O bakan hangi AK Parti'den?
Abone olBaşbakan Yardımcısı Beşir Atalay mı İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin mi AK Parti'yi temsil ediyor? Yoksa her ikisi de mi?
Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Beşir Atalay ılımlı mesajlarıyla öne
çıkıyor, İdris Naim Şahin ise, Kürt siyasal hareketine yönelik sert
cümleleri peş peşe sıralıyor. Anketlerde yüzde 55'lere dayanan AK
Parti'yi aslında her ikisi de temsil ediyor. AK Parti'de geçerli
olan son sözü her zaman Başbakan Erdoğan söylüyor.
Yazar Ali Bayramoğlu, "İçişleri Bakanı 'bir marangoz hatası' mı?" diyecek kadar öfkeliydi. "Hangi AK Parti'den bu bakan? Zamanımıza hangi çağdan ışınlanmıştır?" diye soruyordu bugünkü köşesinde. Peki tercih bakan tercihi mi yoksa siyasal tercihi mi?
TAKIMIN 'AGRESİF' OYUNCUSU
Erdoğan partideki dengeleri kusursuza yakın biçimde gözetiyor. Bugüne kadar da öyle oldu zaten. Bakanlar Kurulu listesine bakıldığında bu durum çok açık görülüyor. Her bölge kabinede kendisine yer bulmuş durumda. Kimileri Şahin'in fikirlerini beğenmeyebilir, çok "sert" bulabilir.
Ancak onun gibi düşünen milyonlarca insan var bu ülkede. Erdoğan
haricinde 26 kişilik bakanlar listesinin 6'sı Karadenizli. Tıpkı
diğer bölgelerin temsil eden bakanlar gibi gibi. "Takım
oyunu" ile sonuca gitmeyi seven Başbakan, güçlü kanatları
altında kabinesinde farklı "renklere" yer vermek
zorunda.
Şahin'in terör tanımı |
"Terör örgütünün yürüttüğü çalışma sadece dağda, bayırda, şehirde, sokakta, arka sokaklarda haince pusu kurarak yaptığı saldırılardan ibaret değil. Bir başka ayağı daha var. Bilimsel terör var... Resim yaparak, tuvale yansıtarak, şiir yazarak, şiire yansıtıyor, günlük makale yazarak. Hızını alamıyor. Terörle mücadelede görev almış askeri ve polisi, sanatına çalışmasına konu yaparak demoralize etmeye çalışıyorlar. Terörle mücadele edenle bir şekilde mücadele ediliyor. Arka bahçe İstanbul'dur, İzmir'dir, Bursa'dır, Viyana'dır, Londra'dır, Washington'dur, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kuruluşudur... Arka bahçede ayrık otuyla ayrık otları birbirine karışıyor. Bir kısmı faydalı, bir kısmı zehirli..." |
BERABER YÜRÜDÜLER
Erdoğan'ın Şahin tercihinin bakan tercihi değil de "siyasal tercih" olduğunu söylememek çok zor. İkilinin yolları 94'te birleşiyor. Her daim Erdoğan'ın ekibinde yer almış bir figür. Erdoğan belediye başkanı seçildikten sonda 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevine atadı.
Şahin o günden bu yana milli görüş çizgisinde ve onun devamı olan AK Parti'de çeşitli görevlerde yer aldı. Partinin kurucularından birisi olan Şahin'in aynı zamanda üçüncü ve son dönemi. Dolayısıyla 16 yıldır süren beraberliği sadece bakan tercihiyle açıklamak yeterli olmaz.
ERDOĞAN DA YERİ GELDİĞİNDE 'ŞAHİN' KESİLİYOR
AK Parti'nin Türkiye'yi temsil ettiğini her fırsatta dile getiren Erdoğan, zaman zaman MHP kurmaylarını bile kıskandıracak kadar demeçler verdiği unutulmamalı. "Analar ağlamasın" diyen de Erdoğan, BDP'ye "korkaklar" diyen o..
Yeri ve zamanına göre her "damardan" girmesini çok iyi biliyor Başbakan. Benzer eleştirilere maruz kalan Cemil Çiçek ve Vecdi Gönül'ü de yanından ayırmayan yine Erdoğan'dı. Şimdi o iki isimden biri resmi olarak AK Parti'de değil, diğeri kızağa alınmış durumda. Ancak Şahin'i bu iki isimden ayıran en büyük farkı, siyasi geçmişinde merkez sağda yer almamasıydı.
Bakın 15 Kasım 2011'de partisinin grup toplantısında BDP hakkında neler söylüyordu Erdoğan...
-Kanlı terör örgütünün yedeğinde, vesayetinde siyaset yapanlar, bilsinler ki o kan onların da üzerine sıçramaktadır. Bu, bumerang gibi yarın sizi de vurabilir
-Neymiş, dağdan böyle talimat gelmiş. Çekilsen ne yazar,
çekilmesen ne yazar
-İstediğiniz kadar Düşünce adamı olun, medyanın mensubu olun.
Özgürlüklerin de bir sınırı var. (KCK operasyonlarını eleştiren
köşe yazarları için)
ATALAY İLE ŞAHİN ARASINDA TON FARKI VAR
Atalay Şahin'in aksine yapıcı ve sakin bir dil kullanıyor. Aradaki farkı görmemek mümkün değil. Ancak aynı Atalay 18 Aralık'ta, "Sınır ötesi operasyonlar, KCK operasyonları, hepsi koordinasyon içinde tartışılmış, planlanmış ve yürütülmektedir" diyordu. Bu açıklamaları kendi inisiyatifiyle yaptığı söylenemez. Özellikle de ilgili olduğu konunun İçişleri Bakanlığı'nın görev alanına girdiği düşünülürse.
PATRON ERDOĞAN
Görüldüğü gibi yukarıdaki sözlerin sahibi de Erdoğan, ikinci açılım paketine "onay" veren de Erdoğan... Şahin kadar çok sert olmasa da özü itibariyle çok fark yok aslında. Burada belirleyici isim Erdoğan'dan başkası değil. Karizması ve kişiliğiyle her kesimi bir şekilde kontrol edebiliyor. Kısacası dizginler onun elinde. Son tahlilde Şahin'e değil, Erdoğan'ın ne dediğine ve ne yaptığına bakılmalı.
Peki medyanın gündeminden düşmeyen Şahin, koltuğa oturduğundan bu yana hangi beyanlarıyla ön plana çıktı? Sadece gaf değildi elbette onu farklı kılan. Kimi zaman ne demek istediği anlaşılamadı.
ŞAHİN'DEN İNCİLER SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Ordu Şubesi'nin düzenlediği madalya töreninde konuşuyor
-Gazilerimizi görünce bunu hatırlıyorum ben. Siz de bunu hatırlıyorsunuzdur. Daha çok şey hatırlıyorsunuzdur. Bunu hep birlikte hatırlayacağız(…) Bedel ağır ödendi. Bu bedeli yok sayamayız. Bu bedel çocuk oyuncağı değil. Bu işin şakası olmaz. Bu işin ciddisi de olamaz, hiçbir şeyi olamaz”
24 askerin şehit edildiği Çukurca saldırısı sonrası kara harekatını soran basın mensplarına cevap veriyor
-Sınır ötesi harekât da havadan olduğu gibi karadan da sınır komşumuz ülkeyle yapılan görüşmelere bağlı olarak her an yapılabilir.”
PKK'nın Silvan baskını sonrası çıkan orman yangınını soran basın mensuplarına cevap veriyor
-Yangın, ya ateşle çıkar, ya bombayla çıkar, ya roketle çıkar, ya benzinle çıkar. Netice itibariyle yanmıştır, yakılmıştır. Sebebini araştırmak, sebebini söylemek bir şey ifade etmiyor.
Ankara Kızılay'da terör örgütünün bombalı saldırısının ardından konuşuyor
-Hastalar, yani yaralılarımız, acilen Ankara'daki
hastanelerimize intikal ettirildiler. Yaralı sayısı konusunda şu an
itibariyle 15 önemli yaralı olduğu, bunların 5 tanesinin ciddiyet
arz ettiği bilgimiz var.
-Yaptıkları bina içi incelemede, sokakta ve caddede can kaybımız
yoktu. Ancak binaların içinde yaptıkları incelemelerde, aramalarda,
adli makamların yani Ankara Savcılığının, intikal eden ön bilgilere
göre, 3 adet maalesef vatandaşımızın patlamadan dolayı can kaybına
maruz kaldığı bilgisi var elimizde.
-Hedefi tabi eylemi yapan en iyi bilir. Ama bu eylemi yapanların hedefini ancak şimdilik tahmin edebiliyoruz
-Hedef gözetmeden yapılan bir hedeftir.
Başka bir saldırıyla ilgili böyle konuşuyordu
-Jandarmamız hesaplı ve tedbirli davranmıştır, tedbirsiz davransa ikinci kişi de ölürdü.