Nuri Ok'tan kamplaşma alarmı
Abone olBaşsavcı Nuri Ok'tan toplumda tehlikeli kamplaşma uyarısı geldi. Ok'a göre vatandaşlar arasında etnik ve bölücü düşünce yaratılmasında kısmi başarı sağlandı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, toplumda tehlikeli
kamplaşma olgusunun ortaya çıkarıldığını belirterek,
''vatandaşlarımız arasında etnik ayrılıkçı ve bölücü düşünce
yaratılması hedefinde de kısmen başarı sağlanmıştır'' dedi.
Yargıtay Başsavcılığı 14'üncü Onur Günü'nde konuşan Ok, toplumda
gerginlik ortamı oluşturulduğunu savunarak, 'milliyetçilik ve
ayrımcılık kışkırtılmamalı' uyarısında bulundu. Kişisel, grupsal ve
politik yararlanma ve sömürü düşüncesi ve pratiğinin, bunların
doğal sonucu olarak verilen desteğin tehlikeli 'kamplaşma' olgusunu
ortaya çıkardığını anlatan Ok, ayrıca vatandaşlar arasında etnik
ayrılıkçı ve bölücü düşünce yaratılması hedefinde de kısmen başarı
sağlandığını söyledi. Ok, ''böylece, toplumumuzda kişiler ve
kesimler arasında gerginlik ve güvensizlik ortamı oluşturulmuş ve
sürdürülmektedir. Özel amaç taşınmasa bile farklı kültür, inanç ve
etnik grupların hakları savunulurken ayrımcılık, düşmanlık ve
milliyetçilik kışkırtılmamalı; laik, demokratik rejim, üniter
devlet, ulus birliği, ülke bütünlüğü geri plana itilmemeli, hele
tehlikeye hiç atılmamalıdır" diye konuştu. "Türkiye Cumhuriyeti
ırkçılığı reddeden, yurttaşlığı temel alan, birleştirici ve
kaynaştırıcı Atatürk Milliyetçiliği anlayışına bağlı, demokratik,
laik ve sosyal bir hukuk devletidir" diyen Ok, örtülü ve gizlenmiş
ayrılıkçı ve bölücü hareketler ile hangi tutumun ve talebin
laikliğe aykırı olduğunun ayrımına verılması gerektiğini söyledi.
''Özel soruşturma usulü sınırlandırılmalı'' Ok, özel soruşturma
usulünün, soruşturma birliğini bozduğunu, yargının hesap sorma
alanını daralttığını, eşitliğe aykırı bağışıklık yarattığını ve
devlete güven sorununu beraberinde getirdiğinin altını çizdi Ok,
"özel soruşturma usullerinde en önemli sakınca teminatlı
cumhuriyetsavcısının soruşturmayı yürütememesinde görülmektedir.
Bunun kayırma, himaye, örtme, görmezlikten gelme, kimi zaman
rahatsız etme gibi hukukta ve adalette olmaması gereken zaaflara
yol açtığını da görmekteyiz. Bu nedenledir ki, özel soruşturma
usullerine sahip olanlar mutlaka sınırlandırılmalı, gerekli
görülenlerde de kötüye kullanılmasını önleyici mekanizmalar
getirilmeli ve geliştirilmelidir.'' dedi. "Yeni TCK'nın olgunlaşma
dönemi kısaydı" Kanun yapmanın sabır gerektirdiğini vurgulayan Ok,
Türk hukukçusunun kanun yapmada kendisini kanıtladığını söyledi. 1
haziranda yürürlüğe girecek yeni TCK'nın altyapısının 1985 yılında
başlayan çalışmalara dayandığını anımsatan Ok, ''olgunlaştırma
dönemi kısa tutulduğu için olumlu ve olumsuz yönlerini belirleme ve
değerlendirme imkanı sınırlı kalmıştır" dedi. Kanunları eksiksiz
yapmanın, buna karar verenlerin görevi olduğunu ifade eden Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, "eleştiri geç yapılsa bile, hatta
kırıcı, sarsıcı ve rahatsız edici boyuta ulaştırılmış olsa bile
etraflıca değerlendirilmesi, haklı görülenlerin yaşama geçirilmesi
gerekir" şeklinde konuştu. Demokratik toplumda herkesin
gerektiğinde eleştiri hakkını kullanacağını hatırlatan Ok,
"doğruları, gerçekleri görmezlikten gelmek, onlara sırt çevirmek,
demokratik tavır olamaz" dedi. 1 hazirana kadar işlenen suçlarda
mutlaka lehe kanun değerlendirilmesi yapılacağına işaret eden Ok,
bunun için uzun süre mevcut TCK ile hakimin ilgisinin
kesilmeyeceğine de dikkati çekti. Ok'tan hukuk bilinci vurgusu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, "yargı kararlarının
eleştirilmesine rağmen uygulama zorunluluğu duyuluyorsa, orada
hukuk bilinci yerleşmiştir" dedi. Hukuk bilincinin yerleşmiş
olmasının önemine işaret eden Ok, ''eğer yargı kararları
uygulanmıyorsa, kişi ve olay için yasa çıkarılıyorsa, hatta
görülmekte olan davalara bu niyetle müdahale ediliyorsa, hukukun
üstünlüğünün sindirilmiş olduğu söylenemez'' dedi. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, ülke başsavcılığı işlevini önemli
oranda yerine getirdiğini dile getiren Ok, ancak devletin iç ve dış
güvenliğini ilgilendiren suçlar, örgütlü ve organize suçlar, terör
suçlarının 'ülke başsavcılığı' kimliğini gündeme getirdiğini
belirtti. Nuri Ok, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Anayasal bağımsız
bir kuruluş olarak 'Ülke Başsavcılığı' kimliğine dönüştürülmesini
zorunlu kıldığını ifade etti.