O bayrak bizim namusumuz onurumuzdur
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Lice’deki olaylara ilişkin, “Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. O ba...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Lice’deki olaylara
ilişkin, “Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. 76 milyon yurttaşıma
sesleniyorum. O bayrak bizim namusumuzdur, bizim onurumuzdur.
Bayrak benim bayrağım olduğu kadar sizinde bayrağınız. Sizin
bayrağınız olduğu kadar Abdullah Gül’ün de bayrağı olmak
zorundadır” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı süreci ile ilgili
ziyaretleri çerçevesinde Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin
Uysal’ı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na ziyarette TBMM CHP Grup
Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan
Toprak ile Aytun Çıray eşlik etti. Görüşme sonrası Kılıçdaroğlu ve
Uysal gazetecilere açıklamada bulundular.
“BÜTÜN BU GÖRÜŞMELERDEN BÜYÜK BİR UMUT ORTAYA ÇIKTIĞINI
DÜŞÜNÜYORUM”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısıyla yapılan temasların
sonuncusunu DP ile gerçekleştirdiklerini bildiren Kılıçdaroğlu,
şunları söyledi:
“Yaptığımız temaslar izlediğimiz yolun ne kadar doğru olduğunu
gösteriyor. Çünkü cumhurbaşkanı olarak, cumhurbaşkanlığı koltuğuna
oturacak kişinin büyük bir toplumsal uzlaşmayla seçilmesi en büyük
arzumuz. Güzel bir görüşme oldu. Bütün bu görüşmelerden büyük bir
umut ortaya çıktığını düşünüyorum. Umuyorum önümüzdeki süre içinde
cumhurbaşkanı adayımızı belirlediğimizde o büyük toplumsal
uzlaşmanın gerçekleştiğini hepimiz göreceğiz. Büyük bir toplumsal
uzlaşmayla bu ülkeye cumhurbaşkanı seçmeliyiz. Hepimizin kabul
ettiği, sevdiği, saydığı, güven duyduğu, demokrasimizi geliştiren,
insan haklarına değer veren, bizi uluslar arası arenada yetkinlikle
temsil edecek olan bir cumhurbaşkanı adayıyla önümüzdeki süreç
içinde karşınıza çıkacağız.”
MHP ile ikinci görüşmenin takviminin belli olup olmadığı sorusuna
Kılıçdaroğlu, “Takvimi belli görüşeceğiz” dedi.
“O BAYRAK BİZİM NAMUSUMUZDUR, BİZİM ONURUMUZDUR”
Diyarbakır Lice’de Türk bayrağının indirilmesiyle ilgili soruya
Kılıçdaroğlu, “Bu manzarayı kabul etmiyoruz. Ülkenin içinde
bulunduğu şartların iyi olmadığını defalarca ifade ettim. Demokrasi
konusunda büyük aşmazlarımız var. Devlet yönetimi konusunda da
büyük aşmazlarımız var. Eğer bir ülkede siz o ülkenin bayrağını
indirecek kişilerin arkasında duracak onlara moral verecek bir
sessizliğe bürünüyorsanız bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bütün
yurttaşlarıma sesleniyorum. 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. O
bayrak bizim namusumuzdur, bizim onurumuzdur. Her ülkenin bayrağı
öyledir, bizim bayrağımızda öyledir. Bayrak indirilecek. Bu yeni
bir şey değil yalnız, ikinci kez oluyor, üçüncü kez oluyor bu
ülkede. Bu ülkenin Başbakanı sessizliğini koruyacak, ülkenin
Cumhurbaşkanı sessizliğini koruyacak. Biz bunları kabul etmiyoruz.
Bayrak benim bayrağım olduğu kadar sizinde bayrağınız. Sizin
barağınız olduğu kadar Abdullah Gül’ün de bayrağı olmak zorundadır.
Anayasa da yemin içtiniz. O yemin sıradan bir yemin değildir. O
yemini çıkıyorsunuz bu milletin önünde yapıyorsunuz. Ben bunlara
sadakatle bağlı kalacağım diyorsunuz. Sizin sadakatinizi biz
sorgular hale geldik benim üzen bu. Bunu kabul etmiyorum” diye
konuştu” diye konuştu.
“TEMEL PRENSİPLERİ İTİBARİYLE BÜYÜK ORTAK MÜŞTEREKLİKLERİN OLUŞTUĞU
GÖZLENİYOR”
DP Genel Başkanı Uysal, CHP’nin bu süreçlere Meclis içi Meclis dışı
sivil aktörleri dahil etme gayretlerinin büyük önem taşıdığını
belirterek, “Burada karşılıklı olarak Türkiye’nin yüksek gerilim
hattında seyreden gündemini de göz önünde bulundurarak, bir
tarihsellik içerisinde yeniden belki de Cumhuriyet ve demokrasi
temelinde fabrika ayarlarına döndürülecek bir manivela fonksiyonu
görme hüviyetiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerini ele aldık. Bu
anlamda temel prensipleri itibariyle büyük ortak müşterekliklerin
oluştuğu gözleniyor. Bu sürecin oluşmasında ve Türkiye’nin dışında
içinde gelişen hadiselerle beraber sağlıklı zeminde ilerlemesi
noktasında DP olarak koyduğumuz prensipler ölçüsünde olumlaştırıcı,
olumlu bir istikamete yön alabilmesi adına katalizör vazifesi
görmek adına olumlu tekliflerimizi paylaşma gayreti içerisindeyiz.
Türkiye’nin geldiği eşikte ifade ediyoruz. Kendisine yeni bir rol
tarifi yapmalı. Bu anlamda yargının işlemediği, demokrasinin askeri
düzeyde bile işlemediği noktada yeniden yerli yerine koyabilmek
adına yeni bir mutabakat zemininde Türkiye’nin müştereken bütün
sivil siyasi aktörleriyle beraber geleceğini kuşatacak siyasal
hakkı ortaya koymak mecburiyetimiz vardır. Bu iklimin değişmesi
noktasında cumhurbaşkanlığı seçiminin göreceği önemi biliyoruz”
şeklinde konuştu.
(İHA)