NYT, Türkiye'yi sultanlık ilan ettii!
Abone olABD'nin saygın gazetesi New York'da yayımlanan makalede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye masaya yatırıldı.
Dünyadaki birçok saygın gazete Türkiye'yi masaya
yatırdı.
Newyork Times'da yayınlanan makalede, "Erdoğan'ın ülkesi sultanlığa benziyor" ifadesi ise dikkat çekti.
İşte NYT'de yer alan o çarpıcı makale...
AKP’nin Türkiye’yi on yıl içerisinde güçlü bir ekonomiye dönüştürdüğünü en sert muhalifler bile kabul ediyor. Fakat sorun şu; Başbakan Tayyip Erdoğan aynı zamanda bağımsız yargıyı devredışı bıraktı. Basına da gözdağı verdiği için siyasi kontrol mekanizmaları artık yok. Ortadoğu’nun karışıklığı nedeniyle AKP’nin artan otoritarizmine dışarıdan uyarı da gelmiyor. İstanbul’da Türklerle sohbetim hep “Aman adımı yazma. Erdoğan çok kindar olabiliyor” cümleleriyle bitti. Eğer Erdoğan’ın Türkiye’yi ‘sultanlığa’ dönüştürmesi engellenmezse Türk demokrasisi zarar görecek. Obama’nın Erdoğan’a açık kart vermesi şu anlama geliyor: “Ekonomik büyümeyi sağla, sonra adım adım demokratik kurumları sınırlayabilir ve dini istediğin kadar dayatabilirsin.”
NYT dışında birçok yayın organı da Türkiye ve Başbakan Erdoğan'a
ilişkin makalelere yer verdi. İşte o makaleler...
İngiliz gazetesi The Guardian:
Başlık: Türkiye'de ifade özgürlüğü kayboluyor
"Dünyada hangi ülkede şuan diğerlerinden daha fazla gazeteci hapiste? Çin Halk Cumhuriyeti mi? Hayır. İran mı? Yine yanlış. Daha üzücü yanıt Türkiye Cumhuriyeti. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na göre, ülkede demir parmaklıklar arkasında yaklaşık 100 gazeteci var. Evet doğru: modern, laik ve batı eğilimli Türkiye demokratik yollarla iktidara gelen hükümetiyle Çin ve İran'dan daha fazla basın mensubunu içeri attı. Gerçek, Türkiye'nin Müslüman çoğunluklu Tunus ve Mısır gibi ülkelere, kendi içinde düzene girmeden model ya da örnek olamayacağı. Dışarıdaki özgürlüklere ilham verebilmek için, önce Türk hükümetinin kendi ülkesindeki özgürlükleri garanti altına alması gerekir."
Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi
Gulfnews:
Başlık: Türkiye Somali'nin yeniden inşasına öncülük
ediyor
"Somali'ye barış ve istikrar getirmek için Mayıs ayında 57 ülke temsilcisi İstanbul'da biraraya geldikten sonra, bir ülke Somali'ye daha özel çaba gösterdi. O da Türkiye. Somali'nin pekçok ülke için çalışma bakımından tehlikeli kabul ettiği başkenti Mogadişu'ya geçen yıldan bu yana hastane, okul ve devlet binası inşa etmek üzere pekçok Türk işçi ve gönüllü gitti. Somali'nin geçici Başbakanı Abdül Veli Muhammed Ali, "Afrika Birliği güçleri ülkenin El Şabab örgütüne yönelik savaşını sürdürürken, Türkiye bu durumda da inşaat ve yardım çalışmalarının yürütülebileceğini kanıtladı"
İngiliz Haber Ajansı Reuters:
Başlık: Türkiye'nin güneybatısındaki depremde 6 kişi
yaralandı
"Türkiye'nin güneybatısında 5,8 büyüklüğünde meydana geldi, en az 6 kişi yaralandı. Yaralanmalar, insanların panikle balkondan ya da camdan atlamaları sonucu meydana geldi. Türkiye'de gün içinde depremle karşılaşmak olası. Geçen yıl ekim ayında da ülkenin doğu ili Van'da 7,2 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, şiddetli artçı sarsıntıların da etkisiyle 600'den fazla kişi hayatını kaybetmişti."
İtalyan gazetesi La Stampa:
Başlık: Türk yönetmen rotasını İstanbul'a
çeviriyor
"Open Road İtalyan Sineması Günleri'nde "Şahane Misafir" filminin tanıtımı için New York'ta bulunan yönetmen Ferzan Özpetek en kısa zamanda Türkiye ile ilgili bir film yapacağını söyledi. Roma'nın kaderine terk edilmiş ve insanlarının kaba ve saygısız olduğunu hatırlatarak bundan böyle çok sevdiği bu kentte film yapmayacağını açıkladı. Bol ödüllü yönetmen rotasını İstanbul'a çevireceğini ve iki üç ay Boğaz'da yaşadıktan sonra filmin konusunu belirleyeceğini kaydetti."
Amerikan New York Times gazetesi:
"AKP’nin Türkiye’yi on yıl içerisinde güçlü bir ekonomiye
dönüştürdüğünü en sert muhalifler bile kabul ediyor. Fakat sorun
şu; Başbakan Tayyip Erdoğan aynı zamanda bağımsız yargıyı devredışı
bıraktı. Basına da gözdağı verdiği için siyasi kontrol
mekanizmaları artık yok. Ortadoğu’nun karışıklığı nedeniyle AKP’nin
artan otoritarizmine dışarıdan uyarı da gelmiyor. İstanbul’da
Türklerle sohbetim hep “Aman adımı yazma. Erdoğan çok kindar
olabiliyor” cümleleriyle bitti. Eğer Erdoğan’ın Türkiye’yi
‘sultanlığa’ dönüştürmesi engellenmezse Türk demokrasisi zarar
görecek. Obama’nın Erdoğan’a açık kart vermesi şu anlama geliyor:
“Ekonomik büyümeyi sağla, sonra adım adım demokratik kurumları
sınırlayabilir ve dini istediğin kadar dayatabilirsin."
Amerikan Haber ajansı AP:
"Bir zamanlar Türk devlet ideolojisinin temel taşı olan Atatürk
kültü yavaşca, bazen de fark edilmeyecek derecede seyreltiyor.
Yerine de kısmen Osmanlı İmparatorluğu döneminden ilham alan
İslamcı kökenli hükümetin modernite, ahlak ve dinin toplumdaki yeri
hakkındaki düşünce sistemi geliyor. Atatürk’ün ateşli inananlarının
hayranlığının kaynağı ‘Türklerin babasının’ nüfusu ağırlıklı olarak
Müslüman olan bir ülkede laik değerleri dayatmasıydı. Atatürk’e
hakaret hâlâ ceza yasasında olsa da yargılamalar yumuşatıldı.
Hükümet, Atatürk’ün sözlerinin ve geleneksel saygı gösterilerinin
dokunulmaz olduğu fikrini aşamalı olarak yok etti."
Amerikan Newsweek dergisi:
"Türkiye’deki kültür savaşlarının son raundunda İstanbul’da
binlerce kadın sokağa döküldü. Türban tartışmasında Erdoğan, AB’nin
desteğine sahipti. Kürtaja karşı son kampanyası ise Brüksel’den çok
farklı yanıt aldı. Avrupa Erdoğan’ın dini bir gündem empoze etmeye
çalışmasından kaygı duyuyor. İstanbul’daki bir diplomat,
‘İktidarının ilk yıllarında AKP’nin önceliği, ordunun siyasi rolünü
azaltarak totalitarizmin mirasını ortadan kaldırmaktı. Şimdi ise
dini temelli toplum mühendisliği yetkisi olduğuna inanıyor, bu da
kaygı uyandırıyor’ diyor. AKP’nin kürtaja saldırısı bir Erdoğan
klasiği yani, ima edilen dini tonlar destekli kaba bir Türk
milliyetçiliği."
Katar merkezli El Cezire:
"Kürtaj yasağı Türkiye’yi kutuplaştıran en son konu. 74 yaşında
rahim kanseri tedavisi gören ev kadını Zehra Özer “Tecavüz için
istisna olmaz. Dikkat etsinler. Biz niye tecavüze uğramıyoruz?”
dedi. Türbanlı öğrenci Afra Akay “Kürtaj benim dini inançlarıma
uymuyor. Ama kürtaj olmak isteyen kadınlar bu yasaktan kötü
etkilenecek” yorum yaptı. Hükümetin 2004 yılında zinayı suç sayma
girişimi kamuoyu ve AB’nin tepkisi sonucunda engellenmişti."