O helikopter uçan tabut gibiymiş
Abone olBBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası araştırıldı.
25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi
Keş Dağı'nda meydana gelen helikopter kazasında BBP Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 6 kişi hayatını kaybetmişti.
Kazanın ardından pek çok senaryo ortaya atılırken, kaza mı yoksa
suikast mı olduğu yönündeki soru işaretleri karşılığını
bulmamıştı.
Konunun aydınlığa kavuşturulmasını isteyen Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül ise geçtiğimiz aylarda DDK'ya talimat vererek araştırma
başlatılmasını istedi. Çalışmalarını sürdüren DDK, kazanın ardından
8 Nisan 2009'da enkaz bölgesinde inceleme yapan kaza kırım uzmanı
Uwe Reıbel ve pilot Volkan Sürmeli'nin hazırladıkları raporu mercek
altına aldı.
Hazırladıkları raporun önceki gün DDK'dan İsmail Hakkı Sayın'a
teslim edildiğini belirten pilot Volkan Sürmeli, yaptığı
açıklamada, havacılıkta milyonda bir meydana gelebilecek hataların
tamamının bu helikopterde yaşandığını öne sürdü. Eksikliklerin
saymakla bitirilemeyeceğini söyleyen pilot Sürmeli, her biri kaza
sebebi sayılabilecek 15 kırmızı bakım bülteninin hiçbirinin
helikopterde ehil kişiler tarafından yapılmadığını savundu.
Ticari taksiler gibi hava araçlarının da sigortası bulunduğunu dile
getiren Sürmeli, "Her hava aracının mali sorumluluk sigortası
vardır. Nasıl bir otomobil sigortası olmadan trafiğe çıkamıyorsa bu
sigorta olmadan helikopterler uçamaz. Bu belge olmadan helikopterin
işletilmesi, hele de VIP olarak işletilmesi tamamen skandal.
Anlaşılacağı üzere helikopter korsan bir taşıt haline gelmiş.
Konuyla ilgili SHGM'nin genelgesinde açık şekilde ifade ediliyor.
Şirkete ciddi yaptırımlar uygulanmalı, kazada hayatını kaybedenlere
en düşük 200'er bin dolar tazminat ödenmeli" diye konuştu.
HELİKOPTER UÇAN TABUT HALİNE GELİYOR
Her hava aracının periyodik bakımlarının olduğunu vurgulayan
Sürmeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rutin ve zorunlu bakımlar
vardır. Örneğin 50, 100, 500 uçuş saatinin ardından ayrı ayrı
bakımlar yapılır. Bu bakımları lisansı olan, o konuda eğitim almış
teknisyenler yapar. Bunun haricinde değil bakım, vidayı
değiştiremezsiniz. Fakat bu helikopterde bunların tamamını
görüyoruz. Helikopterin çatlak camının ehil olmayan bir kişi
tarafından değiştirildiğini görüyoruz. Helikopteri üreten Bell
firmasının yayınladığı kırmızı bültenler var. 'Bu bakımları
yapmadan helikopteri kımıldatamazsın' diyor. Ama bunların hiçbiri
yapılmıyor. Deyim yerindeyse helikopter uçan bir tabut haline
dönüşüyor."
HEX KODU GİRİLMEDİĞİ İÇİN HELİKOPTERE
ULAŞILAMADI
Pilot sürmeli, kazanın ardından helikoptere ulaşılamamasının ise
ELT cihazına girilen HEX kodunun yanlış olmasından kaynaklandığını
iddia etti. Bu kodun da ehil olmayan bir kişi tarafından
girildiğini savunan Sürmeli, "Cep telefonu örneğinden yola çıkacak
olursak, çalınan bir telefon IMEI numarasıyla yeri tespit edilip
bulunabiliyor. Helikopterler için de HEX kodu böyle bir şey. Yine
bu helikopterde bu kod, lisansız bir kişi tarafından giriliyor.
Böyle olunca uyduya sinyal gitmiyor ve yer tespit edilemiyor. Bence
bu noktada art niyet aramak gerekli" ifadelerini kullandı.
BU KADAR UZUN YOLCULUĞA İKİNCİ BİR PİLOT
GEREKLİYDİ
Uzun hava yolculuklarında pilotun yanında mutlak suretle bir
yardımcı pilot bulundurması gerektiğine dikkat çeken Sürmeli, bu
konunun da ana kaza nedenlerinden biri olduğunu belirtti. Sürmeli,
"Bir pilotun uçabileceği bir mesafe vardır ve bu uçuşun ardından
mutlak suretle dinlenmesi gerekir. Pilot, İstanbul'dan Ankara'ya,
oradan Sivas'a ve oradan da Maraş'a geliyor. Kesinlikle ve
kesinlikle ikinci bir pilot olması gerekiyor. Bu konu SHGM
genelgesinde bir kanun. Bunun da kazanın ana nedenlerinden biri
olabileceğini düşünüyorum. Diğer yandan Pilot İstektepe'nin ciddi
sağlık sorunları bulunması, 6 ayda bir yenilenmesi gereken sağlık
raporunun da 1 yıldır yenilenmemesi dikkat çekiyor. Tüm bu
verilerin ardından özellikle helikopter şirketinin çok ciddi
eksikleri olduğu ve ciddi yaptırımlar uygulanması gerektiği dikkat
çekiyor" ifadelerini kaydetti.
EŞREF BİTLİS KAZASINDA DA MİLYONDA BİR GÖRÜLECEK HATALAR
VAR
Sözlerinin sonunda 17 Şubat 1993 yılında meydana gelen ve Jandarma
Genel Komutanı Eşref Bitlis'in hayatını kaybettiği uçak kazasına da
değinen Sürmeli, "Bu kazada da milyonda bir olmayacak şeyler
dikkatimizi çekiyor. Mesela bu uçağın da önce sağ, hemen ardından
sol motoru duruyor. Bu kesinlikle olabilecek bir şey değil. Bir
uçağın her iki motoru patlatılmadıktan sonra peş peşe duramaz.
Böyle bir ihtimal yoktur" şeklinde konuştu