Nijer'deki dramlara Türkiye ışık oldu
Abone olTürkiye'den Afrika'ya hiçbir karşılık beklemeden giden Türk doktorlar, binlerce hastaya umut oldu.
Afrika'nın aç ve susuz insanına Türkiye'den uzanan
'doktor eli' inanılması güç tedavi sayılarını ve hasta
niteliklerini ortaya çıkardı. 60 Dolar bulamadığı için tam 19
yıldır gözleri görmeyen gençten, lokal anestezi ile ameliyata
alınmasına rağmen 'gıkı' çıkmayan çocuğa kadar binlerce vaka,
fedakar doktorları bile hayrete düşürdü.
Gönüllüler üst kimliği ile ortaya çıkan bir grup, hiçbir siyasi ya
da sivil toplum kuruluşu çatısı altında olmadan Afrika'nın yardıma
ihtiyaç duyan bölgelerine yardım ulaştırıyor. 2006 yılından
itibaren yardım çalışması yürüten grup ağırlıklı olarak sağlık
yardımı ve Afrika insanının tarım, hayvancılık gibi temel konularda
eğitilerek beceri kazandırılması çalışmalarını yürütüyor.
Gönüllülerin Afrika'ya yönelik son çıkarması 8 Haziran 2010
tarihinde Nijer'e yapıldı. Öncelik her zaman olduğu gibi
sağlık sorunlarının giderilmesine ayrıldığı için grubun büyük
bölümü doktorlardan seçildi. Kendi alanlarında uzman 10'u doktor 22
sağlık personeli ile birlikte seramik sanatçısı, iletişimci, iş
adamı, bilgi işlemci, ev hanımı ve emekli borsacıdan oluşan 36
kişilik ekip 8 gün boyunca Nijer'deki insanlık dramına tanıklık
etti.
TARİF EDİLEMEZ BİR ÇARESİZLİK VE BU ÇARESİZLİĞİ
KABULLENMİŞLİK VAR
Grubun organizasyon başkanı iş adamı İbrahim Ceylan'a göre
'Gönüllülük adına bir şeyler yapmak istiyorsanız Afrika'ya
mutlaka yolunuz düşer.' Türkiye dahil dünyanın bir çok
yerinde afetler sonrasında yaraların sarıldığını ancak Afrika'da
bunun bir türlü mümkün olmadığını söyleyen Ceylan, "Bizim
yapabileceğimiz tek yardım sağlıktan geçiyor. Afrika'daki açlığı
ortadan kaldırmaya Türkiye'nin bütçesi de yetmez. Dolayısıyla
Afrika'da doktor eğitemezsiniz. Ancak oraya doktor götürebilirseniz
dertlerine çare olabilirsiniz. Tarif edilemez bir
çaresizlik var, çaresizliği kabullenmişlik var."dedi.
Ceylan'ın "Biz Nijer'i gelişi güzel seçmedik. Bölge ülkeleri
arasında inanılmaz bir fakirlik yaşıyor. İnsanlar fakir
olduklarının da farkında değil. Tek çeşit yiyecekle doğup tek çeşit
yiyecekle ölüyorlar. İkinci bir yiyecek bilmiyorlar. Bu nedenle
birçok yiyeceğin tadını bilmeden ölen binlerce Nijerli var."
dedi.
Ceylan'ın tespitleri arasında en dikkat çekenlerinden biri kuşkusuz
Nijerliler'in yiyecek imkânlarıyla ilgili. Fakir halkın 'milet
olarak adlandırılan bir çeşit kuş yemi ile beslendiğni anlatan
Ceylan, "Her öğünde içerik olarak besleyici olan bu gıdayı
tüketiyorlar. İkinci bir besin kaynakları yok." değerlendirmesini
yaptı. Ceylan, Türkiye İşbirliği ve Kalkınma Ajansı'nın (TİKA)
kendilerine sağladığı desteğin de altını çizdi.
11 YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUKLALARI OYUN ÇAĞINDA 'KOCA' İLE
TANIŞIP ANNE OLUYOR
Nijer'deki sosyal sorunların en önemlilerinden biri erken
evlilikler. Uzmanların belirlemelerine göre iklim şartları
nedeniyle daha erken ergenlik çağına giren kız çocukları 10 yaşında
evlenip 11 yaşında anne olabiliyor. Doğum alışkanlıklarındaki bir
yanlışlık nedeniyle yaklaşık 200 bin kız çocuğunun sağlıksızlık
tehdidi altında kaldığı ülkedeki durumu Operatör Doktor Serhat
Onur'un şu sözleri özetledi: "Kötü bir alışkanlıkları var. İdrar
torbaları dolu bir şekilde doğum yapıyorlar. Bu da doğum sonrasında
sürekli idrar kaçırma vakasına neden oluyor. Bu duruma gelen
yaklaşık 200 bin kız çocuk var Nijer'de. Bunların bir kısmı doğumda
ölüyor bir kısmı ise çocuklarını kaybediyor. Kızların bu hastalığa
taktıkları isim "ölümden önceki dram". Yani bu onlar için
hayatlarının bir bölümünün adı haline gelmiş. 'Keşke ölsek de
kurtulsak' diyorlar. Sokaklara düşüp eşleri tarafından evlerden
atılıyorlar.
Gönüllülerin şahit olduğu bazı olaylar ülkedeki sağlık koşullarının
niteliği ile ilgili ipuçları verdi. İbrahim Ceylan'ın dile
getirdiği olayda ama bir gencin nasıl tedavi edildiği anlatıldı:
"19 yaşında bir çocuk katarakt ameliyatı yapıldı. 19 senedir 50
dolarlık bir katarakt ameliyatı olamamış. Bulunduğu yerden 60 dolar
verse ve ulaşım imkânı bulsa dünyası aydınlanacak. Bizim oraya
geleceğimizi radyodan duymuş. Ancak hastanenin çok yakınına kadar
gelebilmiş. Biz ara sıra çıkıp iki gözü görmeyenleri ararken çocuğu
markete giderken gördük. Bizim gönüllümüz görmüş, soruşturmuş,
sonra yardım etmiş. Hastane yakınında iki günden beri oturuyormuş.
Ancak o kadar yaklaşabilmiş, Onu bulup getirdiler. Hemen ameliyata
alındı ve ertesi gün görmeye başladı."
Doktor Onur'un anlattığı diğer olayın kahramanı ise 5 yaşında.
Çocuk yaşına rağmen acıya karşı insanların nasıl duyarsız hale
geldiklerini anlatan Onur, "Mesane taşı olduğunu belirledik. Ama
genel anestezi yapılması gerekiyor. Böyle bir şansı yoktu. Bu
nedenle çok uzaktan geldiği için lokal anestezi yapmaya karar
verdik. Düşünün 5 yaşındaki çocuk lokal anestezi ile acı duymaması
mümkün mü. İnanın çocuk gık demedi. Yüzünde bir acı ifadesi yoktu.
Normalde acımaması mümkün değil. Ama çocuğun yüzüne baktığımız
zaman biz ona gülümsüyorduk, o bize gülümsüyordu. Çünkü başka şansı
yoktu çocuğun. Bir sonraki sefer belki de olmayacaktı onun için."
dedi
Gönüllülerin internet üzerinden haberleşmek ve çalışmaların
duyurulması için kullandıkları gonulluler.info isimli bir internet
siteleri bulunuyor. Bu site üzerinden irtibata geçilerek hem yardım
çalışmalarına katılma, hem de yardımları ihtiyaç sahiplerine
ulaştırılma imkanı bulunabiliyor.