O iki askeri de uzman çavuş şehit etmiş!
Abone olŞırnak'ta 2007'nin Mayıs ayında yürütülen operasyonda şehit olan iki erin taburda görevli uzman çavuş tarafından vurulduğu doğrulandı.
Şırnak'ta 2007'nin Mayıs ayında yürütülen operasyonda
şehit olan iki erin taburda görevli uzman çavuş tarafından
vurulduğu doğrulandı.
Şırnak'ta 2007'nin Mayıs ayında yürütülen operasyonda şehit olan erler Ayhan Demirci ile Servet Yıldırım'la ilgili, olaydan 3 yıl sonra gün yüzüne çıkan ihbar mektubunda, erlerin 'terörist zannedilerek' taburda görevli uzman çavuş tarafından vurulduğu iddia edilmişti.
Çarpıcı ihbar mektubundaki bilgileri, şehitlerin aynı yerde görev yaptığı arkadaşları da doğruladı. İddiaların medyada geniş yer bulması üzerine şehitlerin asker arkadaşları baba Kamil Demirci'yi arayarak, "İhbar mektubunda anlatılanlar doğru, hatta eksikleri bile var." dedi. Şahitlerinin babaya anlattıklarına göre olay şöyle gelişti: Ayhan ile Servet'in bulunduğu mevzi diğer mevzilerden 5-6 metre aşağı kazıldı. Saat 21.00 civarında mevzilerin gerisinde gözetleme yapmakla görevlendirilen Uzman Jandarma Çavuş Serdar Kaplan görüntü aldığını söyledi. Bunun üzerine tabur komutanı Binbaşı Emin Uğur Özaçık telsizden ateş emri verdi. Telsizden yapılan bu konuşmaya mevzileri kontrol eden komutanlardan biri müdahale ederek Binbaşı Özaçık'a, "Komutanım görüntü alınan bölgede bizim askerimiz olabilir. İsterseniz kontrol edelim." diye cevap verdi. Bunun üzerine Binbaşı Özaçık, "Burada emirleri sen mi vereceksin, ben mi?" diye çıkışarak Uzman Çavuş Kaplan'a emri tekrarlayarak ateş etmesini söyledi. Mevzide termal kamera ile gözetleme yapan Servet Yıldırım ilk kurşunla vurularak mevzi içerisine düştü. Arkadaşı Servet'in vurulduğunu gören aynı mevzideki timin sıhhiyecisi Ayhan Demirci, arkadaşının yanına giderek müdahale etmek istedi. Bu sefer ikinci kişinin görüntüsünü alan Uzman Çavuş Kaplan, bir el daha ateş açarak Ayhan Demirci'yi de vurdu.
'TABUR KOMUTANI SUSMAMIZI İSTEDİ'
Olay anını o gün yaşıyormuş gibi anlatan şahitler, dört yıldır
gözlerine uyku girmediğini, artık bu duruma sebep olanların yargıya
hesap vermesi gerektiğini söyledi. Oğlunun asker arkadaşlarına
bugüne kadar neden sustuklarını soran baba Demirci, "Bizi o
gün tabur komutanı toplayarak, bu konu hakkında hiçbir şekilde
konuşmamamızı, eğer konuşursak şehit olan arkadaşlarımızın
ailelerinin şehitlik haklarından mahrum kalacağını, bu nedenle
susmamız gerektiğini söyledi." cevabını alır. Bu ifadeleri
oğlunun asker arkadaşlarından dinleyen baba Demirci, oğlunun şehit
olmasında ihmali olan komutanlar hakkındaki suç duyurusunu
yenileyerek Zonguldak Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat
etti.
Medyada yayımlanan ihbar mektubu üzerine baba Kamil Demirci, kendisinin Jandarma Genel Komutanlığı'na davet edildiğini söylüyor. 11 Nisan 2011'de ziyarete giden baba Demirci, kendisini biri general üç kişinin karşıladığını söylüyor. Baba Demirci, komutanlar tarafından o gün olay yerinde askerlerden alınan ifadelerin ve olay yeri inceleme raporlarının gösterildiğini kaydediyor. Ayrıca medyada çıkan haberlerin ve bu ihbar mektubunun asılsız olduğunun, itibar etmemesinin söylendiğini aktarıyor.