O darbe belgesi sivil işi
Abone olGenelkurmay savcılığı "TSK işi değil" demişti. Peki kim hazırladı sorusu gündeme oturmuştu. Askerin kanaatini Milliyet'den Fikret Bila yazdı.
“İrticayla Mücadele Eylem Planı” olarak sunulan ünlü fotokopiyi kim hazırladı? Genelkurmay savcılığı belgenin TSK'da hazırlanmadığı kanaatine varmıştı. Peki o zaman belge nerede hazırlandı ve kimin işi?
Bu konuda askerin kanaati ‘Belge askeri mahal dışında bir yerde ve büyük ihtimalle sivil şahıslarca yapıldı’ şeklinde...
‘Dışarıda, sivil şahıslarca yapıldı’
Milliyet gazetesinden Fikret Bila o meşhur belgeye ilişkin askerin nabzını tuttu. Askeri çevrelerden edindiği izlenime göre, Genelkurmay’ın fotokopiyle ilgili olarak vardığı sonucu şöyle özetliyor;
*“Belgenin bir askeri mahalde üretilmediği anlaşıldı. Dışarıda bir yerde ve büyük ihtimalle sivil şahıslarca yapıldı. Ancak sivil alanda soruşturma yapmak askeri yargının yetki alanına girmiyor.”
*Bu fotokopinin Genelkurmay’da veya başka bir askeri mahalde düzenlenmediği, İstanbul Başsavcılığı ve diğer ilgili kurumlarda, “kamu davası açmaya yetecek başkaca bilgi veya belge olmadığı” yargısı, askerlerde hâkim görünüyor.
‘Yarbay Çiçek ihbar nedeniyle tutuklandı’
Albay Çiçek’in Ergenekon savcılarınca çağrılması ve tutuklanmasının bu fotokopiyle bir ilgisi yok. Bir başka ifadeyle İstanbul Başsavcılığı, Askeri Savcılığın verdiği bu belge nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararını dikkate almış durumda. Çiçek’in çağrılması, tutuklanması ve sonra tahliye edilmesi İstanbul Başsavcılığı’na ulaşan bir ihbar mektubuyla ilgili. Bu ihbar mektubundan sonra Çiçek, “Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla” çağrıldı.
Çiçek’in çağrılmasının Başbuğ’la ilgisi yok
Askeri çevreler bu konuda iki nokta üzerinde duruyorlar:
1 - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un basın toplantısı düzenlemesiyle Çiçek’in İstanbul’a çağrılması arasında paralellik kuruldu ve bu TSK’ya karşı psikolojik harekât olarak sunuldu. Bu yanlış. İstanbul Başsavcılığı’nın böyle bir zamanlama gayreti olmadı. Başsavcılık Albay Çiçek’in çağrılmasına 24 Haziran’da karar verdi. Henüz o gün, Orgeneral Başbuğ’un basın toplantısı yapacağı belli değildi. Basın toplantısı 25 Haziran’da duyuruldu ve 26 Haziran’da yapıldı. TSK’ya karşı psikolojik harekâtı yapan, İstanbul Başsavcılığı değil, bu çağrı ile basın toplantısı arasında bağlantı kuran veya öyle algılanmasını isteyenlerdir. Bu yönde yayın yapan veya yaptıranlardır. Psikolojik harekâtın amacı; soruşturmayı belgeye, oradan TSK’ya bağlamaktır.
2 - Askeri çevrelerin üzerinde durduğu ikinci nokta, Albay Çiçek’in İstanbul Başsavcılığı’na iki kez çağrılması. İlkinde “ifadesine başvurulmak” , ikincisinde ise birincisinden 9 gün sonra “Ergenekon şüphelisi” olarak. Bu durum askeri çevrelerde, “9 gün içinde ne değişti de Albay Çiçek Ergenekon şüphelisi oldu?” sorusuna yol açmış durumda