O korkunç cinayetin anatomisi
Abone olGözü döndü, tüm ailesini katletti! Peki bu cinayetin ardındaki asıl gerçek ne? İşte o korkunç cinayetin anatomisi;
Adana'da 8 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan
zanlının oturduğu eski ve yeni apartmanların kapıcıları, komşuları
ve yakınları, olayı duyan herkes gibi ''şaşkınlık''
yaşıyorlar.
Toros Mahallesi'nde, eşi ve çocuğu ile oturduğu evden, yaklaşık 3
ay önce kentin lüks semtleri arasında sayılan Turgut Özal
Bulvarı'ndaki bir apartmana taşınan zanlı Murat Y'nin eşinin,
kendisine ait gelinlik dikimi yaptığı bir iş yeri bulunuyor.
Murat Y'nin oturduğu eski apartmanın kapıcısı, onun zaman zaman
çocuğunu
Türkiye güne korkunç bir katliam haberiyle uyandı. Adana'da bir
dairenin kapısını çilingire açtıran polis evde 8 kişinin cesediyle
karşılaştı. Evdekilerin hepsi de akrabaydı. Katil zanlısı olaydan birkaç saat sonra elinde silahla yakalandı. 38 yaşındaki Murat Y. evin diğer oğluydu. Annesini, babasını, ablasını, abisini, yengesini ve 3 yeğenini öldürdüğünü itiraf etti. Ayrıntılar için TIKLAYIN... |
alarak parkta ve bahçede gezdirdiğini, güler yüzle selam
verdiğini, sakin bir insan gibi göründüğünü, psikopat ruhlu birine
de benzemediğini belirterek, ''Olaya biz de inanamadık.
Ancak, onun borç batağında olduğunu biliyorduk. Eve her gün haciz
memurları geliyordu. Hatta dün adliyeden onun adına bir yazı daha
gelmişti. Buradaki son birkaç aylık aidatlarını bile ödemedi.
Birkaç kez aradım, geleceğini söyledi gelmedi'' dedi.
Murat Y'nin yaklaşık 3 ay önce taşındığı Turgut Özal Bulvarı'ndaki
apartmanın kapıcısı ise onu apartmanda pek görmediklerini, oğlunun
anaokuluna, eşinin de her gün kendi iş yerine gittiğini belirterek,
''Çocuğu, okuldan eve geldiğinde bir yakını
karşılıyordu'' diye konuştu.
Murat Y'nin eşinin bir yakını ise genç kadının yaşadığı şokun
etkisinden kurtulamadığını, 6 yaşındaki oğluyla birlikte oturduğu
apartmanı terk ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
AYRINTILAR HABERİN
DEVAMINDA...
KATİL ZANLISI BORÇ İÇİNDE
''Murat Y'nin ailesiyle sürekli problemleri vardı.
Ailece pek görüşmezlerdi. Problemleri de alacak-verecek
sorunlarından kaynaklanıyordu. Bana bir keresinde,
ailesinin tüm parasını aldığını, geri ödemediğini anlattı.
Kent merkezindeki dolmuş hatlarını kiralar, şoför bulur
çalıştırırdı. Para sıkıntısına girince duraklarını da satmak
zorunda kaldı. Ancak, eşinin ailesi onlara her zaman destek
olurdu.''
CİNNETİN ANATOMİSİ
Psikiyatr Sabri Yurdakul ise insanın, çok sayıda insanı, üstelik
kendi ailesinden bireyleri öldürmesinin, ancak çok büyük bir ruhsal
sıkıntı ile ortaya çıkabilecek bir durum olduğunu söyledi.
Yurdakul, cinnet getirmenin bir anlık olay olduğunu, o anda kişinin
sağlıklı ruh halindeyken yapmayacaklarını bir anda yapabildiğini
kaydederek, ''Bu yüzden o kişiyi tanıyanlar daha fazla şok yaşar.
Bir cana kıyacak kişinin mutlaka asık suratlı, çatık kaşlı, agresif
görüntülü olması gerekmiyor. Çok durağan görünen kişiler de aynı
ruhsal çöküntüyle cinayet işleyebilir. Yani cinayet işleyecek yüz,
ya da işlemeyecek yüz diye bir şey yoktur'' dedi.
Bu olayda zanlının cinnet getirip getirmediğini söylemenin doğru
olmayacağını ifade eden Yurdakul, ''Ancak, anlamını
irdeleyecek olursak cinnet, muhakemenin yitirildiği, öfkenin
kontrol edilemediği, sakinleşildiğinde ise pişman olunacak şeylerin
yapıldığı bir patlama noktasıdır'' diye konuştu.
Psikiyatr Yurdakul, kişinin en yakınlarının bile canına
kıyabilmesinin bir anlık ruhsal durum ile ortaya çıkabileceği gibi
kimi zaman insanın içinde bulunduğu sıkıntılar ve bu sıkıntıların
çözümü karşısında yaşanan çaresizliğin sonucu olabileceğini
kaydetti.
Her insanın yaşamının bir devresinde maddi ya da manevi nedenlerle
ruhsal çöküntü yaşayabileceğini, ancak çoğu insanın bu sıkıntıları
karşısında psikiyatr ya da psikolog desteği almaktan çekindiğini
ifade ederek, ''Oysa, bu desteği almaktan hiç kimse çekinmemeli''
diye konuştu.