Numan Kurtulmuş'tan çok net dolar mesajı
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, döviz kurundaki dalgalanmaya ilişkin, "Hiç kimse, Türkiye'yi IMF'nin önünde diz çökecek bir noktaya getiremeyecektir." dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Ankara
Palas'taki iftarda medya kuruluşlarının Ankara
temsilcileriyle bir araya geldi.
Bakan Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 24 Haziran'daki seçimlerin birinci turunda Cumhurbaşkanını seçeceğini ve bu dönemde kimler tarafından yönetileceğini ortaya koyacağını, AK Parti'nin de açık ara Meclis'te birinci parti olarak seçimleri sonlandıracağını söyledi.
Her seçimin Türkiye'de çok önemli olduğunu, ancak 24 Haziran'da
yapılacak Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel
Seçimleri'nin daha fazla önemli olduğunu vurgulayan
Kurtulmuş, "Bu seçim karar verilmiş olan yeni sistemin bundan
sonraki süreçte nasıl şekillendirileceği, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin nasıl oluşacağı ve cumhurbaşkanının kim olacağı
ile de yakından ilgili." diye konuştu.
HİÇBİR SEÇİM ÇANTADA KEKLİK
DEĞİLDİR
Seçimin öneminin AK Parti'nin aday listelerine de yansıdığını aktaran Kurtulmuş, "Biz bu kadar büyük bir siyasi tecrübeye sahip olan bir kadro olarak şunu biliyoruz; hiçbir seçim çantada keklik değildir. Hiçbir seçim masada kazanılmaz. Seçimin kazanıldığı yer seçim meydanları ve halkın arasıdır. Sandık gününe kadar yapılan çalışmalar, sandıkta aldığınız oyları koruyabilme başarısı seçimi hep beraber getirecek olan bir süreçtir." dedi.
Zor bir seçim kampanyası olacağını dile getiren Kurtulmuş, bunun
için de iyi bir aday listesiyle Türkiye'nin her yerinde, her
seçim çevresinde AK Parti olarak seçime bütün güçleriyle
asılacaklarını ve başarılı bir sonuçla çıkacaklarını ümit
ettiklerini söyledi.
Kurtulmuş, 24 Haziran'daki seçimin bazı ilklerin uygulanması bakımından da önemli olduğunu belirterek, "100 bin imza ile cumhurbaşkanı seçilebilmesini temin etmek, Türkiye açısından devrim niteliğinde bir adımdı. Herhangi birisi eğer 100 bin imzayı toplayabiliyorsa Türkiye'de ciddi bir şekilde cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkabilir ve kampanya yürütebilir. Bu seçim kampanyasında çok sayıda aday, 100 bin imzayı toplayarak partilerinin dışında aday olabilmiştir. Bu, Türkiye'nin demokratikleşmesi bakımından önemli bir adımdır." diye konuştu.
AK Parti'nin çabalarıyla imkan tanınan ittifaklar sayesinde en az 6 partinin parlamentoya girebileceğini ifade eden Kurtulmuş, oyları yüzde 10 barajının çok altında olan siyasi partilerin parlamentoda temsil edilebilmesinin ve farklı siyasi seslerin yasal ittifaklar çerçevesinde parlamentoya yansımasının da sağlanacağını söyledi.
Seçimden sonraki parlamentonun özelliklerinden birisinin de hem Türkiye'deki yeni sistemin gerektirdiği yasal altyapının hazırlanması için gayret sarf etmek hem de değiştirilmesi gereken siyasi teamülleri bir şekilde değiştirecek siyasi kararlılığı ortaya koymak olduğunu ifade eden Kurtulmuş, bunun parlamentodaki bütün partilerin vazifesi olduğunu belirtti.
"Gazze katliamı çok boyutlu bir suçtur"
ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması sırasında İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırılarına da değinen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bizim için Gazze katliamı çok boyutlu uluslararası bir suç
teşkil etmektedir. O zaman biz İngiltere'deydik. Sayın
Cumhurbaşkanımız, hiç tereddüt etmeden bakanları topladı,
hangi adımların atılabileceği kararlaştırıldı. Son derece net
bir kararla 72 saat içinde İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatını
topladık. Olağanüstü yüksek düzeyde Filistin sorununa duyarlı
olan bir metin ortaya konuldu. İslam İşbirliği Teşkilatı,
siyasi sorumluluklar anlamında bu kadar keskin bir metni ilk
sefer ortaya koymuştur. Siyasi içeriği anlamında son derece
kuvvetli bir sonuç bildirgesi. Kısa sürede hazırlanmış ve başarıyla
ortaya konulmuş olan bu toplantının da sonuçlarını yakından
takip ediyoruz. Türkiye, Filistin davasını desteklemek ve
Filistinlilerin haklı mücadelesinde yanlarında olmak
kararlılığını İslam İşbirliği Teşkilatıyla birlikte ortak bir
kararlılık haline dönüştürmeyi başarmıştır."
PLANLI HAREKET
Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, son günlerde döviz üzerinde spekülatif bir hareketlilik olduğunu belirterek, 2013'te ABD Merkez Bankasının (Fed) para sıkılaştırma politikası çerçevesinde Türkiye'de faizlerle bir kıpırdanmanın ortaya çıktığını daha sonra Gezi Parkı olayları ile başlayan bir süreç yaşandığını anlattı.
Gezi Parkı olaylarının başlamasından önce Türkiye'de faiz oranlarının yüzde 4,84 olduğunu ifade eden Kurtulmuş, daha sonra 17-25 Aralık ve 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı süreçte özellikle döviz kurları üzerinden birtakım spekülasyonların yapıldığını kaydetti.
Türkiye'nin ekonomisi üzerinde yapılan saldırılara karşı o günün şartlarıyla gerekli cevapları vermeye gayret ettiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye ekonomisinin son üç yıldır bir faz değişikliği içerisinde olduğunu söyledi.
Para üzerindeki spekülatif hareketlerin arkasında Türkiye'nin üretim gücünün kırılması niyeti bulunduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Son birkaç günde kullanılan terminolojinin de bir algı operasyonunun parçası olduğunu görüyorum. Bunlardan birisi kur krizi lafıdır. Sık sık duymaya başladığımız kur krizi lafı tipik bir algı operasyonu terimidir. Buradan da kast edilen şey, özellikle özel sektörün yüksek borçluluğu işaret edilerek son zamanlarda gerçekten üretime doğru yönlendirilmiş olan özel sektörün daha fazla üretim yapmasının sakıncalı olacağı şeklinin ortaya çıkarılmasıdır.
Türkiye ekonomisinde kurun bu kadar hızlı bir şekilde oynak
olması sadece içeride teknik tabiriyle oynak olması bireysel
spekülatörlerin yaptığı işlerin sonucu da değildir. Burada
Türkiye ekonomisine karşı planlı hareketin olduğu
anlaşılıyor. Ekonomiyi yöneten kurum ve kuruluşların elinde
enstrümanlar kullanılıyor, kullanılacaktır. Türkiye
ekonomisinin yapısal olarak bazı sorunları olsaydı, diyelim
ki mali yapısı bozuk, kamu borçluluğu çok ağır olsaydı,
enflasyon oranları 2012 öncesindeki gibi yüksek olsaydı bütçe
dengelerinde olağanüstü büyük bir bozukluk olsaydı, bir
ekonominin ana yapısını oluşturan bu rakamlarda bozukluk
olsaydı bu spekülatif dalgalanmalardan endişe edilirdi.
BU DALGA ATLATILIR
Türkiye ekonomisinin yapısal yönden sağlam olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugünkü karardan sonra bir miktar daha aşağıya inecek. 24 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye'de ekonomi dünyasında da ciddi bir güven ve istikrar yakalandığı zaman bu tür spekülasyonları yapanların da hiçbir sonuç almayacağını görüyorum. Geçici bir dönemdir, vatandaşlarımızın da endişelenmesine ve telaşlanmasına gerek olmadığını düşünüyorum. Kısa süre içerisinde spekülatif hareketler de tamamıyla göğüslenecek, Türkiye ekonomisi kendi tabii aksında yoluna devam edecektir.
Sağdan soldan bütün bu spekülatif hareketlere bakıp, el ovuşturup Türkiye'nin yeniden IMF'ye yeniden muhtaç hale geleceği günleri arayan bazı yorumların yapılmakta olduğunu görüyoruz. Bunun son derece yanlış bir heves olduğunu ifade etmek isterim. Hiç kimse, Türkiye'yi IMF'nin önünde diz çökecek bir noktaya getiremeyecektir. Bu istikamet devam ettiği sürece, Türkiye'nin ekonomisinde milli gücünü artırma hevesleri sürdüğü sürece Türkiye ekonomisi yapısını sağlamlaştırarak yolunu devam ettirdiği sürece Allah'ın izniyle o dönemlere geri dönüş olmayacaktır. Birilerinin böyle bir hayallerinin olduğunu yavaş yavaş görmeye başlıyoruz. Bu dalga atlatılır, Türkiye çok daha kuvvetli bir şekilde yoluna devam eder."