Nükleer santraller doğayı koruyor
Abone olNükleer santraller'in doğaya zararlı olduğu biliniyor. Fakat Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan ilginç bir açıklama geldi
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Nükleer Güvenlik Dairesi
Nükleer Enerji Mühendisi Dr. Sancak Özdemir, nükleer santrallerin
balık ve bitki türleri üzerinde hiçbir kötü etkisi bulunmadığını,
hatta doğayı koruyup, doğal yaşamı desteklediğini söyledi.
Nükleer tesislerin fay hatları üzeri haricinde deprem riski taşıyan
bölgelere bile tesis edilebileceğini belirten Dr. Özdemir, bunun en
güzel örneğinin Japonya olduğunu kaydetti. Sinop'ta halkın nükleer
santraller ve nükleer enerji konusunda uzmanlarca bilgilendirilmesi
çalışmaları kapsamında oluşturulup, değişik cihazların sergilendiği
TAEK bürosunda dönüşümlü olarak görev yapan uzmanlardan Dr. Sancak
Özdemir, nükleer santrallerin balıkçılık açısından risk
oluşturacağı endişelerinin yersiz olduğuna işaret etti. Nükleer
santrallerin balık ve bitki türleri üzerinde hiçbir olumsuz etkisi
olmadığını vurgulayan Dr. Sancak Özdemir, öncelikle nükleer
santrallerin kurulacağı bölgelerin en ince ayrıntısına kadar etüd
edildiğini ifade etti.
Nükleer santral kurulacak bölgelerdeki bitki ve hayvan türlerinin
ve tesisin çevreye etkilerinin detaylı bir şekilde incelendiğini
açıklayan Dr. Özdemir, "Nükleer santraller deniz canlıları da dahil
çevreyi etkilemeyecek şekilde yapılmaktadır. Haliyle deniz
canlılarına hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Bu bağlamda nükleer
santral kurulacak Sinop'ta balıkçılık çok rahat bir şekilde
yapılabilecek ve bir engelle karşılaşılmayacaktır. Hepimiz
biliyoruz ki, nükleer santrallerin çevresi ormanlık alanlardır.
Büyük kısmı deniz kenarlarındadır. Nükleer santral etrafında
yapılaşmaya izin verilmediğinden tabiatı koruyucu etkisi vardır.
Nükleer santral kurulduğunda doğal radyasyon seviyesinde de hiçbir
artış olmayacaktır" dedi.
Nükleer santrallerin fay hattı üzerinde olmamak kaydıyla deprem
riski olan bölgelere dahi yapılabileceğine değinen Dr. Özdemir,
buna örnek olarak Japonya'yı gösterdi. Nükleer santral kurulacak
yerin deprem özelliklerinin çok detaylı bir şekilde incelenerek
tasarım parametrelerinin belirlendiğini kaydeden Dr. Özdemir,
şunları söyledi:
"Bu tasarım parametreleri arasında geçmiş yıllarda olan tüm kayıtlı
depremler ve tarihi depremler incelenir. Bu incelemeler sonucunda
tasarım parametreleri belirlenerek, nükleer tesisin bölgenin
şartlarına göre tasarlanması sağlanır. Dolayısıyla Türkiye'de
özellikle 4. ve 5. derece deprem bölgelerinde rahatlıkla, uygun
maliyetlerle nükleer santraller kurulabilir. Buna hiçbir engel
yoktur. Yüksek riski olan bölgelerde dahi, fay hattı üzerinde
olmadığı takdirde nükleer santraller kurulup çalıştırılmaktadır.
Buna en iyi örnek Japonya'dır. Mesela, Kore'de çok şiddetli bir
deprem olmuş, otoyollar adeta yırtılmış, buna rağmen bölgedeki
nükleer tesis faaliyetini durdurmamış ve çalışmaya devam
etmişti."