Nureddin Yıldız'dan flaş çocuk evliliği açıklaması
Abone ol"6 yaşında çocukla evlenilebilir" dediği iddia edilen yazar Nureddin Yıldız, tepkiler üzerine açıklama yaptı.
Nureddin Yıldız, sözlerinin bazı yayın organlarınca
tamamen yanlış anlaşılabilecek şekilde cımbızlanarak haber
yapıldığını ve kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini açıkladı.
Yıldız ayrıca o sohbetin devamının videosunu
yayınladı.
Medya organlarına tepki gösteren yazar, "Kendi doğurduğu
çocuğu insan kurda yem eder de, 8 yaşında zifaf odasına nasıl
koyar?!..” diye sordu.
BULUĞ VE RÜŞTTEN ÖNCE FİİLİ EVLİLİK CAİZ
DEĞİLDİR
İslam hukukunda, evlilik akdi ile fiili evliliğin ayrı oldunu
belirten Yıldız," Buluğ ve rüştten önce fiili evlilik caiz
değildir. Buluğ ve rüştten önceki çocuk evlilikleri, her halükarda
suistimaldir.” dedi.
'6 yaşında çocukla evlenilebilir' sözleriyle tartışılan Yıldız,
çıkan haberlere Sosyal Doku Vakfı'nın internet sitesi aracılığıyla
soru cevap şeklinde basın açıklaması yaptı.İşte Yıldız'ın tepkiler
üzerine o sohbetle ilgili yaptığı ayrıntılı yanıt:
SOHBETİN DEVAMINI İZLEYENLER GERÇEĞİN TAMAMEN FARKLI
OLDUĞUNU GÖRMÜŞ OLSA DA...
"Sosyal Doku Vakfı Onursal Başkanı Nureddin Yıldız, toplam 116
dersten oluşan “Kadın Fıkhı Okulu” üst başlıklı sohbet serisinin
“Çocuk Evliliği İstismardır” bölümü, bazı yayın organlarınca
tamamen yanlış anlaşılabilecek şekilde cımbızlanarak haber yapılmış
ve kamuoyu yanlış bilgilendirilmiştir. Her ne kadar sohbetin
devamını izleyenler ve konuyu araştıranlar, gerçeğin tamamen farklı
olduğunu görmüş olsa da kamuoyunu doğru bilgilendirmek için bu
açıklamayı zaruri görmekteyiz.
Konuyla ilgili sorulan sorular ve cevapları :
DERSİN KONUSU ÇOCUK EVLİLİĞİ İSTİSMARIDIR
Soru: Nureddin Yıldız Hoca böyle bir sohbeti neden yapmıştı?
Cevap: İslam tarihinde ve fıkhında bir şekilde yer almış ancak
sonradan istismar edilmiş bir çok mesele gibi erken evlilik konusu
da istismar edildiği için, günümüz İslam Alimleri bu suiistimale
karşı mücadele etmektedirler. Nureddin Yıldız Hocamız da bu
mücadeleyi destekleyip diri tutmak için “Çocuk Evliliği
İstismardır” başlıklı sohbeti yapmıştır.
ÇOCUK İSTİSMARINI TEŞHİR VE TENKİT EDİYOR
Soru: Nureddin Yıldız Hoca sohbetin bir bölümünde “henüz akil baliğ
olmayan kız ya da erkek çocukların evlenmesi fıkhı açıdan caizdir”
diyor. Neden?
Cevap: Sohbet iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde durum
tespiti, ikinci bölümde ise bu konuda yaşanan suiistimalin teşhir
ve tenkiti vardır. Medyada yer alan kısım “durum tespitidir”. Evet,
İslam tarihinde ve fıkhında böyle bir durum vardır ve Nureddin Hoca
da bunu dile getirmiştir. Ki bu konu dört mezhep alimleri dahil
herkes tarafından ortaya konulan ve teşvik edilmeyen fıkhî bir
durumdur. Ancak sohbetin ikinci bölümü yani devamında ise bu
meselenin nasıl suiistimal edildiği teşhir edilmekte ve tenkit
edilmektedir. Maalesef sohbetin devamındaki bu bölüm, çarpıtma
amacıyla yapılan haberlerde kesilerek yayınlanmamıştır. Oysa
sohbetin amacı zaten bu konuda yaşanan suiistimal ve istismarı
tenkit etmektir.
Soru : Sohbetin devamında Nureddin Yıldız Hoca ne demiştir?
Cevap: Sohbetin devamının
Özet metin:”… Şeriatımız İslam’ın evliliğe ruhsat vermesi, yaş
sınırı olmadan küçük çocukların da evliliğine (evlilik akti) izin
vermesi ve ya velilerinin onları evlendirebileceğini söylemesi,
tavsiye niteliğinde değildir. Aksine kerahetle (tiksinme düzeyinde
hoş karşılanmamakla) beraber izin verdiği bir şeydir…”
MUASIR ALİMLER ÇOCUK İSTİSMARINA KARŞI HAREKETE
GEÇMİŞTİR
“… Bu hususta dinlediğimiz gibi, Kur’an’ın çok açık bir hükmü var.
Hadisi şerifler var. Fukahanın bu konuda ciddi ittifakı var,
mezheplere göre farklı denecek bir durum yok.
Ama, muasır ulemamız bu hususu tartışmışlardır, farklı meclislerde.
Bu dersi hazırlarken, kimin ne dediğine, muasır derken son elli yıl
içinde yazan, çizen, konuşan ulemayı kastediyorum. Ciddi bir
şekilde araştırmışlar, çalışmışlar, dikkat çeken bir husus, bu
asırda yaşayan ulema bu asrın suiistimallerine dikkat ederek,
evliliğe bir alt yaş sınırı getirmenin, ciddi bir şekilde bir
fitneyi önleme, laçkalığı önleme olacağını düşünüp ‘uygundur,
getirilebilir, bu şeriatın hükmünü değiştirmek değildir. Bilakis
çocukların heder edilmelerini, çocukların mal uğruna, şu uğruna ve
ya işte, cinsel ihtiraslar uğruna heder edilmelerini engeller’ diye
bir tedbir önerisinde bulunmuşlar. Buna bağlı olarak da, halkı
Müslüman olan ülkeler fetva aldık diye, böyle bir genelge
çıkarmışlardır…”
İNSAN KENDİ DOĞURDUĞU ÇOCUĞU 8-10 YAŞINDA ZİFAF ODASINA
NASIL KOYAR?
“…Yani Müslüman insanlar eğer, 7 yaşında 10 yaşında küçücük
çocuklarını zifaf odalarına koyuyorlarsa, alimler ve devlet erbabı
önce, anaların ve babaların şefkat ve merhametlerinin nereye
gittiğini araştıran bir kanun çıkarsınlar o zaman. Kendi doğurduğu
çocuğu insan kurda yem eder de, 8 yaşında zifaf odasına nasıl
koyar?!..”
“…Şimdi buradaki bu hassasiyeti suiistimal ediyorsa Müslümanlar,
babalar sırf 5-10 kuruş elde etmek için, zengin bir damat, zengin
bir kayınpeder, yahut ta işte evde yeniden yüzümüz mal görsün
biraz, para bizde kalsın gibi, yani 3 kuruşluk dünya menfaatine,
doğurduğu kızını feda ediyorsa anneler-babalar, Müslümanlar küçük
yaşta çocuk evlenmesi caiz mi, değil miden önce ‘bunlar ana mı?
bunlar baba mı’ diye soru sormalıdırlar.
BUNLAR BABA MI BUNLAR ANA MI? BUNLARIN HEPSİ ZİNDANLARA
ALINSIN TEKLİFİNE SICAK BAKARIZ
Önce halledilmesi gereken budur. Çocuğunun üzerinden para kazanıyor
olduktan sonra bir Müslüman, bunları konuşmaya gerek yok artık. O
zaman bu iş bitti! Çocuğunun üzerinden para kazanan bir
anne-babadan her şey beklenir demektir…”
“… Bunlar baba mı? Bunlar ana mı? ‘Bunların hepsi müşahede altına
alınsın, zindanlara alınsın’ diye bir teklife de sıcak bakarız. Bu
kadar evladına merhametsiz olan, evladının üzerinden servet kurmaya
çalışan bir insanı da, nasıl Müslüman olarak, sen Müslümanların
camisine geliyorsun diye tenkit ederiz herhalde.
***
Kolay anlaşılması için soru ve cevap şeklinde özetlediğimiz bu
açıklamamızı; konuyla ilgili haber yapan ya da konuyla ilgili
bizden bilgi isteyen basın-yayın kuruluşlarına göndermekteyiz.
Bizim görevimiz yanlış anlaşılmaların önüne geçmek, din gibi hayati
bir meselede kamuoyunu doğru bilgilendirmektir.
Bilindiği üzere daha öncede medyada benzer haberler çıkmış ve
Nureddin Yıldız Hocamızın sözleri çarpıtılmıştı. Medyada yer alan
her çarpıtmaya, art niyetli her habere karşı bir basın açıklaması
ile cevap verecek imkan ve zamanımızın olmadığını bildirir, medyada
sürekli gündem olmak gibi bir düşünceden de Allah’a sığınırız.
Hatırlatmak isteriz ki Nureddin Yıldız Hocamızın bu sözleri daha
önce, muhtelif zamanlarda yapılan sohbet ve derslerinden kesilerek
gündeme getirilmiştir.
Bize düşen, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için bu açıklamayı
siz değerli basın mensuplarına ulaştırmaktır.
Gayret bizden yardım Allah’tandır."