Nükleer projelerde bir gecikme yok
Abone olEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin nükleer santral projelerinde herhangi bir gecikmenin söz konusu olmadığını ifade ...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin
nükleer santral projelerinde herhangi bir gecikmenin söz konusu
olmadığını ifade etti.
Güney Kore’nin Dageu kentinde düzenlenen 22. Dünya Enerji
Kongresi’ne katılan Bakan Yıldız, düzenlediği basın toplantısında,
enerji sektörü ve gündeme ilişkin yerli ve yabancı basın
mensuplarının sorularını cevapladı.
Bakan Yıldız, gerek Akkuyu nükleer enerji santrali inşasında,
gerekse Japonya’nın Sinop’ta yapacağı ikinci santralin bitimine
dair bir gecikmenin olmadığını söyledi. Yıldız, "Özellikle nükleer
santral gibi farklı organizasyonları içeren büyük işlerin, zaman
zaman tehditlerin, zaman zaman fırsatların olacağını işin başında
söylemiştik. Özellikle Fukuşima’dan sonra güvenlikle alakalı
sistemleri güncelleyerek, daha da yüksek düzeyli bir güvenlik
sisteminin oluşmasını istedik. Proje şirketi de bunu olumlu manada
değerlendirdi. Bizim işletmeye alım süreleriyle alakalı öngörülmüş
bir gecikmemiz yok. Aynı şekilde Karadeniz için de, Japonya ile
yapacağımız nükleer güç santralleri için de bunlar için de
programlanmış bir gecikmemiz yok. Ama zaman zaman işlerin
hızlandığını, zaman zaman yavaşladığını göreceğiz. Bunların bir
kısım gerekçeleri de olacak. Ama nükleer kararlılığımızla ilgili
konuda herhangi bir kesinti olmayacak" dedi.
"NÜKLEER SANTRALLERİN İNŞASINDA YERLİ ORTAKLARA AÇIĞIZ"
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı
Nihat Özdemir’in, üçüncü nükleer santralin inşasında Türk
şirketlerinin etkin bir rol alabileceği ve hatta bu işi
üstlenebileceği açıklaması hatırlatılan Bakan Yıldız, "ELDER
Başkanı’nın yaptığı açıklama bence yerinde bir açıklama olmuş.
Hatırlarsanız, bunlarla alakalı hükümetler arası anlaşma yaparken,
yerli ortaklara da her zaman açık olduğumuzu ve proje şirketinin
bunları değerlendirebileceğini söylemiştim" şeklinde konuştu.
Bakan Yıldız, "Bu yalnızca Akkuyu nükleer santrali için değil aynı
zamanda Japonya’daki nükleer güç santralleri için de geçerli. Bu
kültürün yerleşebiliyor olması lazım. İster inşaatla alakalı, ister
inşaatla alakalı, isterse yerli üretimle alakalı bütün işlemlerin
Türkiye’de gerçekleşebiliyor olması lazım. Bunu yerli ortaklarla,
girişimcilerle beraber, kamu ve özel sektörle beraber
başarabiliriz. Bu on yılları alan bir süreç olacaktır. Ama biz
geleceğimize tekniği daha yüksek, sanayileşmesi daha yüksek ve
enerji ile alakalı talepleri daha fazla karşılanmış, arz güvenliği
ile ilgili bir sıkıntısı olmayan bir ülke haline gelmemiz gerekir.
Yaptığımız çalışmalar da bundandır. Ve biz nükleer güç santralleri
ile alakalı konuda yerli ortaklara, proje şirketlerine açık
olduğumuzu belirtmek isterim" ifadelerini kullandı.
"PETROL FİYATLARI 100 DOLAR BANDINA DÖNER"
Petrol varil fiyatlarıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Yıldız,
"Biz genelde tüketici bir ülkeyiz. O yüzden sürdürebilir fiyatlar
olan 100 dolar bandına çekileceği kanaatindeyim. Çünkü dünya
istenilen düzeyde büyümüyor. Bu arz ve talep dengesinin buluştuğu
nokta olacaktır. Şu anda bir kısım bölgelerdeki siyasi
istikrarsızlıktan kaynaklanan sebeplerden dolayı fiyatlarda nicel
bir yükselme var. 90-91 milyon varillik günlük tüketimin de çok
fazla bir değişiklik olmadığı için ben fiyatların gerçek
rakamlarına çekileceğine inanıyorum" cevabını verdi.
"İRAN’DAN DOĞALGAZ İTHALATINI DAHA FAZLA İNDİREMEYİZ"
İran’a yaptırımlar ve Türkiye’nin İran’dan enerji ithalatına
ilişkin bir soruya ise Bakan Yıldız, "Biz Türkiye ham petrol
tedarikinin önemli bir kısmını, İran’dan karşılıyoruz. Doğalgaz
kaynaklarının beş temel ülkesinden biri İran. Bunu, bundan sonra
daha fazla düşüremeyeceğimizi, bu geldiğimiz noktanın artık bir
doyum noktası olduğunu söylemem lazım" yanıtını verdi.
Yıldız, "Şu an yaklaşık 5 milyon ton civarında bir alımımız var.
Bundan sonra Türkiye’nin arz güvenliğini sıkıntıya sokacağından
daha fazla bir miktar düşmeyi düşünmüyoruz. Türkiye’nin
ihtiyaçlarının, büyümesinin bizler için önemli olduğunu herkes
takdir eder. Şu ana kadar belli indirimler yaptık oradan ama daha
fazla yapma imkanımız kalmadı. Çünkü asfalt malzemesinin aslolan
bir tümünde tedarik edildiği noktalardan bir tanesi. Türkiye duble
yollarını yapmaya devam edecek. 16 bin kilometreyi geçiyoruz şu an.
Çok fazla malzemeye ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu rakamdan daha
fazlasını indiremeyeceğiz" şeklinde konuştu.
"IRAK DOĞALGAZININ TALİPLİSİYİZ"
Bakan Yıldız, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Irak’ın üretebildiği
doğalgazı, üretebildiği ham petrolü ve pazarlara sunabildiği her
türlü mamulle alakalı, bizim teklifimiz olur, talebimiz olur. Çünkü
kardeş ve komşu Irak şu an en büyük petrol tedarikçilerimizden
biridir. Bunu artırarak devam ettirmeyi düşünüyoruz. Dolayısıyla
Irak’ta üretilebilecek ve ihraç edilebilecek doğalgazı Türkiye
tabii ki taliplisi olacaktır. İran’dan bildiğiniz gibi 10 milyar
metreküpe yakın kontratımız var. İran da Türkiye’nin büyük
tedarikçilerinden biridir. Bu alışverişimizden son derece memnunuz.
Türkiye’nin ihtiyaçlarının karşılanmasında kendileri ile çok iyi
bir ilişkimiz var. Daha fazla doğalgaz denirse, bu tekliflere de
açık olduğumuzu belirtmem gerekir."
"ENERJİ İHTİYACIMIZ 10 YILDA İKİ KATINA ÇIKACAK"
Yeni uluslararası konjonktürde İran üzerindeki yaptırımların
gevşetilmesinin enerji alanında Türkiye’ye etkisinin sorulması
üzerine Bakan Yıldız, "Bizim için bağlayıcı olan kararların BM
kararları olduğunu bilmemiz lazım. Tabii ki model ortağımızın ne
tür kararlar aldığını takip ederiz. Ama Türkiye’nin ihtiyaçlarının
anlaşılabiliyor olması lazım. Türkiye 10 yıl önceki rakamları ile
duran bir ülke değil. Büyüyen, sürekli gelişen ve enerjideki talebi
son 10 yılda iki katına çıkan, önümüzdeki 10 yılda da iki katına
çıkmasını planladığımız bir ülke. O yüzden bizim yaptırımlardan
daha ziyade, serbestleşen bir ekonomiye daha fazla girmemiz lazım.
Daha fazla alıcısının bulunduğu, daha fazla tedarikçisinin
bulunduğu bir yapıyı kurgulamamız lazım. O yüzden biz
yapabileceklerimizi ortaya koyduk. Bundan sonrasıyla alakalı
Türkiye’nin dediğim gibi büyümesi, tedariki ile alakalı sınırların
bulunduğu bir nokta demektedir. İhtiyaçlarımızı düşünmek tabii ki
bizim de görevimizdir" diye konuştu.
"DOĞALGAZIN ELEKTRİKTEKİ PAYI YÜZDE 30’A DÜŞECEK"
Bakan Yıldız, "10 yıl önce elektrik üretiminde doğalgazın payı
yüzde 53’tü, şu an yüzde 43’te. Amacımız bunu yüzde 30’lara kadar
çekmek. 2023 yılı hedefimiz doğalgazın elektrik üretimindeki
payının maksimum yüzde 30 olmasını sağlamaktır. Çünkü doğalgaz
ithal kaynağımız. Güney Kore gibi kömür, yenilenebilir enerji
kaynakları, su, rüzgar, güneş, termal ve nükleerden de bir kısım
olacak. Şu anda dünya ortalamasının iki katı kadar Türkiye’nin
yenilenebilir kaynakları var. Yüzde 25, 26’lar civarında" dedi.
"DOĞALGAZ PİYASASI LİBERALLEŞİYOR"
Bakan Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye’de kontratı biten her iş, özel sektörle paylaşılıyor. Bu
liberalleştirmeyle alakalı süreç devam ediyor. Bildiğiniz gibi 4
milyar metreküplük bir kontrat özel sektördeydi. Önceki yılın
sonunda da 6 milyar metreküple alakalı kontratı devrettik.
Dolayısıyla şu anda 10 milyar metreküp özel sektörde. Zamanı biten
kontratlar geldiğinde bu sürecin devam edeceğini söyleyebilirim.
Rusya’ya 4 milyar metreküp daha özelleştirmeyle alakalı teklifimizi
götürdük. Tabii ki tarafları olan bir sözleşmedir. Her iki tarafın
da mutabık kalması gerekir. LNG ile alakalı konuda, aslında
tesislerimizin bir bu kadar daha olması lazım. Varsa, uluslararası
sektörden, yatırımcılardan, onları bu vesile ile ülkemize davet
ettiğimizi söyleyebilirim. Onlara yer gösterebiliriz. LNG ile
alakalı tesisleri kamu olarak yapma niyetimiz yok.Bunu da
özelleşmenin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Gerek ulusal,
gerek uluslararası yatırımcılardan bu konuya rağbet eden varsa,
birlikte çalışabiliriz."
"TÜRKİYE 2016’DA ENERJİNİN OLİMPİYATLARINA EV SAHİPLİĞİ
YAPACAK"
"Paris’te önümüzdeki ay önemli bir toplantı yapılacak. Uluslararası
Enerji Ajansı’nın 28 tane üye ülkesi var. Aynı zamanda partner
ülkeler var. Onların bakanları da bu tür toplantılarda
bulunuyorlar. Bu toplantıya Türkiye başkanlık edecek. Bu da tabii
ki uluslararası arenada Türkiye’nin bir prestijidir. Türkiye’nin
siyasi istikrarının sürdürülebilir oluşuyla alakalı önemli bir
mesajdır" diyen Yıldız, "Şimdi enerjinin olimpiyatları olan Dünya
Enerji Kongresi’nin bundan sonra, 2016 yılındaki toplantının
Türkiye’de gerçekleşecek olması, önümüzdeki ay yapılacak olan
Uluslararası Enerji Ajansı’nın toplantısına Türkiye’nin başkanlık
edecek olması, bunların her birisi doğru tercihlerdir ve Türkiye
bunu hak etmiştir. Bu arada bütün bu kaynaklarla alakalı, buradaki
toplantının daha minisi, ama çok yoğunlaştırılmış bir toplantı
Paris’te inşallah o toplantıya başkanlık edip, yeni alacağımız
kararları kamuoyu ile paylaşacağız" şeklinde konuştu.
"ÜÇÜNCÜ NÜKLEER ENERJİ SANTRALİ İÇİN ÇİN’İ MÜZAKERE DIŞINDA
TUTMUYORUZ"
Bakan Yıldız, açıklamalarını şöyle tamamladı:
"Çin, bizim özellikle Türkiye’deki büyük projelere ciddi katkılar
sunan önemli ve büyük bir ülke. Biz Türkiye’de Çinli yatırımcıları,
ister kamu, isterse özel şirketler olsun, davet ediyoruz.
Türkiye’nin yerli kömürü var, yenilenebilir enerji kaynakları var.
Bunlarla alakalı Çin’in koyabileceği büyük bir etkinin olduğunu
biliyoruz. Şu anki görüşmelerimiz de devam ediyor. İkinci nükleer
güç santralinin müzakere sürecini kapattık. Japonya ile hükümetler
arası bir anlaşma yaptık. Bundan sonrası ile alakalı gelişmeleri
hep beraber takip edeceğiz. Ama Türkiye’nin nükleer hedefleri
bununla sınırla değil. Bundan sonraki yapacaklarımızda yine Çin’le
müzakere etmeyi sürecin haricinde tutmuyoruz."
(İHA)