Uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan usta oyuncu Nurseli İdiz, Kanal D'de ekranlara gelen ‘Hıçkırık’ dizisiyle yeniden izleyicinin karşısına çıktı. Posta gazetesinden Behzat Uygar'a konuşan Nurseli İdiz, 1993’te ‘Kız Kulesi Aşıkları’ filminde çıplak yüzme ve sevişme sahnelerinin hatırlatılması üzerine ''Başka ülkeye kaçmayı planladım. Kendimi Hollywood’da Demi Moore sanıp çekiverdim. O zaman daha deliymişim. Güzeldi yahu, iddialı filmdi. Bu kadar şişman olmasam yine yaparım. Ne var, film iyi olsun yeter ki.'' ifadelerini kullandı. Kanal D’de günlük diziye başladın, her sabah 6’da settesin. Ne kadar oldu ‘Hıçkırık’ çekimlerine başlayalı? Birkaç ay oldu. Her şey yolunda. Sabır gerektiren bir iş. Hafta içi her gün yayınlanacak. Alışılagelmiş günlük dizilerin üstünde bir kalitede. Prodüksiyon çok güçlü. Mutluyum bu işte olmaktan. Zaten ne kadar meşgul olursam o kadar iyi. Ömrüm boyu hep meşgul oldum ben. Ne zaman boşluğa düşsem sıkıntı çıkıyor. Tiyatro ne alemde? İnşallah bir sene sonra olacak. Camiada ve hayatta özür borçlu olduğum insanlar var, onları da zamanı gelince telafi edeceğim. Üzdüğüm insanların listesi var bende, yazdım. Çok değil ama var. Beni üzenler de kendileri için bir liste yapsınlar ama. Herkes keşke bu kadar dürüst olsa. Hayat çok kısa. 37 yıldır sektördesin. Seyircide nasıl bir kredin varsa... Düşüşler yaşadığın dönemlerde de Nurseli İdiz ismini hep taşıdın. Oyunculuktan gelen bir kredi mi bu? Ne sektörden ne de halktan birine kötü bir şey yaptım. Kendimden başka kimseye kötülüğüm olmadı. Sinsi, kötü kalpli olmadan sadece kendinle derdin varsa insanlar seni seviyor. Hep olduğum gibiyim, öyle olunca halk kredini veriyor. 1993’te ‘Kız Kulesi Aşıkları’ filminde oynamıştın. Çıplak yüzme ve sevişme sahnen vardı. Nasıl tepkiler almıştın? Başka ülkeye kaçmayı planladım. Kendimi Hollywood’da Demi Moore sanıp çekiverdim. O zaman daha deliymişim. Güzeldi yahu, iddialı filmdi. Güzeldi tabii, kulenin kızlığı kalmadı ‘Dul Kulesi’ oluverdi. Şimdi aynı cesaretin var mı? Bu kadar şişman olmasam yine yaparım. Ne var, film iyi olsun yeter ki. “Onda oynamam, bunda oynamam” diyen oyuncu sayısı her geçen gün artıyor... Ne saçmalık o Allah aşkına. İyi senaryo olsun, insanlığa, sanata hizmet etsin yeter. İnsanın namusu beyninde ve yüreğindedir. Müge Anlı’yı, Serap Ezgü’yü izliyorum. Türk toplumunda var olan meseleleri izliyoruz. “Dizilerde çok abartıyorsunuz” diyorlar. Ne abartısı ayol! Olan kepazeliği, ikiyüzlülüğü görünce, nasıl bir çifte ahlak yaşandığını farkediyoruz. Baskı arttıkça giderek nasıl bir çöküşe sürüklendiğimizi görüyoruz. İkiyüzlü bir hayat yaşamamak rahat ölmek için en iyi sebep. Kadın erkek ilişkilerinin hayatındaki yeri nasıl? 10 yıl oldu o konulardan emekli olalı. Bitirdin mi aşkı kafanda? Bitti, çünkü konu kapandı. Arada bir tane oldu belki ama hatırlamıyorum bile. Ekonomik sıkıntılar, sağlık problemleri olunca aşka adapte olamıyorsun. Zaten artık insanlar hiç sıkıntıya gelemiyor. Kendi dertlerini aşmış olacaksın ki, yanında bir erkek olacak. Diğer türlüsü ancak filmlerde oluyor. En büyük aşkın kimdi? Kızımın babası Cem olmalı, 21 sene sonuçta. Ama çok büyük bir aşk yaşamadım ben herhalde. Narsist bir yapıdaydım, hep kendime dönüktüm.