Nitelikli öğretmen yetişmiyor
Abone olYÖK'ün eğitim fakültelerinin sorunlarını tespit etmek amacıyla yaptığı kapsamlı anket çalışmasından, öğretmen adaylarının nitelikli yetiştirilemediği sonucu çıktı.
YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. İsa Eşme öncülüğünde yürütülen ve 50
eğitim fakültesi dekanı ile bu fakültelerde 10 yılın üzerinde görev
yapan bin 239 öğretim elemanıyla yapılan araştırmada, eğitim
fakülteleri mercek altına alındı. Araştırmaya göre, öğretim
elemanlarının yüzde 54’ü nitelikli öğretmen adayının ‘tam
anlamıyla’ yetiştirilemediğini dile getirirken, dekanların yüzde
42’si bu görüşü paylaşıyor. Öğretim elemanlarının çoğunluğunun
yurtdışında yüksek lisans ve doktora yapanlar da dahil, meslekî
yönden birbirlerini yetersiz görmesi de dikkati çekiyor. Eğitim
fakültelerinde bütünleme sisteminin kaldırılması ve kredili
sistemin getirilmesini isteyen öğretim elemanları, öğrencilerin
akademik başarılarının yeterli olmadığını vurguluyor. Eğitim
fakültesi hocaları öğrencilerin akademik başarılarıyla ilgili
‘yetersiz’ (yüzde 38) ve ‘pek yeterli değil’ (yüzde 46) görüşünü
dile getirirken, hocaların sadece yüzde 16’sı öğrencilerin akademik
başarılarını ‘orta ve yeterli’ düzeyde buluyor. Dekanlar ise bu
konuda hocalarla çelişiyor ve yüzde 70 seviyesinde öğrencileri
başarılı buluyor. Eğitim fakültelerindeki haftalık ders yüklerini
fazla bulan ve kadro sorunu yaşayan öğretim elemanları, mevcut
yasal düzenlemelerin akademik çalışmalarını engellediğini (yüzde
82) belirtiyor. Öğretim elemanlarının büyük çoğunluğu (yüzde 82)
öğretim elemanlarına yönelik disiplin uygulamalarının etkili
çalışmadığını düşünüyor. Ders geçme sistemi yanlış Öğretim
elemanlarının beşte dördü fakültelerinde uygulanan ders geçme
sisteminin uygun olmadığını ifade ederken hocaların tam aksine
dekanların beşte dördü ders geçme sistemini beğeniyor. Hocalara
göre, yaz okulunda ders geçmenin kolay olması dönem içi performansı
olumsuz etkiliyor. Ders geçme sistemi sebebiyle öğrenciler nasıl
olsa geçerim düşüncesindeler. Yine hocalara göre sınavlarda sorulan
sorular ezberci eğitimi destekliyor. Araştırmaya göre fakülte
yönetimleri hocaların araştırmalarına destek (yüzde 51) vermiyor.
Öğretim elemanlarının yarısına göre akademik kurullar işlevsel
çalışmıyor. Eğitim fakültelerinin büyük çoğunluğunun süreli bir
yayını yok ve fakülteler mezunlarını takip edemiyor. Öğretim
elemanlarının kendi fakültelerinin öğretmen yetiştirme
standartlarını uygun bulmuyor. Ders araç gereçlerinin yeterli
olmadığını belirten öğretim elemanları dersle ilgili doküman sorunu
yaşıyor. Öğretim elemanlarının yüzde 82’si öğretmen adayı
öğrencilerinin AB’ye uyum sağlayabilecek düzeyde olmadıklarını
düşünüyor. Rektörlük, fakülte ve birimler arasındaki iletişimin
yeterli olmadığını (yüzde 70) düşünen hocalar, Milli Eğitim
Bakanlığı ve YÖK arasındaki iletişimi de yeterli bulmuyor.
Hocaların sadece yüzde 30’u fakültede alınan kararlara katıldığını
ifade ederken, üçte ikisi fakültede çalışma isteği uyandıran bir
atmosferin olmadığını belirtiyor. Hocaların üçte ikisi
meslektaşları ile aralarında çatışma olduğunu dile getirirken,
çatışma alanlarının büyük kısmını siyasi görüş (yüzde 31), paralı
projeler (yüzde 30) ve kişisel sebepler (yüzde 29) oluşturuyor.
Öğretim elemanlarının büyük çoğunluğunun ister yurtdışında ister
yurtiçinde yüksek lisans ve doktora yapsın, meslekî yönden
birbirlerini yetersiz görmesi de dikkati çekiyor. Öğretmen
yetiştirme programını amaçlar, süre ve kapsam yönünden uygun bulan,
içerik ve ölçme değerlendirme yönlerinden uygun olmadığını anlatan
hocaların bazı önerileri şöyle: Öğretmenlik uygulamasına önem
verilmeli. Öğrencilere öğretmenlik meslek bilgisi kadar öğretmenlik
etik değerleri ve davranışları kazandırılmalı. Öğretmen eğitimi
veren akademisyenlerin niteliği artırılmalı. Öğretmen eğitiminde
ölçütler belirlenmeli ve bu ölçütlere uygun olmayan eğitim
fakülteleri kapatılmalı. Eğitim fakültelerinde ikinci sınıftan
üçüncü sınıfa geçme sürecinde öğretim üyelerinin aday hakkındaki
görüşleri alınmalı. Eğitim fakültelerine uygulama okulları
açılmalı. Eğitim felsefesi ve eğitim psikolojisi derslerine ağırlık
verilmeli. Anadolu öğretmen liseleri kapatılmalı, bu okullara
yönelik ek puan uygulamasına son verilmeli, bu okullardan başka
fakültelere gidiş engellenmeli. Eğitim fakültelerindeki
programların değiştirilmesi için bir çalışma yürüttüklerini
söyleyen İsa Eşme, yaptıkları toplantı ve araştırmaların yeni
programları belirlemekte kendilerine yön vereceğini belirtiyor.
Eşme, “Yeni akademik yıla yeni programlarla girmeyi hedefliyoruz.”
diyor. Haber: İbrahim Asalıoğlu Kaynak: www.zaman.com.tr