Amma da
büyüttünüz!
Tamam, Fazıl Hüsnü
Dağlarca daha yeni toprağa verildi…
Tamam, “şiir ormanının en
soylu ağacıydı”…
Tamam, başbakanın
sevmeyeceği türden şiirleri vardı da…
İnsan karıştırabilir, ne
olur yani!
Biraz anlayış
lütfen!
Başbakan şehit babasına
büyük bir öfkeyle, “Ölecekler tabii askerlik yan gelip yatma yeri
değildir” dediğinde “öyle demek istemedi” dememiş
miydiniz?
Başbakan, para
kazanamadığını anlatmaya çalışarak “Anamız ağlıyor” diyen çiftçiye,
“Ananı da al git” dediğinde, “aman canım dili sürçmüştür” dememiş
miydiniz?
Başbakan şehitlerin
hesabını soracaklarını ifade ederken şehitlerimiz için “Kelle”
dediğinde, “olur böyle hatalar” deyip onu erzak ve kömür
torbalarıyla birlikte bağrınıza basmamış mıydınız?
Başbakan terör örgütünün
elebaşının isminin başına “Sayın” kelimesini eklediğinde, “tabii ki
başbakan bunu yanlışlıkla söyledi” diye hep bir ağızdan kendisine
destek çıkmamış mıydınız?
Başbakan, “Ben Ergenekon
Davası"nın savcısıyım” dediğinde, “çok yaşa” naraları atmamış
mıydınız?
Başbakan “Ekonomi
tıkırında” dediğinde, elinizi cebinize sokup, cebinizin astarını
dışarı çıkardığınızda “sanırım başbakanın yine dili sürçtü” diye
düşünmemiş miydiniz?
Şimdi yanlış şairden bir
şiir okudu diye başbakana söylemediğinizi
bırakmıyorsunuz!
Tamam, ünlü şair daha yeni
toprağa verildi…
Tamam, üstelik başbakan
Fazıl Hüsnü Dağlarca"ya ait olmayan şiiri ezbere okudu…
Tamam, “insan ezbere
okuduğu şiirin kime ait olmadığını bilmez mi canım” diye gülüp gır
gır geçiyorsunuz…
Anlıyorum ama…
Görmezden gelemez
misiniz?
Yani birazcık anlayış
gösteremez misiniz!