O da 'Milli Görüş Gömleği'ni çıkarıyor

2011 seçimlerine iki mevsim kalmışken, Ankara'nın 'siyaset ağacı'nda yeni yapraklar açıyor. Bir yandan AK Parti'ye karşı Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın başını çektiği 'Kutsal İttifak' arayışını çağrıştıran bloklaşmalar, öte yandan sağda belirmeye başlayan yeni oluşum sancıları... Daha referandumun ateşi sönmeden eskiler, siyasette yeni kazanlar kaynatmaya çalışıyor.

Bir Ankara gazetecisi olarak, olan-bitene İstanbul'dan bakmak, benim için yeni bir tecrübe ama... görünen o ki, Başkent siyasetinin dar koridorlarını 'dışarıdan' izlemek, bazen daha objektif değerlendirmelere yol açıyor.

BATI KARŞITLIĞI YOK

Size, biraz Ankara siyasetinin sağ cenahında yaşanan gelişmeleri aktaralım... Saadet Partisi'nin kayyuma devrinden sonra genel başkanlıktan ayrılan Numan Kurtulmuş, yeni partisini Kasım ayının ilk günlerinde kuracak. Hatta, kongreyi de önümüzdeki ay yapmayı planlıyor. Yani, Kurtulmuş, Saadet'le olan gönül bağını artık resmen koparıyor. Bununla da kalmıyor, Milli Görüş geleneğiyle olan ilişkisini de bitiriyor.

Yeni partinin programında, Milli Görüş çizgisini çağrıştıran hiçbir yaklaşım yer almayacak. Milli Görüş kavramına atıf yapılmayacak. Milli Nizam Partisi'nden Milli Selamet'e; Refah Partisi'nden Fazilet ve Saadet'e uzanan 40 yıllık yolculukta, siyasi sembol haline gelen 'Batı karşıtlığı', Numan Kurtulmuş'un kuracağı partinin programında yer almayacak. Anti-Amerikancı ve AB karşıtı tutum, resmi parti politikası olmayacak. Hatta, AB ile olan ilişki, 'Onurlu ortaklık' yaklaşımıyla tarif edilecek. Numan Kurtulmuş da tıpkı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi 'Milli Görüş Gömleği'ini çıkaracak.

TARİH AYRI KAVGA AYNI

Aslında, eski Fazilet Partisi'nde yaşanan ve 2000'lerin başında AK Parti'yi doğuran 'Yenilikçiler-Gelenekçiler' ayrışmasının bir benzeri, Saadet Partisi'nin tasfiyesinde yaşanıyor. Kurtulmuş da kendine yeni bir yol arıyor. Hatta, kurmayı planladığı yeni partinin isimleri arasında, 'Yeni Yol Partisi' de alternatif bir isim olarak masasında duruyor. Yaşanan bu gelişmeler, siyasi tarihin tekerrürden ibaret olduğu tezini, sanki bir kez daha ispatlıyor.

'KURTULMUŞ BAŞARILI OLUR' KANAATI

Parlamento'da kulağı delik arkadaşlarımızla, güvendiğimiz haber kaynaklarıyla konuştuk. 'Ne olur?' diye sorduk. Siyasetçinin de gazetecinin de ortak kanaatı şu: "Numan Kurtulmuş başarılı olur...Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk'un AK Parti'ye karşı ittifak arayışları sonuç getirse bile hayır getirmez... Çünkü, onlar sağda statükoyu temsil ediyor..."

Bu sözler, Ankara'da objektifliğine güvendiğimiz kişilerin ortak kanaatını ifade eden bir özet... Zaten, Numan Kurtulmuş, Erbakan ve çevresinin ittifak baskısına karşı direnç gösteriyordu. Erbakancılar ile olan kavgasının bir sebebini de ittifak konusundaki bu ısrar oluşturuyordu.
Abdüllatif Şener'in Türkiye Partisi ile Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünden sonra manevi gücünü yitiren BBP'sinin, Erbakan ve Demirel'in omuz verdiği ittifak arayışlarında nasıl pozisyon alacağını zaman gösterecek. BBP bilinmez, ama bize ulaşan bilgiler, Abdüllatif Şener'in böyle bir oluşuma açık olduğu yönünde... Belli ki, AK Parti'ye karşı İttifak arayışı seçimlere kadar çeşitli arayışlarla sürecek.

FARK NE OLACAK?

Son bilgi: Numan Kurtulmuş, çok yoğun çalışıyor. Parti için onlarca ismi eliyor. Arkadaşlarıyla tartışıyor. Gizemi yok etmemek için parti resmen kurulana kadar 'dışarı bilgi sızdırılmasın' istiyor. Yeni parti ile merkez sağdaki boşluğu doldurmayı planlıyor. Son tespit: Numan Kurtulmuş'un Saadet Partisi Genel Başkanıyken kullandığı, 'Fark Var' sloganı, AK Parti ile aralarındaki farkı koymaya dönük bir çabanın göstergesiydi. Peki Kurtulmuş, yeni dönemde bu farkı koruyabilecek mi? İzleyip, göreceğiz...