Harita Mühendisi Yüzbaşı İlhan Durupınar'ın 1959 yılında Ağrı Dağı'nda bulunan kalıntıların Nuh'un Gemisi'ne ait olduğu yönündeki iddialarından yola çıkılarak belgeseli de çekilen kalıntının bulunduğu bölgede, heyelan ve toprak kayması nedeniyle bozulmalar başladı. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya, heyelan tehdidi altında olan yapıyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bir an evvel koruma çalışmaları yapması gerektiğini söyledi. Doğu Anadolu Bölgesi'nin haritasını çizmek için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait uçakla bölgede uçuş yapan Harita Mühendisi Yüzbaşı İlhan Durupınar'ın 11 Eylül 1959'da Doğubayazıt ilçesine bağlı Telçeker köyünde keşfettiği, Nuh'un Gemisi'ne ait olduğu iddia edilen kalıntılar, toprak kayması tehdidi altında.Telçeker köyünde, sırtını yasladığı dik dağın yamacındaki gemi kalıntısının da olduğu bölgede her geçen yıl artan şekilde toprak kayması yaşanıyor. Dev yarıkların oluştuğu arazide Nuh'un Gemisi'ne ait olduğu ileri sürülen yapıda da bozulmalar başladı. Gemiyi andıran yapının kenarlarındaki topraklar heyelan sebebiyle bozuldu. Nuh'un Gemisi belgeselinin yapımcısı Cem Sertesen, bölgenin bir an evvel koruma altına alınmasını istedi. Geçen yıl geldiği bölgede tespit ettiği heyelanın giderek artığını belirten Cem Sertesen, "1995 yılında ilk kez bu bölgeyi gördüm. Daha sonra 4 kez burayı ziyaret ettim. Geçen yıl da buradaydım ancak bugün ki kadar akıntı yoktu. Malesef, doğal yapının kenarlarının şekli gittikçe bozuluyor. Nuh'un Gemisi kitabında da bahsettiğim gibi buraya 35 senesini veren jeofizik mühendisi bilim insanı Doç. Dr. Salih Bayraktutan, bu oluşumun altında ve yanlarında çamur akıntısı olduğunu bildiriyor. Toprak heyelan halinde bu yapıya zarar veriyor. Bu yapının o akıntıdan kurtarılması ondan sonra bilimsel araştırmalar yapılması gerekiyor. Ama öyle kazma kürekle değil, günümüzün çok ileri teknolojisiyle yapılacak bilimsel araştırmalar. Eğer buraya kazma kürekle girilirse artık bozulmaya başlamış olan şekil tamamen yok olur" dedi.ABD VE AVRUPADA ÇALIŞMALAR YAPILIYOR Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Faruk Kaya, 1959'da İlhan Durupınar tarafından keşfedilen gemi silüeti şeklindeki anıt yapının Nuh'un Gemisi ve kayıp kenti Nakuan'ın olduğuna inanıldığını belirtti.Konuyla ilgili başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkelerinde çok ciddi çalışmalar yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Faruk Kaya, "Uluslara arası çapta önemli olan sahaya Türkiye'nin de ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Doğal sit alanı olarak ilan edilen bu alanın koruma altına alınması ve korunması için çeşitli çalışmaların yapılması çok önemlidir" diye konuştu. Nuh'un Gemisi'ne ailt olduğu iddia edilen kalıntılarla ilgili çalışmaların uzun zamanden beri yapıldığını belirten Prof. Dr. Faruk Kaya, 1829'da başlayan Ağrı dağı tırmanışlarının da bu amaçla yapıldığını bildirdi. Başta bilim adamları olmak üzere, jeolog ve din adamlarının bu tırmanışlara katıldığını ifade eden Kaya, şunları söyledi: "Nuh'un gemisinin Ağrı Dağı ve çevresinde olduğuna dair ciddi bulgular var. İlhan Durupınar tarafından keşfedilen Doğubayazıt Telçeker köyü bölgesindeki yapı Nuh'un Gemisinin doğal yapısıdır. Burasının heyelan sonucu olduğuna dair bilgiler vardır. Bu yapıyla ilgili 1985 yılına kadar ciddi bir çalışma yapılmamıştır. 1985 yılında sonra çalışma yapılmaya başlanmış Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisine maruz kalan bu sahada ciddi koruma çalışmaları yapılmamaktadır. Bu haliyle bırakıldığı zaman Doğabayazıt bölgesi sık sık heyelanlara maruz kalan bölgedir. Çeşitli koruma çalışmaları yapılmazsa bu doğal anıtın doğal yapısını kaybedebileceği tehlikesiyle karşı karşıya olduğu söylenebilir. Turizm anlamında dünya için ilgi çekici yer olan anıt ve çevresinde bir an önce çalışmaların yapılması, buranın gerçekten Nuh'un gemisi anıtının yapısıyla ilgili geçmişiyle ilgili tarihlendirme çalışmaları yapılması, mutlaka koruma altına alınması gerekir. Heyelanlar ciddi tehlikedir. Bu heyelanların burayı tahrip etmesini önlemek adına yeni çalışmaların yapılması çok aciliyet arzetmektedir."