Nil bir erkeğin aldığı hazzı alabilecek mi?
Abone olNil Erkoçlar'ın cinsiyet değiştirerek erkek olması magazin gündemine bomba gibi düştü. Estetik Cerrah Doç. Dr. Serdar Nasır cinsiyet değiştirme ile ilgili merak edilenleri cevapladı.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Serdar
Nasır, 1 yıl önce Türkiye’de ikinci yüz naklini Cengiz Gül’e yapan
isim. Bu, işin su yüzündeki kısmı.
Diğer kısmında ise cinsiyet değiştirme operasyonları var. 2.5 yıl önce, bugün evli ve çocuk bekleyen Çanakkaleli Seher Yılmaz’ı (30) Selim Yılmaz’a dönüştüren o.
Nil Erkoçlar’ın Rüzgar Erkoçlar olmasının tıbbi ve bilimsel yönünü sordu Dr. Serdar Nasır'a...
Dr. Nasır cinsiyet değiştirme ile ilgili tüm detayları anlattı.
İşte Oğuz'un o röportajı;
Nasıl işliyor süreç?
Hastalar kimlik değiştirmek yani pembeden maviye, maviden pembeye
geçmek isterlerse, önce hâkime başvurmak zorunda. Hâkim bize
gönderir, “Uygun mudur” diye. İlk psikiyatriye gider hasta. Cinsel
Kimlik Konseyi’nde psikiyatr, plastik cerrah, kadın doğumcu,
ürolog, genetikçi, endokrinolog ve hukukçu var. Psikiyatr hastayı
hazırladığını düşünürse konseye çıkarır. Bize durumu anlatır. Şu
yaşında, şu ana kadar cinsel ilişkiye girmemiş gibi... Bayan
hastadan bahsediyorsak bu bizim için çok önemlidir. Psikiyatr
burada özellikle şunu ayırt eder. Bu bir lezbiyen mi değil mi?
Lezbiyen olduğunu düşünürseniz operasyondan vaz mı
geçiyorsunuz?
Psikiyatr inanmazsa bir süre daha takip eder. Ama bu sürede bizim
elimizde bazı silahlar var.
Nasıl silahlar?
Mesela endokrinolog hormon tedavisine başlar. Erkeklik hormonu
testosteron verir. 6 ay sonra vücudunda değişiklikler meydana
gelir. Kıllar oluşur, adet düzensizlikleri artar, sesi kalınlaşır.
Hasta bu durumdan mutluluk duyuyorsa, gerçekten karşı cinse
dönüşmek istiyordur. Psikiyatr der ki, “Bana göre bunun cinsiyet
dönüşümü gerekli”. Konseyde bunu imzalarız. Hasta bu izinle
mahkemeye gider.Mahkeme, “Ameliyatlarını olabilirsin” der, bize
gönderir. Bu yazı olmadan birini ameliyat etmek suçtur.
Neden?
Eğer bayansa ve erkeğe dönüşecekse rahmi ve yumurtalıkları; erkekse
ve bayana dönüşecekse testisleri ve penisi alınır. Bir insanı
kalıcı olarak üreme fonksiyonundan men edersiniz ki bu suçtur.
İlerde “Doktor beni izinsiz ameliyat etti” deyip şikâyetçi olursa
sorun olur.
Ameliyatları kim yapıyor?
Erkekten kadına dönüştürmeyi yani cinsel organları almayı ürologlar
yapar. Plastik cerrahlar vajinayı yapar. Kadından erkeğe dönüştürme
ameliyatını ise kadın doğumcu. Biz de plastik cerrah olarak aynı
seansa gireriz ve hastanın memelerini alırız.
Aynı anda mı oluyor bunlar?
Genelde o şekilde. İlk seans biter, yaklaşık 6 ay sonra da penisini
yaparız.
MALİYET 25-30 BİN TL
Operasyonlar bittikten sonra hasta tekrar mahkemeye mi
başvurur?
Evet. Hâkim onu tekrar hakem hastaneye gönderir. Rapor yazarız şu
yapılmıştır diye. Bu raporla kimliğini değiştirir. Bu normal
prosedür.
Anormali ne?
Hastaların yüzde 70-80’i bu prosedürleri içermeden geliyor. Bir
yerlerde rahmini aldırmış veya hormon tedavisine başlamış oluyor.
Bize kimlik almak için başvuruyorlar.
700 bin liralık bir cezadan bahsetmiştiniz. O neden
olmuştu?
SGK kapsamında apandisit, guatr ameliyatı gibi penis
rekonstrüksiyonu diye bir kalemde var. O kalemi yazdığınızda bu SGK
güvencesinden karşılanıyor.
Vajina yapma da kapsamda mı?
Vajina rekonstrüksiyonu da var. Ama şöyle. Penis rekonstrüksiyonu
dediğimiz zaman kişinin erkek olması lazımmış. Mesela kaza sonucu
penisinizi kaybettiniz, bu geçerli SGK’da. Veya bir bayanın
doğuştan vajinası yok, ona vajina yaparsak yine SGK karşılıyor.
Ancak bayansa ve ona penis yapacaksanız karşılamıyor. Biz penis
rekonstrüksiyonu yazıyor diye yapıyorduk. Epey de hastaya yaptık.
Hastanemize ceza kesildi. Bilmiyorduk, öğrendik olmadığını.
Kadından erkeğe dönüştürme operasyonunun maliyeti
ne?
25 - 30 bin lira arasında değişir.
Ameliyatların detayına geçelim mi?
Kadından erkeğe dönüştürme zor ameliyat çünkü mikrocerrahi söz
konusu. Penis gibi üç boyutlu bir organ yapıyoruz. Dünyada en sık
yapılan, kolun iç yüzünden alınan deriyle penisi oluşturmak. Ama bu
sadece yumuşak doku olduğu için, cinsel ilişkide ereksiyon
halindeki sertliği sağlamak amacıyla içine bir de protez koymamız
lazım.
Çubuk mu?
Mutluluk çubuğu. Bir başka metot da Nil (Rüzgâr) Erkoçlar’a
yapılan.
Ona kemikten yapılmış.
Kaval kemiğinden yapılıyor. Bacağın yüzeyinden deri dokusu
alınıyor, içerisine kemik dokusu konuyor. O zaman mutluluk çubuğuna
gerek kalmıyor. Ancak ikisinden de hastaların sıkıntısı var.
Özellikle kolda olduğu zaman, yavaş yavaş da bu ameliyatlar
bilindiği için bir ipucu oluyor çevredeki insanlara. “Cinsiyet mi
değiştirdi” diye düşünüyorlar. Ben yeni bir metoda başladım. Koltuk
altından yapıyorum. Sadece çizgi şeklinde kalıyor iz. Sonra
mutluluk çubuğu koyuyoruz.
Kaç kişiye yaptınız bu metotla?
7-8 kişi oldu. Hastalar da memnun. Bana gelen hastaların yüzde 90’ı
“Kolumda ne kadar iz kalacak” diye soruyor. Bu insanlar
çevrelerinde zaten “erkek Fatma” diye bilinen tipler olduğu için, o
izi istemiyorlar.
‘50 KADINI DÖNÜŞTÜRDÜM’
Kemikten yapılan sürekli sert vaziyette mi
duruyor?
Tabii. Onu iç çamaşırının içine sokuyor.
Yani 14-15 santim halinde öyle duruyor mu?
Aynen öyle.
Mutluluk çubuğunda nasıl peki?
İki tipi var. Kırılabilir bir çubuk düşünün. Yarı sert. Cinsel
ilişkiye gireceği zaman onu dik hale getiriyor. Diğer zaman
kırıyor. Ama biz onu kullanmıyoruz çünkü bir erkek cinsel organı
gibi olmadığı için, bu çubuk bir süre sonra organdan dışarı
çıkıyor. Almak zorunda kalıyoruz. Bir de pompalı tipler var.
Kullanmayacağınız zaman yeni yapılan organın içinde küçük halde
kalıyor. Bir haznesi var, onu testislerin olduğu yere koyuyoruz, o
hazneyi tıkladığı zaman hem protez boyca büyüyor hem de
kalınlaşıyor. Sonra tekrar indiriyor.
7-8 tane koltuk altından yaptım dediniz. Diğerlerini de
sayarsak kaç tane kadını erkeğe dönüştürdünüz?
40-50’yi bulmuştur. Erkekten kadına da mikrocerrahi
kullanıyorum.
O nasıl oluyor?
Vajinayı bağırsaktan yapıyorum. Normalde bunlar, haya veya penisin
derisiyle yapılıyor ve cinsel ilişki sırasında kuruluk, sorun ve
ağrılar oluyor... Erkekten kadına çevrilirken, içeri o deriyi
kullanıp yalancı bir cinsel organ yapıyorsun. Bense mikrocerrahi
aracılığıyla bağırsaktan bir segment alıyorum. O zaman cinsel
ilişkide kayganlığı sağlayacak bir yapı oluyor.
Kaç yılda 40-50 ameliyat oldu?
Son 4 senede. Asistanlık dönemimi sayarsak 60’ı bulur.
Sırada kaç hastanız var?
Hacettepe’de sıra bekleyen çok hasta var. Biz konseyi genelde ayda
bir yapıyoruz. Her konseyde yaklaşık 15 hasta görüyoruz. Bunların
en az dörtte üçü yeni hasta oluyor. Yani ayda 10-12 yeni hasta
görüyoruz.
Yılda yaklaşık 120-130 yeni hasta, kadın veya erkek olmak için
size başvuruyor...
Evet.
Başka yerde konsey var mı?
Bildiğim İstanbul Çapa ve İzmir 9 Eylül’de var.
‘İKİ HASTAM SOSYOLOG’
Kadınken erkek olmak isteyenler daha çok hangi
kesimden?
Başta Anadolu’dan geliyorlardı; SGK karşıladığı için. Şu anda hasta
profilim geniş. Mesela iki sosyolog hastam var. Birçok hastam ya
kurye olur, ya garson. Daha basit, insan ilişkilerinde kendilerini
saklayabilecekleri işleri oluyor.
Ameliyattan sonra ne yaşıyorlar?
7 gün hareketsiz yatarlar. Bırakın yataktan kalkmayı, sağa sola
bile dönemezler. Bunları da bilir, sıkıntıya katlanırlar. Meme
ameliyatı çok ağır olur. Ama dayanırlar...
Peki neden buna katlanıyorlar?
Kadından erkeğe dönenler için erkeklik simgesi penis. O yüzden
olmak zorunda. Genelde gelenlerin sevgilileri oluyor. Ameliyattan
sonra evlenecek oluyorlar. Birçoğu evlendi.
Yani hedef “normal” bir cinsel ilişki. Bir
erkek ve kadınınki gibi.
Tabii. O yüzden operasyon geçiriyorlar.
Bazı kadınları iş dünyası erkek olmaya zorluyor olabilir
mi?
Yok. Bu, insanın içinden geliyor. Size bir soru. Erkeğe dönüşmek
için başvuran kadınların sevgilisiyle geldiğini söyledim. Sizce o
sevgili bir lezbiyen ilişki içindemi? Onu kadın olarak mı görüyor,
erkek olarak mı?
Kadın görmek istemiyor demek.
Psikiyatr arkadaşıma sordum. Bu sevgili lezbiyen mi, normal bir
kadın mı? Normal kadın dedi. O onu erkek olarak görüyor. Bu kadın
bu adamla (kadınla) olmasa yine başka bir erkeğe âşık olur. Bir
kadına âşık olmaz.
Nil’in erkek olmasını çok yadırgamıyoruz ama bir erkeğin
vajina yaptırmasını yadırgarız. Hâlâ ataerkil yapımız olduğu için
mi?
Cevabı verdiniz. Ben de kadından erkeğe dönüşümü çok daha rahat
yapıyorum. Erkekten kadına olunca tedirgin oluyorum. Kadından
erkeğe döndüğü zaman fuhuş açısından kullanma şansı yok. Bunu fuhuş
değil, erkek olmak istediği için yapıyor.
Daha ahlaklı mı yani bu?
Hayır. Ama erkekken kadın olanların çoğu fuhuş sektörüne
girebiliyor. Biraz da o yüzden insanların yaklaşımı öyle.
YAPABİLDİĞİN KADAR BÜYÜĞÜNÜ YAP
Bütün hastalarınızla irtibatınız sürüyor mu?
1 - 1.5 yıl sonra takipten çıkarırım sorun yoksa. Yalnız şöyle bir
sorun var. İlk hastalarıma, o zaman SGK güvencesi olduğu için
protez koyuyordum. Protez 4 - 5 bin Euro. Şimdi protezi devlet
karşılamıyor ve birçoğu protezsiz idare ediyor.
Nasıl oluyor protezsiz?
Cinsel ilişkide zorluk oluyordur tabii.
Protezsiz sertleşme mümkün mü?
Değil ama biz iyi bir doku yapıyoruz, fena olmuyor, onunla da idare
edebilir. Cinsel ilişkide partnerlerin memnun olduğunu
söylüyorlar.
Protezsiz ama büyüklüğü sabit duran bir cinsel organdan
bahsediyoruz... Kaç santim mesela?
15 santim yapıyorum ben.
Hastaların “Bana 18 santim yap” gibi talepleri olmuyor
mu?
Yok, öyle olmaz, belli bir boyutu var, ona göre yapıyoruz. Onlar
tabii “Hocam yapabildiğin kadar büyüğünü yap” diyorlar ama
yapmıyoruz. Ne gerekiyorsa onu yapıyoruz.
Zevk alıyorlar mı?
Kadınken erkek olanlar, cinsel ilişkide nasıl zevk
alıyor?
Kadından erkeğe dönüşümde klitoris korunuyor ve yapılan penis içine
yerleştirildiği için klitoral orgazm korunmuş oluyor. Erkekten
kadına dönüşümde de orgazm devam ediyor. Zaten orgazm, cinsel
organlardan gelen uyarıların yanında zihinsel işlevler sonucu
oluşan bir şey.
Yani hâlâ kadınsı bir haz mı duyuyor?
Güzel soru. Ama öyle dememek lazım. Erkek ve kadında hazzın farklı
olduğunu düşünmüyoruz. Anatomik olarak farklı tabii ama ikisi de
cinsel haz. Bir boşalma yaşanıyor. Orgazmın en önemli yanı beyinde
yaşanması. Anatomik olarak yollar farklı olsa da haz hazdır.
Seher’di Selim oldu, evlendi, bebek
bekliyor!
“Seher 2.5 yıl önce Çanakkale’den geldi. Koldan penis yaptım. Sonra
gazetede gördüm ‘Seher Selim oldu, evlendi’ diye. Bir süre sonra da
eşinin hamile kaldığını duydum. Mevzuatımızda hem taşıyıcı annelik
hem sperm bankasından sperm kullanmak yasak. Seher yani Selim,
Kıbrıs’tan almış spermi. Eşi kadın, orada döllendirmişler, şimdi
yedi aylık hamile. Benim bildiğim dünyada benzeri yok.”