O hakim N.Ç. kararını savundu!
Abone ol13 yaşındaki kız çocuğu N.Ç’ye tecavüz davasında onama kararı veren Yargıtay 14. Ceza Dairesi Başkanı Fevzi Elmas kararını savunmayı dün de ısrarla sürdürdü.
Toplumda infial yaratan N.Ç. davasında "Rızasıyla
birlikte oldu" şeklindeki karara imza atanlar arasında yer
alan eski Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nadir Özsoy,
kamuoyunda oluşan tepkiye, adalet.org sitesinde yazdığı yazıyla
tepki gösterdi.
Sanıklara kanunlar çerçevesinde ceza verdiklerini belirten Özsoy,
"Ama yetmez idam vermemiz gerekirmiş! Artık ben de adımı
gizlemek zorunda kalıyorum. Ben N.Ö.'yüm" dedi.
Elmas ayrıca, "Bu hukuki bir tartışmadır. Bu hukuki tartışma bize göre bu mahkemenin değerlendirmeleri doğru olduğu yönünde bir sonuç vermiştir. Biz bir karar verdik. Bu karar kesin değildir, bu kararın yaygarayla değişmesi de mümkün değildir" diyerek kararının arkasında durdu.
OKUMADAN YORUM YAPILIYOR
Para karşılığı 26 erkeğe satılan 13 yaşındaki N.Ç.'nin bu kişilerle
rızasıyla birlikte olduğuna yönelik karara imza atan eski Mardin 1.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nadir Özsoy, eleştirilere hâkim ve
savcıların üyesi olduğu "adalet.org" sitesinden yanıt verdi. Özsoy,
"Ben de N.Ö'yüm" başlığıyla kaleme aldığı yazıda şöyle dedi:
"Uzunca süredir gündemi meşgul eden bir konu N.Ç. Kanunları
uyguladık ve ceza verdik. Ama yetmez idam vermemiz gerekirmiş! Bu
kadar teknik bir konuda hiç uzman görüşü almayan medyayı kınıyorum.
Bu kadar önemli konuda gerekçeli kararı bir kere dahi eline alıp
okumadan yorum yapan herkesi kınıyorum. Artık ben de adımı gizlemek
zorunda kalıyorum. Ben N.Ö.'yüm."
VURUN CÜBBELİYE
Özsoy'un yazısına kimi meslektaşları destek verirken bazı yargı
üyeleri ise kararın adil olmadığını belirtti
- Murat Güler (Hâkim): Okan Bayülgen'in
programında yine verip veriştirdiler, sayın Bayülgen hukukçu
konuklarına 'Madem birden fazla kişi bu işi yapmış bu suç çete
kapsamında kabul edilemez miydi?' dedi ve hukukçular dumur oldu.
Bizi eleştirenlerin hukuk bilgisine bakın. Bir seyircinin 'Bu tip
davalara yurt dışından hâkim gelsin' önerisini yine sayın sunucu
oldukça sıcak karşıladı. Devir vurun cübbeliye devri, bizler
kendimizi savunamadığmız gibi bizim adımıza iki kelam eden
bürokrasimiz de yok, yazık.
- Fatih Mehmet Tok (Savcı): Cahillerin konuştuğu
yerde alimler susar. Bırakın da etrafımızda ne kadar cahil var bir
görelim.
- Kıvılcım Soydan (Hâkim): Hiç kimse kararı okuma
zahmetine girmiyor. Medya bir fırsat yakalamış gibi, evire çevire
kullanıyor. 'Bu tür davalar için yurt dışından hâkim getirilemez
mi' gibi saçma sapan yerlere gitti olay. Çalışmaların,
fedakarlıkların karşılığı bize bu şekilde mi dönecek, çok
yazık.
- Murat Karahisar (Hâkim): Ağzı olan konuşuyor
ancak bilgisi olanlar konuşmuyor ve konuşturulmuyor. Tam bir medya
anarşisi. Bu zavallı kız kendisini satarken neredeymiş bu medya
anarşistleri? Umurlarında değil. Önemli olan sansasyon yaparak
reytinglerini artırmak. Gerçek anlamda kızı düşünen yok.
- Volkan Kavukçu (Savcı): Ceza teşdiden (üst
sınır) verilebilir miydi? Mağdurenin yaşı itibariyle rızayı kabul
etmeyen yasanın anlayışına karşılık mahkemenin bu hususu cezayı alt
haddinden uygulaması ve takdiri indirim nedeni olarak esas alması
doğru mudur? Tıpkı aile mahkemelerinde olduğu gibi bu tip davalara
çocuk sahibi hâkimlerin veya bayan hâkimlerin bakması gerekli
midir?
KARAR HAKKANİYETLİ DEĞİL
- Mehmet Gülçek (Hâkim): Birinci husus; sonuçları
itibariyle vahim bir olaya ilişkin temel cezanın TCK'nın 29.
maddesi uyarınca alt hadden tayini, olayın mağduruna karşı açık bir
haksızlıktır! İkincisi ise; yargılanan insanların tümü mahkemeye
karşı saygılı davranmak zorundadır. Bu zaten insan olan için
zorunlu bir davranış biçimidir! Bu nedenle hak etmeyen birisine
TCK'nın 59. (62) maddesinin soyut gerekçeyle uygulanması bir başka
hukuka aykırı uygulamadır bana göre.