Nikos Simpson'un kirli anıları
Abone olSimson, Fatin Rüştü Zorlu ve Adnan Menderes'e yapacağı suikasten neden vazgeçtiğini şöyle anlatıyor..
Yaşar Aksoy, Türk düşmanı Nikos Sampson'un kirli anılarını
yazdı. 1974'teki kanlı Kıbrıs Darbesi'nin vurucu gücü ve
Cumhurbaşkanı Nikos Sampson, dönemin Türk Başbakanı Adnan Menderes
ve Fatin Rüştü Zorlu'ya suikast planını anılarında anlatıyor. Nikos
Sampson kimdir? 1935 Lefkoşa doğumlu. Magosa Lisesi ve Atina
Gazetecilik Yüksek Okulu mezunu. Magosa Lisesi ve Atina Gazetecilik
Yüksek Okulu mezunu. 15 Temmuz 1974 Yunanlı subaylarla birlikte
Makarios’a karşı darbe yapan EOKA-B terör örgütünün lideridir. Yaşı
kadar (72 yaşındadır) Türk öldürmekle övünür. Adamlarına öldürttüğü
Türklerin sayısı ise hesaplanamayacak kadar çoktur. 1974’de
Amerikan Elçisinin de onun adamları tarafından öldürüldüğü
söylenmektedir. Rum faşist terör örgütü EOKA'nın vurucu güç
önderidir. MAHİ (savaş) adlı gazetenin sahibidir. PKK'yı hararetle
destekledi EOKA lideri 'Albay Grivas'ın yardımcısı olan Sampson,
Kıbrıs'ta yüzlerce İngiliz ve Türk'ün baş katili olarak terörizmde
bir simge haline gelmiştir. 1964 yılında Küçük Kaymaklı köyünde
bizzat onlarca Türk'ü katletmiştir. Nikos Sampson, 1974'te Yunan
subaylarının desteği ile gerçekleştirdiği ve yine binlerce masum
insanın canına mal olan kanlı darbeden 5 gün sonra Ada'ya Türk
Barış Kuvvetleri'nin müdahalesi üzerine Kıbrıs'tan kaçtı.
Yargılanarak 18 yıla mahkum olan Sampson, tedavi için gönderildiği
Almanya'dan da kaçarak Fransa'ya sığındı ve yılllarca sürgün yaşamı
sürdürdü. Fanatik Kıbrıslılar ve Yunanlı milyarderlerce desteklenen
Sampson, Ermeni ASALA teröristlerinin Türk diplomatlarına saldırma
eylemlerine karıştı ve PKK'yı hararetle destekledi. Gazetesi halen
yayınlanıyor Kenya'da Abdullah Öcalan tutuklanırken, silahını
çekerek Öcalan'ı teslim etmek istemeyen Yunan Askeri Ataşesi (İzmir
eski konsolosluk sivil görevlisi) Savaş Kalendiris, Sampson'un
yetiştirdiği bir fanatiktir. Sampson 1996'da Kıbrıs'a elini kolunu
sallayarak geri döndü ve gazetesi MAHİ'nin başına yeniden geçti,
yine iflah olmaz bir şekilde Türkler'e saldırdı ve iki yıl sonra
öldüğünde büyük bir törenle cenazesi kaldırıldı. Halen gazetesi
yayınlanmakta ve oğlu Spiros Sampson, Klerides'in DİSİ partisinin
Magosa milletvekilidir. 500 sayfalık itiraflarla dolu anı Nikos
Sampson, Paris'te sürgünde gizli biçimde yaşarken 1987 yılı Mayıs
ayında Andreas Papandreu Hükümeti'nin görevlendirdiği Kıbrıs
Darbesi konulu Parlamento Soruşturma Komisyonu'na sunmak üzere
savunma niteliğinde, sorulu-yanıtlı anılarını 500 sayfa olarak
hazırladı. Papandreu'nun daha sonra bilinmeyen nedenlerle komisyonu
lağvetmesi üzerine, Sampson'un anılarını yayınlamasına Kıbrıs ve
Yunanistan'da sansür kondu. Haftalık Kirigas gazetesi muhabiri
Yorgo İlliyadis anıların ancak 20 sayfasını yayınlayabildi. Sampson
sansürü delebilmek için anılarını çoğaltarak Filistinli ve Ermeni
gazetecilere dağıttı ve aklanmak istedi. Kıbrıs'ın en azılı faşisti
Bu anıları star'da yayınlarken, Kıbrıs'ta Türk-Rum ve Ege'de
Türk-Yunan gerçek barışlarına katkı yapmak istiyoruz. Bir daha
toplumlararası savaşların olmaması için, Türk ve Yunan halkının
kanının akmaması için Nikos Sampson gibi bir gerçek faşistin ve
Kıbrıs'ın gerçek bölücülerinin iç yüzleri apaçık ortaya çıkmalıdır.
Günümüzdeki Kıbrıs tartışmalarının Nikos Sampson'dan alacağı çok
dersler vardır. 'Türkler'in çok canını acıttım' Şimdi anıların en
çarpıcı bölümünden başlayalım. Sampson kendine soruyor: Bilinçli
olarak hiç Türk öldürdün mü?.. Bilinçli olarak ve arkadan vurarak
hiç Türk öldürmedim. Ama ben kumandandım... Çatışmalarda adam
öldürme emrini hep ben verdim. Karşılıklı adam ölidürdük.
Türkler'in çok canını acıttım. Ancak Kıbrıs'ı karıştıran ve bizim
egemenlik haklarımızı boğmak isteyen Türkiyeli Türkler'in şoven
liderlerini öldürmeyi çok istedim. Örneğin Menderes'i öldürmek için
yanıp tutuştum, planlar yaptım. O adam, Yunan ordusunun Anadolu'ya
özgürlük götürdüğü 1920'lerde bizim kökümüzü orada kıtır kıtır
kesmişti. Bunun için de ona madalya filan vermişler. Menderes'i
öldürmeyi kafama koymuştum. Ama sonra Menderes'i Avrupa'da
öldürmeyi erteledim. Bir anda Türkler çok haklı bir konuma
gelirlerdi. 'Suikast planımız öğrenildi' Peki sonra?.. Ama sinsi,
kavgacı, bize kök söktüren, İngiliz-Amerikan yanlısı bir Dışişleri
Bakanı Fatin Rüştü Zorlu vardı. Birleşmiş Milletler'de filan veya
gizli diplomatik pazarlıklarda hep Kıbrıs Rumları aleyhine fırıldak
çevirdi. 1959'da Kıbrıs'ı bağımsızlaştırmak ve Enosis'i önlemek
amacıyla gerçekleşen Zürih ve Londra Antlaşmaları'nın perde
arkasında hep bu Türk Dışişleri Bakanı'nın kirli çamaşırları vardı.
Hem Karamanlis'i, hem Averof'u bu adam kandırdı. 1958'de Menderes
ile bu Dışişleri Bakanı'nın Atina ziyaretlerinde, o adamı EOKA
olarak vurmayı kararlaştırdık. Ben vuracaktım. Zaten benden başkası
bunu yapamazdı. Atina'da köprübaşlarını tuttuk. İngilizler öğrendi
ne yazık ki. Hemen Karamanlis'in gizli servisi, 'Bir halt
karıştırırsanız ayaklarınızı kırarız' diye bizi sertçe uyardılar,
biz de vazgeçtik. Sonra ne oldu?.. Türkler, ihtilal yaptı ve
Başbakan ile Dışişleri Bakanı'nı vatana ihanet suçuyla astılar. O
zaman biz Kıbrıs'ta şampanya patlattık. Hiç zahmet etmeyip bize
verselerdi, EOKA olarak ne güzel asardık.. Hele o Dışişleri
Bakanı'nda hevesim kaldı. Yarın: Yeminli Türk düşmanıyım