Nükleer de 'kötü niyet' tespiti
Abone olDünya devletleri, Kuzey Kore ve İran'ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığından şüpheleniyor. Uzmanlar ise ülkelerin kötü niyetinin nasıl test edileceğini anlattı...
Silah yapımına elverişli nükleer malzeme üretmenin iki
yolu var.
Ya uranyumunun özel santrifüjlerde
zenginleştirilmesiyle ya da yeniden zenginleştirme tesisinde
kullanılmış nükleer yakıttan, atom bombasına uygun plütonyum
ayrıştırılmasıyla üretiliyor.
Herkes ardında iz bırakır
Nükleer kontrolörlerin ülkeye girişine izin veren devletler,
deklare etmedikleri geliştirme programlarını artık gizleyemiyor.
Karlsruhe'deki bir nükleer teknoloji şirketinde kimyagerlik yapan
Klaus Mayer, “Denetlemeyi yapan uzmanlar nükleer malzemeyi,
zenginleştirmeyi ve diğer nükleer faaliyetleri inceler. Hangi
metotların uygulandığına bakar. Malzemenin özelliği ile deklare
edilmiş işlemleri karşılaştırır ve bunların birbirine uygun olup
olmadığını anlar” diyerek, atom bombasına uygun malzeme
üretmeye çalışan herkesin arkasında iz bırakacağına dikkat
çekti.
Bunun için gözü dört açmak şart. Çünkü sivil amaçlı deklare edilmiş
nükleer geliştirme işlemlerinin gerçek amacına işaret eden birçok
özellik bulunuyor. Mayer, "Uydu görüntüleri, teknik
literatür, parçacık analizlerinden alınan sonuçlar, ihracat
dokümanları, ticari ve diğer istihbarat analizleri. Bütün bunlardan
ortaya bir tablo çıkarılabilir” dedi.
Numuneler çok önemli
En önemli ipuçları ölçüm ve numunelerden elde ediliyor. Yerinde
yapılan radyasyon ölçümleri veya tesislerden alınacak örneklerin
bilahare laboratuarda tahlil edilmesiyle önemli sonuçlara
varılabiliyor.
Uranyum zenginleştirmenin kanıtlanmasında zerrecik analizlerinin
çok etkili olduğunu belirten Mayer, "Milimetrenin binde
biri çapındaki toz parçacıkları zenginleştirme oranı hakkında kesin
bilgi verebiliyor. Elektrik süpürgesinin torbasında bulunacak bu
büyüklükteki bir ya da iki zerrecik yeterli oluyor”
dedi.
Uzman Magnus Hedberg de, üzerinde çelik boru, hortum ve sayaçlar
bulunan özel bir cihazı göstererek, geliştirdikleri bu analiz
makinesinin yardımıyla incelenen malzemenin ham uranyum mu,
zenginleştirilmiş yakıtlık uranyum mu yoksa silah yapımına
elverişli yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum mu olduğunu
tespit edebildiklerini anlattı.
Uzak mesafelerden denetim mümkün
Bir tesisteki uranyum zenginleştirme işlemleri özel detektörlerle
tespit edilebiliyor. Kullanılmış yakıt çabuklarının yeniden
işlemden geçirildiği tesislerin çok uzak mesafeden denetlenmesi de
mümkün. İşlem sırasında dışarıya radyoaktif kripton ve ksenon
gazları sızıyor. Ancak, bu veriler, atom bombası yapmaya elverişli
plütonyum ayrıştırıldığını kanıtlamaya yetmiyor.
Nükleer tesislerden numune alınamadığı zaman da bir ülkenin atom
silahı geliştirmeye çalışıp çalışmadığının anlaşılabileceğini
belirten Klaus Mayer sözlerini şöyle tamamlıyor: “Ana
hammaddeyi işleyen reaktörün ne kadar çalıştırıldığını ve
faaliyetine ne kadar ara verildiği saptanırsa, doğru sonuçlara
varılabilir.”