Türkiye Büyük Milet Meclisi’nde Can Atalay görüşmeleri
sırasında yaşanan o ilkel görüntüleri izlediniz
sanırım..
Size de çok garip gelmedi mi bazı şeyler?..
Lütfen tüm ideolojik kimliklerinizi masanın üzerine
bırakın, bana karşı olan önyargılarınızdan da sıyrılın ve bir/iki
dakikalığına şu anlatacaklarımı anlamaya gayret
edin..
**
TBMM’de o gün şöyle bir şey oldu…
Sanki Ahmet Şık, insanları kışkırtmak ister gibi, sinir
uçlarına dokunan o sözleri söyledi ve sanki dinleyenlerin sabrının
taştığı tam o anda bir ses Alpay Özalan’ın kulağına “şimdi” diye
fısıldadı..
**
Filmi birkaç dakika geri sarıp açık ve anlaşılır biçimde soralım
dilerseniz..
Kürsüye Ahmet Şık çıkmış.. (Ya da
çıkarılmış..)
Daha evvel şanlı Türk Devletini “katil devlet”
diye niteleyip batıya şikayet etmiş, şehit savcımızın katili
DHKP-C’li teröristleri adeta masum göstermeye çalışan haberler
yapmış falan dibin dibinde yaşayan bir acayip kişilik..
Şimdi böyle kritik görüşmeler için süreci anlatmak üzere
kürsüye onu çıkarıyorsunuz..
Tamam çıktı kürsüye…
Konumuz ne?
Seçilmiş bir milletvekilinin memnu haklarının
iadesi..
O halde kürsüdeki bir milletvekilinden beklenen nedir?
Seçilme hakkının meşruiyetinden seçilmiş bir kişinin millet
iradesinin tecelligâhı TBMM’de olması gerektiğinden yüksek yargı
kararlarının uygulanması talebinden hatta ve hatta “Gezi”nin terör
suçu gerektirecek bir eylem olmadığından falan bahsedip,
dinleyenleri etkilemeye çalışması değil mi?..
Yani o kürsüye çıkacak ve öyle sözler söyleyecek ki, diğer
milletvekilleri bundan etkilenip yanlış yaptıklarını düşünecekler
ve Can Atalay dosyasına öyle bakacaklar…
Aklı başında birinin yapması gereken bu değil mi birader?
Kendi arkadaşının hürriyetine kavuşmasını isteyen adam
kürsüyü böylesine terörize eder mi?..
İşleri çıkmaz yola sokar mı?..
Ne oldu günün sonunda?
Ne konuşuldu Can Atalay’ın durumu ile
ilgili?..
Vallahi ben bilmiyorum.
Ama mesela şunlar konuşuldu?
- Ahmet Şık, Alpay’ın müdahalesi ile mi düştü yoksa ayağı
mı takıldı?
- Gülistan Hanım’ın kaşının açılmasına yol açan fiziksel
saldırı kimden geldi?
- TBMM karışınca duruma idare amirleri vaziyet ederken,
TBMM’de karışıklığa idare amiri yol açarsa kim vaziyet
edecek?
- Alpay futbol oynarken de mi çok
sevilmiyordu?
vs.. vs..
Bunlar ve daha pek çok konu konuşuldu fazla fazla..
Peki bilin bakalım o gün ne HİÇ konuşulmadı..
BİNGO..
Can Atalay’ın durumu hiç konuşulmadı..
Size de bu durum biraz acayip gelmiyor mu?
Daha açık sorayım..
Can Atalay’ın konuşulmamasını ve meselenin gargaraya getirilmesini
isteyen birileri vardır sanıyorum..
MHP’liler, AK Parti’nin önemli bir bölümü gibi..
İyi de DEM, TİP ya da CHP’nin buna sanki zemin hazırlar gibi, çanak
tutar gibi altın gollük pas vermesinin bir izahı var mı?..
**
Herkes bence şapkasını önüne koyup uzun uzun düşünmeli..
o gün TBMM'de neler neden yaşandı..
Yaşanmayabilir miydi?.
Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi kurtuluş savaşı yönetmiş bir
meclisin, FETÖCÜ Amerikan Darbe girişimi sırasında savaş
uçaklarından atılan bombalara direnmiş bir meclisin böyle
kriminalize edilmesini kim ister, niye ister?...
Hadi onlar ister diyelim ki..
Kim buna eyvallah eder, niye eder?!...
Bence çok çok dikkatli düşünmemiz gerekiyor...