bir bakanım
ben. Bunun tarafları var ama. İşverenler var, odalar var, işveren
sendikaları var. Bunu bir an önce çıkarmak gerekiyor. Çalışma
koşullarının sağlıksızlığı olmaması için bu ve benzer çalışmalar
bitirilmeli. Bugün bir savunma günü değil. Ama bu işleri bilen biri
olarak söylüyorum; keşke bunların hiç biri olmasaydı da bu acı
hadise olmasaydı. Buradaki konuşmalar da olmasaydı. Öyle bir tablo
ki bu. Söylenecek fazla bir şey yok.”
“İŞ SAĞLIĞI YASASININ AB MEVZUATINA UYGUN”
İş sağlığı yasasının AB mevzuatına uygun olduğunun altını çizen
Çelik, “Eğitimler acil durum planlanması. Acil bir durum meydana
gelirse ne olacak? Ne yapılacak? Bunun uygulama zorunluluğu var.
Savcı bey bu çalışmayı yaparsa bunun uygulamasına bakılması lazım.
Olay meydana gelirse nasıl müdahale edilecek? Bunun programlanması
yapılması yazım. İş güvenliği uzmanları var. 24 saat eksiklikleri
takip edecek. Periyodik denetimler var. 8 kez ocakta denetim
yapılmış. 2 yılda 16 teftiş yapılmış bu madene. Eksiklerin
giderilmesi eğer eksiklerin konumu çok farklıysa ocaklar
kapatılmıştır. Kimsenin gözünün yaşına bakılmamış. Hangi koşullarda
maden kapatılır belli. Mevzuatta eksiklik yok demek değil. Kendini
yenilemesi gerekiyor” dedi.
Şirket yetkililerinin madencilerin ailelerine gelip tazminat
almamaları için bir kağıt imzalatması iddialarıyla ilgili olarak
Çelik, “İdari ve adli soruşturma devam ettiği için görüşme
talebinde bulunan işçiler oldu. Onlarla bire bir görüştüğümüz oldu,
olacak. Ama genel bir görüşmeyi bu soruşturmalar döneminde yapmayı
doğru bulmuyorum. Tehlikeli işyerlerinde bir beden gibi hareket
etmemiz gerekiyor. Herkes gördüğü eksikliği bildirmesi gerekiyor.
Benim, senin göremediğini çalışan kardeşin görüyorsa bir telefon
kadar yakın. Bunlar hemen teftişe, hemen giderilmeye dönüşebilir.
Bu şekilde bize bir dönüş gelmedi. SGK müdürlerimiz bizzat aileleri
yerlerinde ziyaret edecekler. Onların kendilerine söylediklerine
itibar etsinler. Devletimin onların yanındadır. Kanuni hakları
neyse, bunları zaten alacaklar” dedi.
Soruşturmayı yapacak olan savcılardan birinin AK Parti’den başkan
adayı olmasıyla ilgili olarak Bakan Çelik, “Savcılarımızı bu
şekilde zan altına almak doğru değil. Sade bir savcı değil, birden
çok savcı görevlendirildi. Adli açıdan soruşturma devam ediyor.
Teknik ekibin olayın nedenini ortaya çıkarmaları son derece
önemlidir. Bu raporu beklememiz gerekir. Ekibin söylediğine göre
ezber bozan bir tablo. Rapor ortaya çıktıktan sonra suçlu kim,
neden çıktı ortaya çıktı. Zerre kadar kimsenin şüphesi olmasın”
diye konuştu.
"OLAYI SİYASİ BOYUTA ÇEKMEK HAYATLARINI KAYBEDENLERE KARŞI YAPMAMIZ
GEREKEN ASLİ GÖREVDEN BİZİ UZAKLAŞTIRIYOR"
Hükümetin maden sahibini koruduğu iddialarıyla ilgili olarak Çelik,
“Bunlar yanlış şeyler. Şu noktada böyle bir bilgi, delil elimizde
olmadığına göre bütün değerlendirmeler bireysel değerlendirmeden
genel değerlendirmeye dönüşüyor. Sanki doğruymuş gibi bir algı
oluşturulmaya çalışılıyor. Bütün bu bilgiler yanlış. 300 kişinin
hayatını kaybettiği bir yerde kimin kimin adamı olduğu, kim kimin
yanında diye sorulabilir mi. İnsana saygımızı varsa böyle bir şey
aklımızdan bile geçmez. Kimse bunun suçlusu, cezasını en ağır
şekilde çekmeli. Burada kolaya kaçıp, olayı siyasi boyuta çekmek ve
oradan başka noktalara konuyu taşımak hayatlarını kaybedenlere
karşı yapmamız gereken asli görevden bizi uzaklaştırmış gibi bir
şey oluyor. Bu tartışmalar şimdi yapılmasın” dedi.
Maden sahibinin çalışmalar bittikten sonra madeni açacağıyla ilgili
sözlerine Bakan Çelik, “Çalışma açısından sağlıklı bir zemin
olmadığı sürece tabi ki çalışma yapılmayacak. Ama güvenlik
önlemlerinin alındığı bir noktada bütün işletmelerde olduğu gibi bu
çalışma da işletilebilir. Ama önce eksikliklerin ve teknik sürecin
tamamlanması sürecindeyiz. Taşeron çalışan yok, kayıt dışılık yok.
18 yaşın altında çalışan yok. Bunlar bizim kurumlarımızda olan
resmi bilgiler. Bizdeki kayıtlar 18 yaşından sonra olduğunu
gösteriyor” diye konuştu.
(İHA)