Nükleer için büyük tavır!
Abone olSeul ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin nükleer güç programına ilişkin hedeflerine ve çalışmalarına açıklık getirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Nükleer güç programının
başlangıç aşamasında olan Türkiye, nükleer enerjiden barışçı
amaçlarla, ayrıca en yüksek nükleer emniyet ve güvenlik
standartlarını yerine getirecek şekilde yararlanma hususunda güçlü
bir iradeye sahiptir" dedi.
Erdoğan, Güney Kore ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı'nda
gazetecilere yaptığı açıklamada, Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee
Myung-bak'ın davetine icabetle Seul'de düzenlenecek 2. Nükleer
Güvenlik Zirvesi'ne katılmak üzere bu ülkeye hareket edeceğini
söyledi.
Bu ziyarette, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın
da kendisine eşlik edeceğini kaydeden Erdoğan, ayrıca Genelkurmay
İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Ömer Çelik ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan'ın da
heyette bulunacağını aktardı.
Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi'nin ilkinin 2010 yılında
Washington'da gerçekleştiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Benim de katıldığınım ilk Nükleer Güvenlik Zirvesinde, yasa dışı
nükleer ticaretin ve nükleer terörizmin önlenmesi kararını
almıştık. Ayrıca, nükleer maddelerin emniyet ve güvenliğinin
sağlanması hedeflerine yönelik çabaların birleştirilmesini karara
bağlamıştık. Şimdi Seul'de gerçekleştirilecek bu ikinci zirvede,
ilk zirveden bu yana nükleer emniyet konularında ulusal ve
uluslararası düzeylerde sağlanan gelişmeleri değerlendirme imkanı
bulacağız. Aynı zamanda önümüzdeki döneme yönelik öncelikleri
belirleyeceğiz.
Nükleer güç programının başlangıç aşamasında olan Türkiye, nükleer
enerjiden barışçı amaçlarla, ayrıca en yüksek nükleer emniyet ve
güvenlik standartlarını yerine getirecek şekilde yararlanma
hususunda güçlü bir iradeye sahiptir. Bu alanda taraf olduğumuz
uluslararası sözleşmelerle üstlendiğimiz yükümlülüklerin
bilincindeyiz. Bunların gereği ne ise, bunu da titizlikle yerine
getiriyoruz."
Seul Zirvesi'nin, Türkiye bakımından bu alanda kaydedilen
ilerlemelerin muhasebesini yapmak için bir fırsat oluşturacağını
belirten Başbakan Erdoğan, "Zirveye bu çerçevede bir ulusal
ilerleme raporu da sunacağız. Raporumuzda yer alan önemli
gelişmelerden biri, Nükleer Terörizmin Önlenmesi Sözleşmesi'nin
onaylanmasının TBMM tarafından uygun bulunmasıdır. Nükleer emniyet
konularında çalışmalarını sürdürdüğümüz ulusal mevzuat altyapımız
tamamlanma aşamasına geldi. Önümüzdeki dönemde Seul Zirvesi'nin
somut sonuçları ışığında uygulama hedeflerimize odaklanmayı
öngörüyoruz" diye konuştu.
"Şunu özellikle vurgulamak isterim; Nükleer maddelerin
emniyeti, dünyamızı daha güvenli hale getirme yolunda tüm
insanlığın paylaşması gereken bir hedeftir" ifadesini
kullanan Erdoğan, "Bu konuda her ülkenin hem ulusal düzeyde
hem de uluslararası planda sorumlulukları mevcuttur. Bu bakımdan
bizler Türkiye olarak önümüzdeki dönemde de nükleer zirve sürecine
desteğimizi sürdürmekte kararlıyız" dedi.
İran ziyareti
Nükleer Güvenlik Zirvesi vesilesiyle gerçekleştirilen Güney Kore
ziyaretinin ardından İran'a da bir ziyaret gerçekleştireceğini
kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"İran'da Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Sayın Muhammed Rıza
Rahimi'nin yanı sıra dini rehber Sayın Ayetullah Ali Hamaney,
Cumhurbaşkanı Sayın Mahmud Ahmedinejad ve İslami Danışma Meclisi
Başkanı Sayın Ali Laricani ile görüşmelerde bulunmayı öngörüyorum.
Ziyaret çerçevesinde Tahran'daki Yunus Emre Kültür Merkezi'nin de
açılışını yapacağız. Bu ziyaret, İran'la ikili ilişkilerimizin yanı
sıra ülkelerimizi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası
gündem konularında görüş alışverişinde bulunma imkanı sağlaması
bakımından önem arz ediyor. İran ile ikili ilişkilerimizde sağlanan
genel ilerlemeden memnuniyet duyuyoruz. İki ülke arasında son
dönemde gerçekleşen karşılıklı ve çeşitli düzeylerdeki ziyaretlerin
sıklığı, ilişkilerimizdeki memnuniyet verici gelişmenin bir
yansımasıdır. Bunun yanında potansiyellerimiz de göz önüne
alındığında ekonomik alanda İran ile birlikte kat edeceğimiz daha
çok mesafe var. Tabii her şeyden önce özellikle petrol, doğalgaz
noktasındaki vazgeçilemezlerimiz de konunun ayrı bir başlığıdır.
Ziyaret sırasında yapacağımız temaslarda İranlı yetkililerle her
iki ülkenin mevcut potansiyellerinin en etkin biçimde kullanılması
için atılacak ilave adımları ele alacağız.
Ben hem Güney Kore hem de İran'a gerçekleştireceğimiz ziyaretlerin
dünya barışı ve bölge barışı adına çok yararlı olacağına, çok
verimli geçeceğine inanıyorum. Bu vesileyle sizleri bir kez daha
selamlıyorum."