O eğlenceler inanca yapılan modern bir haçlı saldırısı
Abone olTürkiye Yeşilay Cemiyeti Samsun İl Temsilcisi Mümin Argun, yılbaşı eğlencelerinin inanca yapılan modern bir "haçlı saldırısı" olduğunu söy...
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Samsun İl Temsilcisi Mümin Argun,
yılbaşı eğlencelerinin inanca yapılan modern bir "haçlı saldırısı"
olduğunu söyledi.
Yılbaşı eğlencelerinin inanca yapılan modern bir "haçlı saldırısı"
olduğunu söyleyen Türkiye Yeşilay Cemiyeti Samsun İl Temsilcisi
Mümin Argun, "Yılbaşı eğlenceleri nedeniyle lüks tüketim ve israf
akla ve sağlığa zararlı olan içki, kumar ve sefahat, toplumun
kanına zerk edilen zehirden başka bir şey değildir. Tarih, haçlı
ordularının İslam beldelerine saldırmak sureti ile başaramadığı
toplumsal yozlaşmayı bugün modern bir şekilde sadece adını ve
yöntemini değiştirerek yapmaktadır. Yılbaşı ve şans oyunları, sanki
Müslüman halkımızın inanç ve kültüründen bir parçaymış gibi
algılanmaya başlandı ve bu düşünce halkın büyük bir kesimi
tarafından da benimsenmektedir. Bu kötülüklerin toplumumuzun içine
girmesinde devletin eğitim sisteminin ve özellikle medyanın önemli
ölçüde etkisi olmuştur. Hele hele Milli Piyango gibi bir illetin
devlet tarafından resmileştirilip organize edilmesi ayrıca bir
derttir. Artık yılbaşı denince insanların aklına oyun, eğlence,
Milli Piyango, hindi ve sabahlara kadar eğlenip içki içmek geliyor.
Toplum olarak öyle bir duruma geldik ki, nefsimizi tatmin etmek ve
para kazanmaktan başka bir şey düşünemez olduk. Esnafımıza
bakıyoruz, artık yılbaşında kampanyalar yapmaya başladı ve bu
şekilde yılbaşını daha çekici bir hale getirdi. Gerçekten Müslüman
toplum adına çok vahim bir durumdur bu" dedi.
Müslüman Türk toplumu üzerindeki Batı-Hristiyan anlayışının
etkisinden endişe ettiğini ifade eden Argun, "Ömrümüzden bir sene
gittiği halde sanki bir sene kazanmış gibi zamandan intikam
alırcasına, kendini ve değerlerini unutarak, kendinden geçerek
alkollü içkilerle sabahlara kadar eğlenmek ne kadar hazindir. Emek
harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango, toto ve loto gibi
talih ve şans oyunlarının peşinden sürüklenmek ne kadar üzüntü
vericidir. Bizim endişemiz Müslüman Türk toplumu üzerindeki
Batı-Hristiyan anlayışının etkileridir. Bu kendimizi inkardan başka
anlama gelmez. Hiç şüphe yok ki, milletler, milli örf ve
adetleriyle tanınırlar ve onlarla yaşarlar. Çünkü milli örf ve
adetler, bir milletin milli kültürünün ve dini inancının aynasıdır.
Bu sebeple hiçbir Müslüman milli kültüründe olmayan, dini akidesine
ters düşen özentilere hayatında yer vermez. Gönül ister ki, her
yılın başlangıcı, insanoğlunun iç içe geçmiş muhasebelerini
yaptığı, kendi insanlığını yeniden kurduğu bir milat olsun. Yeni
bir yıla muhasebe yaparak, umutla bakabiliyor muyuz? Yılbaşından
önce başınızı yastığınıza koyup iyice bir düşünün. Avrupa’da adı
‘turkey’ diye geçen, durduk yere kesilen masum hindileri, bununla
birlikte geçmişimizi, kültürümüzü, geleceğimizi kesenleri bir
düşünün. Türk kültürünü bize has olan sembolleri yaşatarak ve
çoğaltarak kalıcı kılabiliriz. Zaten, en tehlikeli emperyalizm
kültürel emperyalizmdir. Ekonomik emperyalizm sizi aç bırakabilir.
Fakat kültürel emperyalizm bizi mankurtlaştırır ve başkalarının
gönüllü köleleri haline getirir. Her şey insanın kendisiyle başlar,
kendisiyle biter. İnsanoğlu düzeldi mi, ülkeniz de dünyanızda
düzelir demektir. Bizler büyük Türk milleti olarak, kendi
değerlerimize sahip çıkmalıyız. Kültürel yozlaşmaya karşı mücadele
vermeli ve kendi değerlerimizi yaşatmalıyız" diye konuştu.
(İHA)