O kadının hareketi bakanı şoke etti
Abone olDevlet Bakanı Hayati Yazıcı, Hopa'da yaşananları gazetecilere değerlendirdi
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı,
''Başbakanın içinde olduğu otobüse taş atılıyor. Böyle bir şey
olabilir mi? Bana göre bunu görmeyen göz kördür. Bunu anlamayan
kalp sakattır. Öyle bir şey olamaz. Bu konularda Türkiye'nin taviz
vermemesi lazım.'' dedi. Hopa ziyaretinde yaşadıklarını da anlatan
Yazıcı, bir kadının kendisine yönelik tavrını anlatırken
şaşkınlığını gizlemedi.
Rize Esnaf Odaları Birliği (ESOB) istişare toplantısında
konuşan Yazıcı, Başbakan Erdoğan'ın Artvin'in Hopa ilçesindeki
miting öncesi ve sonrasında çıkan olayları değerlendirdi.
"Bu çağda bunun izah edilebilir bir tarafı yok." diye sözlerine başlayan Yazıcı, "Çok aykırı görüşleriniz olabilir. Görüşlerinizi çok sert ifade edebilirsiniz. Ama hiç kimsenin diğerine hakaret etme hakkı yok. Çünkü hakaret etme hak değil. Küçük düşürme ile ilgili sözcük kullanma hak değildir. O hakarettir, iftiradır. Hak başka bir şeydir. Gösteri hakkınızı kullanabilir, protesto yapabilir, slogan atabilirsiniz. Ama taş atma hakkı diye bir hak olmaz. İnsanın varlığına, eşyasına, aracına saldırma diye bir hak yok. Dün Hopa'da biz bunu yaşadık." dedi.
Hopa'daki olaylar sonrası televizyonda olaylarla ilgili programları izlediğini söyleyen Yazıcı, "Bir gazeteci yorum yapıyor. Diyor ki işte 'fazla gaz sıkarsanız böyle olur'. Bakın hiç kimse Ankara'da oturup ahkam kesemez. Ben o olayı gözlemledim. O olayı gördüm. O otobüsün içinde ben de vardım. 'Orada bir hak kullanılıyor, güvenlik güçleri o hakkın kullanılmasını önlemişler', böyle bir şey söz konusu değil. Tek yol eylem, tek çare sokak sloganları... Enteresan bir şey. Başbakanın içinde olduğu otobüse taş atılıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bana göre bunu görmeyen göz kördür. Bunu anlamayan kalp sakattır. Öyle bir şey olamaz. Bu konularda Türkiye'nin taviz vermemesi lazım. Hiç kimsenin bu konuyu başkalaştıracak, başka şekilde yorumlayacak lüksü yok, çünkü o tür yorumların Türkiye ve Türkiye'de yaşayan hiç kimseye sağlayacağı bir şey yok. Bir asgari müştereğimiz olsun.'' diye konuştu.
BAKANIN ELİNİ HAVADA BIRAKMIŞ
Daha önce Hopa'da yaptığı bir esnaf ziyaretindeki anısını anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İşyerinde ziyaret ettiğim bir kadına elimi uzattım, ama elini vermedi. Bunu bir bayan yapıyor. Halbuki bayanın daha zarif olması gerekir. Nasıl olmuş, insanların kafasına bu kin, nefret nasıl sinmiş, bunu anlamak zor. Bu eylemleri yapanlar Hopa halkı değil, 10-15 kişilik bir grup. Bu konularda Türkiye'nin kalbinin aynı atması lazım. Şimdi anlıyorum ki Doğu ve Güneydoğu'da yaşadığımız olaylar da bu tür toleranslardan kaynaklanıyor. Elbetteki başka sebepleri de var. Doğu ve Güneydoğu'da esnafın kepenkleri kapattırılıyor. Bu insanlar kendileri kapatmıyor, kapattırılıyor. Bunun insanlıkla bağdaşır tarafı yok.''
Yazıcı, ülkenin birliği, bütünlüğü noktasında kırmızı
çizgileri olduğunu kaydederek, bunları şöyle sıraladı: ''Bizim
bayrağımız her şeyimizdir. Tek bayrak, tek vatan, tek millet
olgusu. Biz bunu bugün söylemiyoruz. Etnik milliyetçilik yok,
bölgesel milliyetçiliğe karşıyız, dinsel milliyetçiliğe karşıyız.
Bu kırmızı çizgilerimizi 2001 yılından beri söylüyoruz.''