Numan Kurtulmuş'tan önemli asgari ücret açıklaması EYT için de konuştu
Abone olAK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Temmuz ayında emeklilerimizin, çalışanlarımızın gelirlerinin artırılması ve asgari ücretle ilgili de çalışmalar bakanlığımızın önündedir. Bu çalışmalar yapılıyor. Öncelikli perspektifimiz, temmuz ayı ile geniş bir kitlenin, sabit gelirli bir kitlenin alım gücünü artıracak bir dokunuş mutlaka hükümet tarafından yapılacaktır" dedi.
Asgari ücrete ek zam olup olmayacağı merak konusu olurken
hükümetten peş peş açıklamalar geliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin'in "Temmuz ayında, bütün çalışanların yüzünü güldürecek hiç olmazsa 'enflasyona karşı benim devletim benim yanımda' dedirttirecek bir düzenlemeyi, Türkiye gerçekleştirecek durumdadır." açıklamasından sonra AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'tan da açıklamalar geldi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, TGRT Haber’de gazeteci Ercan Gürses’in sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş, gazeteci Gürses’in temmuz ayında asgari ücrette artış yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine, “Tabii zor ve ilginç bir dönemden geçiyoruz. Yani ekonomik olarak yaşananların önemli bir kısmı, küresel ekonomide ortaya çıkan değişimlerden kaynaklanıyor. Bir kısmı da Türkiye ekonomisinin kendi iç dinamikleri ile ortaya çıkan sonuçlar. Ama şunu söyleyebiliriz; enerji fiyatlarındaki olağanüstü fiyat artışları, buna bağlı olarak lojistikte ciddi fiyat artışlarının ortaya çıkmış olması, endüstriyel ve değerli metallerin son bir yıllık süre içerisinde olağanüstü yüksek seyretmesi bütün dünya ekonomilerini derinden sarstı. Ayrıca Rusya-Ukrayna arasındaki savaş dolayısıyla özellikle gıda alanında bazı gıda rotalarının kısıtlanması, gıda fiyatlarında da ciddi bir küresel fiyat artışına neden oldu. Bu emtia fiyatlarındaki artışlarda ülke ekonomilerinin hepsine etki etmiş oldu” dedi.
“Temmuz ayı ile geniş bir kitlenin, sabit gelirli bir
kitlenin alım gücünü artıracak bir dokunuş mutlaka hükümet
tarafından yapılacaktır”
Kurtulmuş, hem fiyatlardaki artışların hem de döviz fiyatlarındaki
oynaklığın birinci derecede vatandaşları etkileyen kısmının hayat
pahalılığı olduğuna vurgu yaparak, “Çarşıda pazarda aldığımız
ürünlerin ciddi bir şekilde pahalanmış olmasıdır. Bunların yanı
sıra üçüncü temel alan da burası. Dolayısıyla bir taraftan burada
oynaklıkları ortadan kaldırıp düzen sağlamak ama diğer taraftan da
bu süre içerisinde vatandaşların alım gücünün olumsuz etkilenmemesi
için her türlü tedbiri almak durumundayız. Geçtiğimiz yılbaşında
sağlanan asgari ücretteki artış, devletin Hazine ve Maliye
Bakanlığı ayağında aldığı vergilerden vazgeçerek vatandaşlarımıza
doğrudan destek vermiş olması, enerji fiyatlarına yüzde 80
civarında hükümetin destek vermiş olması gibi bütün bu adımlar,
vatandaşımızın alım gücünü artıracak olan hususlardan birisidir.
Bunların içerisindeki en önemli konulardan bir tanesi de gelirin
artırılmasıdır. Bununla ilgili temmuz ayında emeklilerimizin,
çalışanlarımızın gelirlerinin artırılması ve asgari ücretle ilgili
de çalışmalar bakanlığımızın önündedir. Bu çalışmalar yapılıyor.
Öncelikli perspektifimiz, temmuz ayı ile geniş bir kitlenin, sabit
gelirli bir kitlenin alım gücünü artıracak bir dokunuş mutlaka
hükümet tarafından yapılacaktır. Nasıl fiyatlar seviyesi yukarı
çıktıysa ücretler seviyesini de yukarı çıkaracak ve böylece
vatandaşımızın fiyatlar altında, enflasyon altında ezilmemesini
sağlayacak bir destek ortaya konacaktır" diye konuştu.
“(EYT) Öncelikler ortaya çıktığı zaman bununla ilgili
karar kamuoyu ile paylaşılır”
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, emeklilikte yaşa takılanlara
(EYT) ilişkin de şunları söyledi:
“Orada da çalışmalar yapılıyor. Ama bu işler öncelik ve zamanlama
meselesidir. Bu durum, vatandaşın bize çarşıda pazarda söylemiş
olduğu bir durum. Bu anlamda vatandaşın gündemindeki konulardan
birisi de EYT’dir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
çalışmalarını sürdürür ve öncelikler ortaya çıktığı zaman bununla
ilgili karar kamuoyu ile paylaşılır."
“Dövizdeki oynaklık Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz
bir etki oluşturuyor”
Dünyada dolarizasyonun arttığını dile getiren Kurtulmuş,
“Türkiye’de milli para birimimiz olan Türk lirasının kullanımını ve
ilerleyen dönemde de diğer ülkelerle yaptığımız ticari
ilişkilerimizde milli para birimleri üzerinden bunların
gerçekleşmesini sağlamamız lazım. Tabii ki dövizdeki oynaklık
Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz bir etki oluşturuyor” dedi.
Gürses’in liralaşma ile ilgili yeni bir enstrümanın hayata
geçirilip geçirilmeyeceğini sorması üzerine Kurtulmuş, “Olabilir
ama burada mühim olan bu perspektifi kaçırmamamız lazım. Bizim
kendi para birimimize itibar etmemiz lazım. Bunun üzerinden
alışverişlerimizi yapmamız, bunun üzerinden uluslararası ticarette
Türk lirasının değerini bir şekilde değerli para haline
getirmemizin doğru olduğu kanaatindeyim. Bu anlamda paramızın
belirli bir seviyede olmasının şöyle bir artısı var; ihracatı
artırmış oluyoruz. Buradaki dengeyi korumamız lazım. Eski dönemde
maalesef Türk parası çok değerliydi. 1 dolar 1.20 seviyelerindeydi.
Bu ortaya ne çıkarıyordu? Olağanüstü yüksek miktarda ithalat. Yani
ne varsa kalem dahil her şeyi daha ucuza dışardan ithal eder
durumdaydık. Çok şükür 2013’ten sonraki dönemlerde yavaş yavaş
Türkiye bundan uzaklaştı. İmalata, üretime, ihracata, yatırıma ve
istihdama dayalı bir ekonomi yönelişine Türkiye kendisini sevk
etmiş oldu. Bunun önemli ve değerli olduğunu düşünüyorum. Burada da
o dengeyi Türk ekonomisi sağlayacaktır. Dövizin çok değerli olması
ya da çok değerinin düşük olması arasında bir denge oluşacaktır"
şeklinde konuştu.
“Türkiye 2013’ten itibaren bir yönelim
içerisindedir”
Gazeteci Gürses’în “Faiz sebep enflasyon sonuç” modeline devam
edilip edilmeyeceği, klasik ekonomiye dönülüp dönülmeyeceği
sorusunu yöneltmesi üzerine Kurtulmuş, önemli olanın serbest pazar
ekonomisinin kuralları içerisinde ekonominin yönetilmesi olduğuna
dikkati çekerek, “Ekonomik şartların, dünyanın ve Türkiye’nin
şartları geliştikçe hiçbir ekonomik kural kıyamete kadar olduğu
gibi uygulanacaktır diye bir şey yoktur. Bu kurallarda esneme,
değişme, gelişme olabilir. Ama Türkiye 2013’ten itibaren bir
yönelim içerisindedir. Zaman zaman bunları ileriye doğru götürüyor.
Biz ithalat yaparak, dışarıdaki küresel ekonomi ile hiçbir ekonomi
tek başına mücadele edemez. Tabii ki küresel ekonomi ile uyumlu bir
şekilde ama hiçbir şekilde Türkiye’nin üretim gücünü zayıflatmadan,
üretimimizi, istihdamımızı, ihracatımızı, yatırımımızı ve küresel
piyasalardaki mal ve hizmetlerimizle rekabet edebilir bir durumda
olmamızı sağlayacak bir atılım içerisinde olmamız lazım” diye
konuştu.
“Kimi aday gösterirlerse göstersinler, hodri
meydan”
Altılı masada Cumhur İttifakı’na risk oluşturacak bir aday olup
olmadığı sorusu üzerine Kurtulmuş, “Hayır. Biz karşımızdaki
ittifakın kimi aday göstereceğini ve hangi koşullar altında aday
göstereceğini, hangi ilkelerle bu adayını kamuoyuna duyuracağına
ilgili olamayız. Bu bizim tasarrufumuz değil. Kimi aday
gösterirlerse göstersinler, hodri meydan. Siyaset bir yarış
alanıdır. Nihayetinde siyasette karar verecek olan milletin
kendisidir. Dolayısıyla bizim rahatlığımız kimin aday çıkacağını
tespit etmek konusunda bizim yapacağımız bir şey yok. Ama biz
rahatlığımız, Cumhur İttifakı’nın adayı, Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan’dır. Tayyip Erdoğan ikinci sefer halkın önüne
giderek bu Cumhurbaşkanlığı Sistemi içerisinde cumhurbaşkanı adayı
olacaktır” dedi.
“(DBP’li Salihe Aydeniz) Böyle bir terbiyesizlik
olmaz”
Polise yumruk attığı görüntüler ortaya çıkan Demokratik Bölgeler
Partisi (DBP) Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz’in
dokunulmazlığının kaldırılmasının hızlandırılması ihtimalinin olup
olmadığı konusunda ise Kurtulmuş, “Türkiye bir hukuk devletidir.
Türkiye’de herkes hukuk devleti içerisinde kendisine verilen
imkanları kullanır ve Türkiye’nin her yerinde, gösteriye açık her
alanında fikrini söyleyebilir. En radikal fikirleri söyleyebilir,
en ileri fikirleri söyleyebilir. Eyvallah. Bütün bunlar olurken de
hiç kimsenin yasadışı birtakım gösterilerle ben istediğimi yaparım
deme hakkı olmadığı gibi, hele hele ülkenin güvenliğini sağlamakla
görevli olan polis memurlarına hakaret etmek, burada gördüğümüz
gibi fiili saldırıda bulunmak kimsenin hakkı değildir. Böyle bir
terbiyesizlik olmaz. ‘Ben milletvekiliyim, benim suç işleme hakkım
var.’ Böyle bir şey olabilir mi? Dokunulmazlık bir zırhtır ama
hiçbir dokunulmazlık zırhı hiçbir siyasiye istediği her suçu işleme
imkanını vermez. Burada açık bir suç oluşmuştur” diye konuştu.
“Milletin masasında, gündeminde olan hiçbir konu yoktur
bizim gündemimizde olmasın”
Gürses’in süresiz nafaka mağdurlarının yakındığını dile getirmesi
üzerine Kurtulmuş, “Böyle bir beklenti var sürekli olarak. Örneğin
bir ‘tweet’ atıyoruz, altında çok sayıda kardeşimizden yorumlar
geliyor. Burada da bir hakkaniyetin, bir dengenin korunması lazım.
Nihayetinde bu konular çalışılır. Milletin masasında, gündeminde
olan hiçbir konu yoktur bizim gündemimizde olmasın” ifadelerini
kullandı.