O anneler Ankara’da
Abone olÇocukları PKK tarafından dağa götürüldüğü gerekçesiyle oturma eylemlerini sürdüren Diyarbakırlı aileler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve si...
Çocukları PKK tarafından dağa götürüldüğü gerekçesiyle oturma
eylemlerini sürdüren Diyarbakırlı aileler, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ve siyasi parti temsilcileriyle görüşmek üzere Ankara’ya
geldi.
Terör örgütü tarafından kaçırılan çocukları için Diyarbakır’da
oturma eylemi yapan aileler, Ankara’ya geldi. 20’si bayan 34
kişiden oluşan Diyarbakırlı ailelere Manisa, Mersin, Ağrı, Erzurum
ve Mardin’den gelecek gözü yaşlı anneler de eşlik etti. Memur Sen
Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Diyarbakır’da terör örgütü tarafından
kaçırılan çocukların aileleriyle bir araya geldi. Acılı annelerin
çocuklarına kavuşma umudunu ile ziyaret gerçekleştirdikleri
Memur-Sen duygu yüklü anlara sahne olurken, aileler gözyaşlarını
tutamadı. PKK tarafından alıkonulan çocuklarının geri getirilmesi
konusunda anneler yardım çağrısında bulundu.
Diyarbakırlı anneleri ağırlayan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet
Gündoğdu, "Çocuklarının alı koyulmasına isyan eden ve ‘çocuklarımı
istiyorum’ diye yola çıkan kardeşlerimizin bir aydan beri
Diyarbakır da yaptığı insani, vicdani, büyük bir mücadele örneği
var. Bugün de Ankara’ya geldiler. Burada Sivil Toplum Örgütlerini
ve siyasi partileri ziyaret ederek çocuklarının alı koyulması
taleplerini haykıracaklar. Memur-Sen ailesi olarak kurulduğumuz
1992 yılından bu güne, hep insan ve hak merkezli mücadeleyi
önemsedik. Resmi yasaya göre Diyarbakırlı kardeşlerimizin şu anda
bulunduğu durum bizim alanımızın dışında ama gönül yasamızın tam
merkezinde bulunmaktadır. Biz Memur-Sen olarak eğitimciyiz,
sağlıkçıyız. 11 hizmet kolunun tamamında yetkiliyiz. Biz insan
odaklı sendikacılık yapıyoruz. Burada ’Çocuklarımızı istiyoruz’
şeklinde bir haykırış var. Bu haykırışa aracılık yapmak, ev
sahipliği yapmak ve bu sesi kamuoyuna duyurmak bizim için bir
sorumluluktur. Bundan kaçma şansımızın olmadığını, inancımızın da
buna müsaade etmediğini dile getirmek istiyorum" dedi.
"Çocuklarımızın yeri dağ değil, analarının kucağıdır, yanıdır,
okuldur" diyen Gündoğdu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Hiçbir çocuğumuzun ellerinde silah görmek istemiyoruz. Ellerinde
kitap, defter ve bilgisayar görmek istiyoruz. Okullarından
karnesini almış, kurslarına giderken görmek istiyoruz. Bu durum
analarının çocuklarını bugünlere getirirken verdiği emeğin
gerektirdiği bir durumdur. Elbette bu ülkede ve dünyada farklı
olaylar oldu. İçeride ve dışarıda gezicilere sahip çıkanlar
yüzlerce çocuğun alı koyulmasına hiç ses çıkarmıyorlar. Bu durum
bizi üzüyor. Molotof kokteyli ve taş attı diye gözaltına alınan
çocuklar için açlık grevi başlatanlar Diyarbakır’da dağa kaçırılan
çocukları hiç görmüyorlar. Dün 28 Şubat kesintisiz eğitim
dayatması, kesintili hale getirilirken zorunlu eğitim artırılmasına
rağmen çocuk işçiler, çocuk gelinler olacak diye karşı koyanlar
Diyarbakır’da dağa kaçırılan çocuklara hiç ses çıkarmıyorlar. Boka
Haram örgütü 200 çocuğu kaçırınca, Obama’nın eşi dahil dünya ayağa
kalkmıştı. Aynı çevreler ne yazık ki şu an susuyor. Terör
örgütlerinin dinine, inancına bakıp da mı susuyorlar, sorusunu
sormamız gerekiyor. Terör örgütlerinin ismi ne olursa olsun, adı
terör örgütüdür. Tamamının yaptıklarına karşı çıkmamız lazım.
Buradan sporcu, sanatçı, bürokrat, sendikacı, yazar, sivil
toplumcu, gazeteci annelere çağrıda bulunuyorum: Köşelerinden,
bulundukları kurumlardan daha çok ses çıkarsınlar. Yüreklerini
empati yaparak yeniden gözden geçirmelerini tavsiye ediyorum. Başta
iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi partileri analarımızın bu
haklı haykırışlarının bitmesi ve çocuklarının analarının yanında
olması için göreve davet ediyorum."
PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklardan biri Muhammed Emin
Önalan’ın babası Sabri Önalan, çocukların geri getirilmesini
istediklerini söyleyerek, “Çocuklarımız bir şekilde kandırılıp,
dağa götürülüp biz bu çocuklarımızın yaşı ne olursa olsun evladın
yaşı olmaz. En kısa zamanda bize verilmesini ve geri getirilmesini
hepsinden rica ediyoruz. Bu çocuklar okullarda, fakültelerde
üniversitelerde karneler alınıyorken bizim ise gözlerimiz yolda
kalmış. Çocuklarımızı istiyoruz ve onların gelmesini bekliyoruz. Bu
çocuklarımızın elimizden alınmasında kimsenin hakkı yok. Ne ilahi
kanunda ne beşeri kanunda ne vicdanen çocuk ancak anne ve babanın
kucağında olacak. Anne ve babanın evinde olacak. Başka yerde
müsaadesi yoktur. Çocuklarımız eline kalem almasını dağda silah
almasını istemiyoruz. Bunların bir an evvel eve dönüp kalem ve
kitapla buluşmasını istiyoruz” dedi.
PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklardan biri olan14 yaşındaki
Efekan Toplar’ın annesi Süreyya Toplar, şunları söyledi:
“Oğlum sabah evden çıktı bir daha eve gelmedi. Ben bütün yetkilere
sesleniyorum. Kimin elinden ne geliyorsa bizim için bir çözüm
üretsinler. Evlatlarımızı bize getirsinler. Biz bu evlatları acı
çekmek için doğurmadık. Bizim hayal ve umutlarımız vardı. Biz
evlatlarımızı istiyoruz. Herkes karnesini aldı benim oğlum karnesi
boştu. Karnesini kimse almadı. Benim oğlum okuyacaktı, gazeteci
olacaktı. Bizim hayallerimiz vardı. Biz umutlarımızı istiyoruz. Ben
nefes almak istiyorum. Bir insan nefessiz yaşayabilir mi? Benin
nefesim yok işte. Bir evladı dağa götürmüyorlar bir aileyi yok
ediyorlar. Ben akşam olmasını istemiyorum nefes almıyorum. Benim
oğlum ışıksız yatamazdı. Elektrikler gittiği zaman anne diye
bağırırdı. Şimdi kime bağırıyor. Ben evladımı istiyorum. Ben
hakkımı istiyorum.”
2 ay önce kaybolan sara hastası Vedat Aydın’ın annesi Leman Aydın,
“Ben çocuğumu istiyorum hastalığı var. Karne günüydü herkes aldı
ben ise çocuğumun nerde olduğunu bilmedim. İki aydır hiçbir haber
alamadım. Hepimiz anneyiz yüreğimiz yanıyor. Herkes elini taşı
altına koysun. Bize destek çıksın. Üç sefer intihara kalkıştım eşim
engel oldu. Ben oğlumum kokusunu gömleğimden alıyorum. Artık
kokusunu gömleğinden almak istemiyorum” diye konuştu.
Aileler, Memur-Sen ziyareti sonrası AK Parti Genel Merkezi’ne
giderek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme gerçekleştirecek.
Aileler Genel Merkezi önünde açıklamada bulundu. Kardeşinin oğlu
kaçırıldığını söyleyen Sebahhattin Taylan, “18 gün oldu ve hala
gitmekte olan çocuklarımız var. Biz bunu önlemek için buralardayız.
Büyüklerimizden bunu önlenmesini ve gidenlerin geri getirilmesi ve
anne babalara geri verilmesini istiyoruz” dedi.
Oğlunun, İstanbul’da üniversite okuması için gönderdiğini belirten
Musa Yenice, “Ben oğlumu İstanbul’a üniversite okusun diye
gönderdim. Oğlumun okumasını dağda olmasını istemiyorum. Elinde
silah olmasını istemiyorum. Hepimizde çocuğumuzu istiyoruz.
Gelsinler okullarını bitirsinler” şeklinde konuştu.
(İHA)