O görünen Hz. İsanın yüzü mü?
Abone olGizli Vatikan arşivinde araştırmacı ve tarihçi olan Frale, Hz. İsa'nın kefenini inceleyeek yüzünü çıkardı.
Gizli Vatikan arşivinde araştırmacı ve tarihçi olan
Frale, ‘Torino kefeni’ veya ‘İsa’nın kefeni’ olarak bilinen, Hz
İsa’nın çarmıhtan indirildikten sonra sarıldığı ve yüzünün şeklini
taşıdığı iddia edilen keten kumaşın üzerinde bilgisayar yardımıyla
"Hazreti İsa" kelimelerini bulduğunu açıkladı.
Frale'e göre bu, Hazreti İsa'nın çarmıhtan indirildikten sonra bu
keten kumaşa sarıldığının ispatı. Frale, kefenin fotoğraflarının
bilgisayar analizinin, son derece soluk kelimelerin, Yunanca,
Aramice ve Latince yazılmış olduğunu gösterdiğini ve bunun da
kefenin doğruluğunu ispatladığını söylüyor.
Dr. Frale, yeni kitabı "Hazreti İsa'nın Kefeni"nde bilgisayar
yoluyla yapılan aydınlatma sonucu malzemenin çeşitli bölümlerinde
görülen eski el yazısını tespit ettiğini yazıyor.
Frale, yazının düşük rütbeli yetkililer ya da morg görevlileri
tarafından bir parşömen ya da papirüs parçasına İsa'nın cesedini
kimliğinin saptanması için yazıldığını öne sürerek, böyle bir
belgenin bir kişinin cesedinin yakınları tarafından genel bir
morgdan alınmasını sağlama amacı taşıdığını ifade ediyor. Frale, bu
belgenin undan yapılan bir yapıştırıcı ile cesede iliştirildiğini
ve mürekkebin üstteki kefene sızarak, belli belirsiz bir iz
bırakmış olabileceğini belirtiyor.
Uzmanlar, 1978'de kefenin üzerinde bir şey yazdığını farketmiş,
ancak on yıl sonra yapılan radyokarbon testi, kefenin gerçek
olmadığını ortaya koymuş ve tarihçiler de ilgisini kaybetmişti.
Frale, üç dilde yazılmış karmaşık kelimeleri çözmeyi başardığını ve
Hazreti İsa'nın çarmıha gerildiği dönemdeki Roma İmparatorunun
Tiberius'un adının da bulunduğunu söylüyor.
Söz konusu belgenin aslında Hazreti İsa için bir 'defin
sertifikası' olduğunu söyleyen Frale, "Dini meseleleri bir yana
bırakıp objektif olmaya çalıştım. Üzerinde çalıştığım bir adamın
belirli bir zaman ve belirli bir yerde idam edilmesini onaylayan
tarihi bir belgeydi" diyor.
Ancak 1988'deki radyokarbon testinin kefenin sahte olduğunu
söyleyen uzmanlar Frale'in bu iddialarına derhal karşı çıktı.
Kefenle ilgili kitaplar yazmış kilise tarihçisi Antonio Lombatti,
"İnsanlar, damarlı fotoğraflara ve görüntülere bakıp bir şeyler
gördüklerini düşünüyorlar. Bütün bunlar hayal gücünün ve bilgisayar
programının sonucu" diyor.
İlk kez 1350’lerde Fransa’da sergilenen kefen, 1578’de İtalya,
Torino’daki San Giovanni Battista Katedrali’nde tutulmaya başlandı.
1988’de karbon-14 yaş belirleme testine tabi tutulan kefenin 700
yaşındaki keten bitkilerinden yapıldığı belirlendi. 1260-1390 arası
bir tarihe ait olduğunun belirlenmesiyle gözden düşmesine rağmen
kumaş dini çevrelerde değerini hâlâ koruyor ve çok ender olarak
halka gösteriliyor.