O konuşmalar yalanlandı
Abone olMilliyet Gazetesi, Başbakan Erdoğan'la Yaşar Büyükanıt arasında inanılmaz bir diyaloğun geçtiğini iddia etmişti. Fakat Başbakanlık'tan yanıt gecikmedi.
Milliyet Gazetesi bugün yayımladığı bir haberle,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile o dönem Kara Kuvvetleri Komutanı
olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasında bir
gizli görüşme yapıldığını iddia etmişti. Konuşmaların boyutu ise
inanılır gibi değildi.
İddiaların üzerine, Başbakanlık'tan Milliyet'e sert tepki geldi. 'Hayali konuşmalar' başlığı ile Başbakan Erdoğan ile Yaşar Büyükanıt'ın arasında geçtiği iddia edilen diyalog yalanlandı.
İşte Başbakanlık'tan gelen açıklama;
''Bugünkü Milliyet gazetesinde 'hayali konuşmalar' başlığı ile hezeyan olduğu peşinen kabul edildiği halde Sayın Başbakanımız ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Yaşar Büyükanıt'ı hedef alan bir karalama senaryosunun gündeme getirilmiş olması gazetecilik ciddiyeti ve sorumluluğu ile bağdaştırılmamaktadır.
Kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetinin ürünü olan bu
hezeyanların hangi maksatla gazete sayfalarına taşındığı hususunu
kamuoyumuzun takdirine bırakıyoruz.''
Milliyet Gazetesi'nin iddia ettiği diyaloglar
HÜKÜMETİN TSK'YA KARŞI KONUŞMALARINA DAHA FAZLA GÖZ
YUMAMAYIZ
Büyükanıt: Sayın Başbakan Şemdinli iddianamesi
kapsamında elde ettiğimiz istihbarat TSK’ya karşı hükümetinizin ve
partinizin bir komplo içinde olduğunu gösteriyor.
Bana ve TSK’ya karşı tavrınızı ve YAŞ’a yönelik dış destekli oluşum
tezgâhını kabul etmemizi ve sessiz kalmamızı bekleyemezsiniz. Eğer
bugüne kadar TSK olarak, sorumlu paşalar birçok tepkiyi Anayasal
platformda şahsınıza ve makamınıza iletmemişsek ülkemizde bir kaosa
malzeme edinmekten çekinmemizdendir, ‘TSK konuştu, ekonomi
çöktü’ dedirtmemek için kamuoyuna açık konuşmadık.
Ama hükümetinizin ve partinizin dış destekli TSK’ya yönelik
hamlelerine çok fazla seyirci kalamayız.
TÜRKİYE ARTIK TSK'NIN KONTROLÜNDE DEĞİL
Erdoğan: Sayın Paşam, korkmayın ‘TSK
konuştu’ diye Türkiye’de ekonomik kriz çıkmaz. Dünyanın
önde gelen finans kuruluşlarıyla anlaştık. Şemdinli iddianamesinde
size ve TSK’ya yönelik araştırılması gereken ne varsa
araştırılacak. Türkiye artık TSK’nın kontrolünde bir ülke
değil, millet idaresinin hâkim olduğu bir ülke olacaktır.
TSK’da bir paşa da konuşsa ekonomide bir şey olmaz. Rockefeller
gibi dünyanın en zengin, en güçlü gruplarıyla birlikte hareket
ediyoruz.
TÜRKİYE'YE KARŞI BİR KOMPLONUN İÇİNDESİNİZ
Büyükanıt: Sayın Başbakan, bu üslup
Türk Hükümeti’nin Başbakanı’na ait olamaz. Dünyanın önde
gelen finans kuruluşları ile TSK’nın Anayasal sorumluluklarını
yerine getirmesini engellemek için mi anlaştınız? Sayın
Başbakan, Türkiye’ye karşı bir komplonun içindesiniz.
Şemdinli’de Türk askerine karşı girişilen linç hareketinin
arkasında partinizi iktidara taşıyan dış güçlerin istihbarat
servisleri var. Sayın Başbakan, Şemdinli araştırılırsa TSK
aklanır, ben aklanırım ama siz bu işin altında kalırsanız.
Sayın Genelkurmay Başkanım, soruşturmaya gerek görmeyerek beni
değil, Türk Hükümeti’nin onurunu ve haysiyetini korudu. Şayet,
Şemdinli iyice soruşturulursa o işin ardından siz, sizin
müsteşarınız ve sizi destekleyen dış güçler görülecekti.
Hükümetinizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil ettiğini
unutuyorsunuz. Sayın Başbakan, siz Türkiye Cumhuriyeti’nin
Başbakanı değil, Rockefeller’ın başbakanı
olmuşsunuz.
ŞEMDİNLİ'NİN ARDINDA TSK'NIN SAVAŞ LORDLARI
VAR
Erdoğan: Sayın Paşam, istihbaratınız yanlış,
Şemdinli’deki hadisenin ardında TSK’daki “Savaş Lordları” var.
ASIL SİZİN PARTİNİZİN ARKASINDA SAVAŞ LORDLARI VAR
Büyükanıt: O “Savaş Lordları”, AKP’yi iktidara
taşıyanların içinde. Sizin ve partinizin arkasında “Savaş Lordları”
var. Bazı müttefiklerimiz, partinizi ve sizi “Truva Atı”
olarak kullanıyorlar. Siz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin
Başbakanı değilsiniz, ‘Savaş Çuval olayını Türk Silahlı
Kuvvetleri’ni cezalandırmak için sizi iktidara getiren ABD içindeki
güçlerle birlikte tezgâhladınız. Şemdinli hadisesini sizi
iktidarda tutmaya çalışan siyonistler ve İngilizler
kurguladı. Siz Türk milletine değil siyonistlere güvenen
bir korkaksınız! TSK bu durumu eninde sonunda ortaya
çıkaracaktır.
KİMİ İSTERSEM ONU GENELKURMAY BAŞKANI
YAPARIM
Erdoğan: Türkiye, bizim kontrolümüzde, TSK
da benim kontrolümde. Kimi istersem onu paşa, Genelkurmay Başkanı
yaparım. Biz ABD ile anlaştık, Irak’a da İran’a da
Suriye’ye de birlikte operasyon düzenleyeceğiz. BOP’ta ABD bizi de
ortak olarak görüyor. Sayın Paşa, Türkiye artık TSK’nın elinde
değil.
SİZLER GERÇEK MÜSLÜMAN OLAMAZSINIZ
Büyükanıt: Bu görüşmeyi Sayın Genelkurmay
Başkanıma rapor etmek zorundayım. Sizler, gerçek Müslüman
olamazsınız, sizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olamazsınız? Bu
haliniz apaçık bir ihanet.
İhanetiniz cezasız kalmayacaktır. Bu millet sahte dincilerden,
sahte Atatürkçülerden, sahte milliyetçilerden, sahte demokratlardan
çok çekti ama eninde sonunda hepsini cezalandırdı.
SİZ DE BİZE KATILIN
Erdoğan: Hiçbir şeye gücünüz yetmeyecek. Türkiye
başka ellere geçti ve geçiyor. Her yere hâkimiz, Size tavsiyem, siz
de bize katılınız.
Büyükanıt: Sayın Başbakan... Sizler gibi ihanet
içinde olamam...
BU YALAKALIKLAR BAŞBAKANA YAKIŞMIYOR
Erdoğan: Beni yanlış anladınız. (Ayakta Paşa’nın çıkmasını
engellemeye çalışırken)... Biz Şemdinli olayında Savcı’yı
cezalandıracağız. Bazı cemaatler, TSK’nın aleyhinde olabilir. Olayı
onların uzantıları araştırdı.
Büyükanıt: Bu tavırlar ve yalakalıklar bir
Başbakan’a yakışmıyor. Bu iğrenç ortamdan çıkıyorum, toplantı
bitmiştir.
YANLIŞ YAPTIK
Bu diyalogların ardından metinde parantez içinde şunlar yazıyor:
“RTE, bir takım telefon konuşmaları yapar. Çok sinirlidir.
‘Birini bul, Paşa’yı teskin etsin arkadaş, çok büyük yanlış
yaptık. Kim dediyse Yaşar Büyükanıt her türlü teklife açık diye
bizi yanılttı, onu bana bulun, ismini verin’ emirleri ve
azarları birbirini kovaladı)