Nükleer terör böyle çözülecek!
Abone olMısır'daki Kefren piramidinin esrarının aydınlatılması amacıyla kullanılmış olan kozmik parçacık dedektörlerinin nükleer silahlara karşı önleliyici olacağı iddia edildi.
ABD'deki Ulusal Los Alamos Laboratuvarı'ndan fizikçi Chris
Morris; limanlar, havalimanları, köprüler gibi önemli noktalarda
kontrol amacıyla kullanılan x ve gama ışınlarının yerini onlardan
çok daha güçlü ''müon'' adı verilen kozmik parçacıkların
alabileceğini belirtti. Kullanılmakta olan radyografik tekniğin,
ağır metallerin altına saklanan nükleer malzemelerin tespit
edilmesinde yetersiz kaldığına işaret eden Morris, ''müonların'' x
ve gama ışınlarıyla bulunamayan malzemelerin saptanmasını
sağlayacağını kaydetti. Fizikçi, ''Üstelik doğal müon ışınımı, x ve
gama ışınlarının tersine radyasyon tehlikesi içermez'' dedi.
Amerikalılar, 11 Eylül 2001 saldırılarından bu yana radyolojik ya
da nükleer bomba saldırısı korkusuyla yaşıyor. Zira Amerikan
topraklarına sokulan her kargoyu kontrol etmek ve bunların içinde
ne olduğunu anlamak imkansız sayılabilecek kadar zor bir iş. Resmi
tahminlere göre, Amerikan limanlarına gelen milyonlarca konteynerin
ancak yüzde 5'i denetimden geçiriliyor. Amerikan yönetimi, bilim
adamlarını konteynerlerin daha güvenli şekilde denetlenmesini
sağlayacak yöntemler geliştirmeye teşvik ediyor. Bu bağlamda
meslektaşlarıyla ortak proje yürüten fizikçi Morris, ''Değişik
kontrol yöntemleri geliştirme ihtiyacına cevap verebilecek konuma
geldiğimizi söyleyebilirim'' dedi. Morris'in açıklamasına göre,
''müon'' radyografisi, diğer ışınlarla yapılan radyografiden daha
iyi sonuç veriyor. Bu parçacıkların milyarlarcası an be an
gezegenimizi dört bir yandan bombardıman ediyor. Sahip oldukları
enerji, ''müonların'' ağır metaller ve kayaların içinden rahatça
geçmelerini sağlıyor. Plütonyum ve uranyum gibi çok yoğun atom
çekirdeğine sahip materyallerin yaydığı güçlü elektromanyetik alan;
müon akışını, demir ya da alüminyum gibi diğer ağır metallerden
daha fazla saptırıyor. MÜON AKIŞINDAKİ SAPMA... Morris, ''müonlar
dünyaya her açıdan dik olarak çarptığına göre, sözgelimi bu
parçacıkların bir kamyona ya da kutuya giriş ve oradan çıkış
değerlerini ölçecek dedektörlerle rahatlıkla kontrol
yapılabileceğini'' düşünüyor. Müon parçacıklarının akışında ortaya
çıkacak sapma, kontrol edilen kamyon ya da kutunun içinde çok yoğun
bir nesne bulunduğunu gösterecek, dahası materyalin ne olduğunun
anlaşılmasına da imkan verecek. Morris, ''Dedektör, çeşitli
materyalleri tanımlayan bilgiler yüklenmiş bilgisayar programı
sayesinde kutunun içinde bomba mı, yoksa nükleer malzeme mi
bulunduğunu gösterebilecek'' dedi. Maliyeti bir milyon doları
bulacak müon dedektörü otomobili 20 saniyede, kamyon kasasını ise
bir dakikada tarayabilecek.