O görüşme neden gizli tutuldu?

Hakkari'de 9 sivilin ölümüne neden olan kanlı saldırının ardından açığa çıkan hükümet ile BDP arasındaki görüşmenin neden basına duyurulmadığını Adalet Bakanı Ergin açıkladı:

"Görüşme alanı panayır gibi kameralarla dolsun istenmemiş."

Adalet Bakanı Ergin Kanal 7'de yayınlanan Başkent Kulusi programında gündeme ilişkin soruları yanıtlarken saldırı sonrası iptal edilen BDP-hükümet görüşmesiyle ilgili ayrıntıları açıkladı.

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek'le birlikte, BDP yöneticileriyle TBMM'de gerçekleştirilmesi öngörülen, ancak Hakkari'deki olay nedeniyle ertelenen görüşmenin ne zaman yapılacağına dair soruyu Ergin, şöyle yanıtladı:

''Görüşme talepleri neyi içeriyordu onu bilemiyoruz, geldiklerinde anlaşılacaktı. Parlamentoda siyaset yapan bir siyasi partinin bizden randevu talep ettikten sonra bizim onu karşılamamamız gibi bir yaklaşım olmaz. AK Parti daha önce de hem Parlamento içinde hem Parlamento dışında siyasi parti temsilcileriyle görüşme yaptı. Olağandışı bir şey değil. Niçin o saate kadar haber verilmemişti? Görüşme alanının, panayır yeri gibi kameralarla dolmasını arzu etmedik. Görüşmeye kısa bir süre kala ajansa haber edip, onun aracılığıyla duyurulması öngörülmüştü. Görüşme sabahında (Hakkari'deki) olayın cereyan etmesiyle beraber bu atmosfer içinde bu görüşmenin faydalı olmayacağı kanaatiyle görüşmenin bir başka tarihe bırakılmasını ilettik.''

30 EYLÜL'DEN SONRA NE OLACAK?

Ergin, 20 Eylül sonrasına dair kendilerine gelen bir bilginin olup olmadığının sorulaması üzerine, Türkiye'de silahların değil, siyasetin konuşması, problemlerin çatışarak değil, konuşarak çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu yönde atılması gereken pozitif adımları attıklarını belirten Ergin, ''Ancak ısrarla 'silahla sivil vatandaşların canına kastederek hak arayacağım' diyen unsurlar varsa, devletin en temel görevi vatandaşların can güvenliğini korumak, toplumda huzur ve asayişi sağlamaktır. Bunu sağlamaktan da kaçınmayacaktır'' diye konuştu.

DEVLET İHTİYAÇ DUYARSA GÖRÜŞÜR

Devletin, teröristbaşı ile görüşmelerinin devam edip etmediğinin sorulması üzerine Ergin, ''Abdullah Öcalan, Türkiye'ye getirildiği günden beri hangi rejime tabiyse bugün de aynı rejime tabidir. O günkü hükümet döneminde ne yapılıyorsa bugün de o yapılıyor. Güvenlik birimleri ihtiyaç duymaları halinde, görüşme talep ederlerse, bu görüşmeler geçmişte de olmuştur, bugünde oluyor'' cevabını verdi.

HSYK BAŞKANVEKİLİNE YANIT

Ergin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek'in, referandumun ardından dile getirdiği sözlerinin hatırlatılarak, ''Bu endişeleri gidermeye yönelik adım atmayı düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Endişe gidermeye gerek yok. O endişe sahipleri endişe etmek de haklılar. Düne göre daha gerideler. Geride olan vesayetçi anlayıştır. Yargı bağımsızlığı, yargının tarafsızlığı, evrensel hukukla buluşma noktasında Türkiye düne göre çok daha ileridedir ama o endişe sahipleri endişelerini devam ettirsinler.
Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin hukuk altyapısı konusunda AB üyesi ülkelerdeki yapının bir benzeri gelmiştir. Biz onlardan hala çok gerideyiz. Buna göre, 'Türkiye hala geriye gitti' deniliyorsa, o vesayetçi ve yargıyı kontrol etme bakış açısına sahip olanlar açısından Türkiye geriye gitmiştir. Kendileri açısından haklı bir endişedir. Türkiye'de yargı bağımsız ve tarafsız olsun diyenler açısından endişe edilecek bir şey yoktur.'' 

DARBECİLER YARGILANACAK MI?
 
Ergin, ''Darbeciler yargılanacak mı?'' sorusuna ise ''Türkiye'de Anayasa'nın Geçici 15. Maddesine göre bu iddiaları gündeme getirmek yasaktı. Şimdi ise suç duyuruları başladı. Bu tartışılmaya başlandı. Yargı camiasının tartışıp içtihat üretmesinin yolu açıldı, buna yargı karar verecektir'' yanıtını verdi.