O iddialara yalanlama
Abone olAdana Cumhuriyet Başsavcısının, bir olaydan dolayı Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı’nın "nöbetçi cumhuriyet savcısı olduğunu gizleyerek" evra...
Adana Cumhuriyet Başsavcısının, bir olaydan dolayı Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı’nın "nöbetçi cumhuriyet savcısı olduğunu gizleyerek" evrakı HSYK’ya bildirdiği yönündeki iddiaların yasal mevzuatla ve yapılan işlemlerle bağdaşmadığı bildirildi.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada; Adana Cumhuriyet Savcısı iken, geçici yetkili olarak Trabzon Cumhuriyet Savcısı olarak görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı tarafından 8 Haziran 2014 tarihinde ’adalet.org’ isimli internet sitesinde "İşin Çivisi Çıktı" başlıklı bir yazı paylaşıldığı, daha sonra bu yazının, çeşitli yazılı ve görsel yayın organlarında yer aldığı belirtildi.
Söz konusu yazıda, bir olaydan bahsedilmek suretiyle, bu olayla ilgili emniyet görevlilerinin suç duyurusu mahiyetindeki tutanaklarına ilişkin olarak "...bu tutanağı işleme koyan Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın benim o tarihte nöbetçi cumhuriyet savcısı olduğumu gizleyerek HSYK’ya bildirdiğini...öğrendim..." şeklinde asılsız bir ibare kullanıldığı ifade edilen açıklamada, şunlara yer verildi:
"Öncelikle hakim ve cumhuriyet savcıları hakkındaki şikayet ve iddialarla ilgili olarak, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 18 Ekim 2011 tarih ve 16 nolu "Hakim ve Savcılar hakkında araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri" konulu genelgesinde, Hakim ve Savcılar hakkındaki ihbar ve şikayetler ile yapılan araştırma, inceleme ve soruşturma işlemlerinde izlenecek usul ve esaslar ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir.
Söz konusu genelgenin 3. sayfasının 1 nolu bendinde (2802 Sayılı Yasanın açık hükümlerine dayanılmak suretiyle) "Hakim ve Savcılar hakkında ihbar veya şikayeti içeren dilekçe veya evrakın Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adalet Komisyonlarına intikal etmesi halinde herhangi bir araştırma, inceleme ve soruşturma işlemi yapılmadan... Genel Sekreterliğimize gönderilmesi..." istenmiş,
Yine aynı genelgeye dayanak yapan HSYK’nın 18 Temmuz 2013 tarihli ve 33010 sayılı yazısında "... anılan genelgede belirtilen usul ve esaslara azami riayet edilmesi aksine davranışların sorumluluk doğurabileceğinin hatırdan çıkarılmaması..." hususu bir kez daha titizlikle vurgulanmıştır.
Nitekim, Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı hakkındaki Başsavcılığımıza intikal eden 09 Nisan 2014 tarihli suç duyurusu mahiyetindeki Adana Emniyet Müdürlüğü görevlilerince tutulan tutanak, Adana Cumhuriyet Başsavcılığımızın 14 Nisan 2014 tarih ve 2014/4968 B.M. sayılı yazısı ile başkaca hiçbir işlem yapılmadan, doğrudan 2802 sayılı yasanın 82. maddesi ve yukarıda belirtilen 16 nolu genelgenin açık hükümleri uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na gönderilmiştir.
Hal böyle iken ilgili Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı’nın yazısında belirtildiği şekilde, Adana Cumhuriyet Başsavcısı’nın, Aziz Takçı’nın "nöbetçi cumhuriyet savcısı olduğunu gizleyerek" evrakı HSYK’ya bildirdiği hususu yasal mevzuatla ve yapılan işlemlerle bağdaşmamaktadır.
Nitekim gerek söz konusu yazı içeriğindeki gerekse söz konusu yazının ilgili internet sitesinde ve diğer yazılı-görsel yayın organlarındaki suç teşkil eden yorum ve yazılarla ilgili de yasal gereğine tevessül olunmuştur."
(İHA)