O karar kendini bile tatmin etmedi
Abone olDink davasında 'terör örgütü yok' kararı veren hakim çarpıcı açıklamalarda bulundu
Dink davasında 'terör örgütü yok' kararı veren İstanbul
14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Rüstem Eryılmaz dava ile
ilgili açıklamalarda bulundu
Eryılmaz; 'Bu cinayetin birkaç simitçinin işi gibi basite indirgenmesine karşıyız. Bizce de basit bir cinayet değil. Azmettiren birileri olması gerekir ama delillerler, bu kadar' dedi.
SAVCI İDDİASINDA ISRARLI... TIKLAYIN
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007
günü öldürüldü. Hukuki süreç 5 yıl sürdü ve önceki gün İstanbul 14.
Ağır Ceza Mahkemesi kararını açıkladı. 19 sanığın tamamı 'terör
örgütü' suçlamasından beraat etti.
Yasin Hayal azmettirmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. 'Büyük Abi' Erhan Tuncel ise Dink cinayetinden suçlu bulunmadı. Sadece McDonalds'a bomba atmak eyleminden 5 yıl hapis cezası alırken başka suçlarla ilgili de toplam 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarpıtırıldı. Yattığı süre göz önüne alınarak serbest bırakıldı.
Karar herkesi ayağa kaldırdı. Hatta bu karar sonunda tetiği çeken Ogün Samast ile Yasin Hayal'in 2 gün sonra serbest bile kalabileceği bile konuşulmaya başlandı.
Dink Ailesi'nin avukatı Fethiye Çetin'in "Bizimle dalga geçtiler" diye yorumladığı kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Rüstem Eryılmaz Vatan'a konuştu.
Çok tartışılan kararı veren hakimin çarpıcı açıklamaları şöyle:
'MAHKEME DELİLE BAKAR'
Mahkemeler, dosyaya girmiş delillere göre karar verirler.
Kamuoyunda oluşan tepkileri izliyoruz. Zaten dosyadaki delilleri
bildiğimizden verilecek karardan kimsenin memnun olmayacağını da
tahmin ettik. Önemli bir gazetecinin öldürülmesi, öldürülen kişinin
etnik kimliği yüzünden kamuoyunun yakından takip ettiği bir dava
olduğunu biliyorduk. Herkes bu olayın arka planında kimler olduğunu
merak ediyordu ve aydınlatılmasını istiyordu. Biz de bunu istiyoruz
ama bizler eldeki deliller ile karar verebiliriz. Dava açıldıktan
sonra mahkemenin baktığı konu delildir. Ancak kamuoyundaki
hassasiyeti göz önünde bulundurarak tarafların taleplerini imkanlar
ölçüsünde karşıladık. Araştırılması talep edilen her hususu
araştırmaya çalıştık.
'ARKA PLAN AYDINLATILAMADI'
Bu davada, herkesin merak ettiği arka plan aydınlatılamadı. Ancak
bu dosya kapandı anlamına gelmez. Çünkü belirlenemeyen failler ve
görevi kötüye kullanmayla ilgili 2007 yılından beri savcılıkta
açılan dosya var. Bu dosyalar daha tamamlanmadı. Hrant Dink davası
bitti demek yanlış olur. Örneğin TİB'den binlerce kayıt geldi. Biz
burada dava ile ilgili eldeki deliller çerçevesinde karar verdik.
Çünkü davanın uzamasını istemedik. Dava açılalı 4.5 yıl oldu. Eğer
TİB'den gelen kayıtları araştırmaya kalksak dava birkaç yıl daha
uzayabilirdi. Davalar uzayınca da kamuoyundan baskı geliyor, baskı
altındayız. Ayrıca davanın uzatılması için yapılanlar da var. Biz
elimizden geldiğince davayı uzatmadan karar vermeye çalıştık. Ancak
4.5 yıl kimileri için uzundur, kimileri için de kısa.
'BASİT CİNAYET DEĞİL'
Davada örgüt suçlamasından beraat kararı verdik. Bu karar
'örgüt yoktur' anlamına gelmez. Bu örgüt
faaliyetleri çerçevesinde yeterli delil olmadığı anlamına gelir.
Yeni delil ortaya çıkarsa yeni soruşturma açılır. Biz hukuki olarak
örgüt bağlantısını tespit edemedik. Bu cinayetin birkaç simitçinin
işi gibi basite indirgenmesine karşıyız. Bizce de basit bir cinayet
değil. Ama dosyadaki delillerler bu ve biz hakimler hukuk
çerçevesinde karar vermek zorundayız.
'ERGENEKON İSPAT EDİLMEDİ'
Ergenekon terör örgütünün işi olduğunu iddia edenler var. Basından
takip ediyorum. Ancak burada da hukuki çerçevede değerlendirme
yapmak gerekir. Bir örgütün hukuki varlığının ispatı için bu konuda
açılan davanın karara bağlanması, Yargıtay'ın da onaylaması
gerekir. Böylece hukuki olarak örgütün varlığı tespit edilmiş olur.
Ergenekon ile ilgili böyle bir süreç tamamlanmadan nasıl 'Ergenekon
terör örgütünün işe denilebilir ki?
'ÖRGÜT YOK DA DİYEMEYİZ'
Terör örgütleri dediğimizde iki şekilde düşünmek gerekir. Silahlı
terör örgütü ve çıkar amaçlı terör örgütü. İkinci türe örneğin
mafyayı katabiliriz. Dink davasında mafyadan bahsedemeyiz. Terör
örgütü olabilmesi için de bir eylem değil birkaç eylem yapmış
olması gerekir. Örgütün varlığının ispatlanmış olması şart. Örneğin
Trabzon'daki "Mc Donald's" patlamasını da
gerçekleştirdiler. Ama orada da örgüt yok. Yargıtay'dan da karar
çıkmış ve örgüt varlığından bahsedilmiyor. Delil durumuna göre
örgüt mevcut değil. Ama örgüt yoktur da diyemeyiz.
'ŞAHSEN TATMİN OLMADIM'
Bu cinayet Hayal'in kafasından çıkmış bir fikir değil. Azmettiren
birilerinin olması gerekir. Şahsi fikrim bu. Ama bu durumun hukuki
olarak varlığını kabul edebilmek için deliller olması gerekir.
Belli isimler ortaya atıldı ama bu kişilerin cezalandırılmasına
yetecek deliller yok. Beklenti fazla olduğu için bu karar kimseyi
tatmin etmedi. "Kişisel olarak siz tatmin oldunuz
mu?" diye sorarsanız, azmettiren birileri olması gerektiği
için evet olmadım. Ama dosyadaki delillere göre en iyi karar bu.
Olayın vahametinden dolayı herhangi bir indirimde bulunmadık, en
üst seviyeden cezaları verdik. Örneğin McDonalds'ın bombalanması
olayından Yasin Hayal, 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı ve bu ceza
Yargıtay tarafından onandı. Bu suçun cezası 3-5 yıl arasıdır. Biz
aynı suçtan Erhan Tuncel'e en üst sınırdan ceza verdik. Mahkemenin
takdiridir bu ve biz böyle takdir ettik. Az çok hukuktan anlayan
insanlar, dosyada toplanan delillere göre bu kararın verileceğini
görecek. Basının fazla beklentisi ve öldürülen kişinin kimliği
böyle bir algı oluşmasına neden oldu.
'DOSYA KAPANMADI'
Müdahillerin üzerinde önemle durduğu bir konu var. "Devlet
görevlilerinin ihmali yüzünden bu cinayet oldu. İhbar geldi ve
devlet yetkilileri görevlerini yerine getirmedi. Bu kişiler de
yargı önüne çıkarılmadı" diye tepkileri var. Bu konuda
hâlâ yürüyen bir soruşturma var. Bu unutulmasın. Dosya kesinlikle
kapanmadı, bu ilk karar. Yargıtaya götürüleceğine dair ifadeler
var. Yargıtay inceler ve bozabilir. Veya şu husus araştırılsın
diyebilir. Olayın üzerinden 5 yıl geçti. Mahkeme 4.5 yılda karar
verdi.
'SAMAST VE HAYAL 2 GÜNDE ÇIKAMAZ'
Ogün Samast ve Yasin Hayal için 2 gün sonra çıkar iddiaları yanlış.
Çünkü cinayet yönünde karar verildi. Bu tehlike sadece şöyle ortaya
çıkabilir, Yargıtay örgüt kararını onar, Hayal hakkındaki kararı
bozarsa 5 yıllık sınırdan faydalanabilir. Ancak Yasin Hayal'in
tutuklu kaldığı 5 yıl sadece Hrant Dink davasından değil. Başka
suçlardan da dolayı tutuklu olduğu için bu davadan tutuklu kaldığı
süre tahminimce 3 yıldır, daha 5 yılı bile dolmadı. Heyet olarak
biz kararı açıkladık ve şu aşamadan sonra 5 yıllık süreçten
faydalanamazlar.
ÖZEL YETKİLİ ALTLARI KAPSAR
Dava örgüt işledi iddiasıyla açıldığı için özel yetkili mahkeme
tarafından bakıldı. Örgüt bağlantısı ispatlanamadığı için özel
yetkili karar veremez diye bir şey söz konusu olamaz. Biz cinayet
konusunda da karar verebiliriz. Özel yetkili ağır ceza mahkemeleri
ceza mahkemelerini kapsar.
5 YIL SONRA DİNK İÇİN YÜRÜYECEKLER
Bu arada Dink cinayetinin 5. yılına mahkeme kararları
tartışılarak girildi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant
Dink'in öldürülüşünün üzerinden 5 yıl geçti. Ailesi ve arkadaşları
bugün Dink'i anmak için Taksim'den Agos Gazetesi önüne bir yürüyüş
gerçekleştirecek. 'Sessiz Çığlık' adı verilen yürüyüş boyunca
slogan atılmaması ve pankart açılmaması planlanıyor. Yürüyüş saat
13.00'te başlayacak.