İlk olarak sonbaharla beraber salgın halinde görülmeye
başlayan virüs enfeksiyonları gelir ki; grip bu hastalıkların en
sık görülen formudur. Griple beraber nezle ve soğuk algınlığı
denilen virüs enfeksiyonları çok sık görülmeye başlanır. Bu tip
solunum yolu enfeksiyonları çok çabuk bulaşması, soğuk ve nemli
havada uzun süre canlı kalması nedeniyle genellikle salgınlar
halinde gözlenir.
Bu salgınlar küçük bölgesel yayılımlar gösterebileceği gibi
kıtalararası “pandemi” denilen büyük salgınlar halinde de
görülebilir. Bu tip virüs enfeksiyonları hafif soğuk algınlığı
bulgularından, çok ağır solunum yetersizliğine gidecek kadar
değişik klinik tablolar oluşturabilir. Örneğin aldığımız virüs
enfeksiyonu sonrası yalnızca hapşırma, sulu burun akıntısı ve
kırgınlık olabileceği gibi; yüksek ateş, öksürük, aşırı halsizlik,
kas ağrıları ve krampları, şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı hatta
solunum yetersizliği görülebilir. Yine bu tip virüs
enfeksiyonlarının sonucunda hastalık komplikasyonu olarak zatürre,
bronşit ve menenjit gibi hastalıklar da daha sık görülmeye başlar.
Bu tip hastalıklar grip sonrası görülebileceği gibi direkt olarak
da kış aylarında sıkça görülür...
Kış aylarının başlaması ile birlikte kızamık, kızamıkçık, su
çiçeği, kabakulak ve 5. hastalık gibi çocuk hastalıkları da
görülmeye başlanır. Bu hastalıklar hem soğuk hava ile birlikte
vücut direncinin düşmesi hem de okulda çocukların toplu ortamda
bulunmaları nedeniyle sonbahardan itibaren salgın yapmaya
başlarlar. İster viral grip benzeri enfeksiyonlar olsun, ister
zatürre, bronşit gibi enfeksiyonlar olsun isterse kızamık gibi
çocukluk çağı viral enfeksiyonlar olsun, bu hastalıkların görülmesi
hem insan sağlığı için bir sorun ve tehdit hem de dünya çapında
önemli bir iş gücü kaybına yol açmaktadır. Bu hastalıkların
görülmesinin azalması için en önemli durum aşılanma ve vücut
direncinin düşürülmemesidir. Enfeksiyonların önlenmesi için şu
noktalara çok dikkat etmek gerekmektedir.
Aşı faktörü çok önemli
Tüm viral solunum yolu hastalıkları, bronşit ve zatürrenin
önlenmesinde aşılanma çok önemlidir. Zamanında ve uygun aralıkta
yapılan aşı hastalığın oluşmasını engeller ya da daha rahatsızlığın
daha hafif atlatılmasını sağlar.
Sentetik giysiler yerine pamuklu olanları
tercih edin
Mevsim şartlarına uygun giyinmekte önemlidir; çok sıkı,
terletecek naylon içerikli kalın giysiler ya da üşütecek kadar ince
giysiler tercih edilmemelidir. Pamuklu ya da yünlü, vücudun hava
almasını sağlayan, gereğinde çıkarılıp yeniden giyilebilecek
giysiler tercih edilmelidir.
Camlara ve perdelere özgürlük
Zorunlu olmadıkça kalabalık yerlerde ve kapalı yerlerde
kalınmamalıdır, kapalı ortamlar sık sık havalandırılmalıdır.
Kış meyve ve sebzeleri şifa
kaynağı
Bol taze meyve ve sebze tüketimi çok önemlidir. Öğünlerinizde
ölçülü bir şekilde yer almasına özen gösterilmelidir. İyi
beslenemeyen kişilerde ya da hamile, çocuk ve yaşlılar ile bazı
kronik hastalığı olanlarda vitamin takviyesi yapılmalıdır.
Yazın olduğu gibi susamasanız da su içmeyi
unutmayın
Kışın yaz mevsimine oranla su tüketimi düşmektedir ancak insan
vücudu için suyun gerekliliği unutulmamalı ve yeterli sıvı
tüketimine dikkat edilmelidir.
Düzenli egzersiz yapılması vücut direncini
artırır
Kış mevsimine uygun egzersizler yapılması sizi hastalıklardan
koruyacak önemli noktaların başında gelmektedir. Salon
egzersizleri, yüzme, koşu, yürüyüş iyi birer alternatif
olacaktır.
Herkes ihtiyacı kadar uyumalı
Uykuya dikkat edilmelidir, uykusuzluk vücut direncini
düşürerek daha kolay hastalanmamıza neden olur. Uyku düzenin de
yaş, günlük aktivite yoğunluğu ve süresi gibi etkenlere göre iyi
ayarlanması gerekir.
Hasta kişilere ve kalabalık ortamlara
dikkat!
Öksüren, ateşli kişilerden uzak durmalıdır. Alerjisi bulunan
kişilerin alerji tedavileri gerekirse bu mevsimde gözden
geçirilmelidir. Yabancı kimseler ile temastan sonrası, özellikle
toplu taşıma araçlarından indikten sonra eller yıkanmalı ya da
steril mendille temizlenmelidir.
Kış aylarında mümkün olduğunca çok güneş
ışığı alınmalıdır
Yukarıdaki önlemlere karşın hastalık başladığında erken tedavi
çok önemlidir. Erken dönemde ve hafif enfeksiyonlarda yatak
istirahati, iyi uyku ve beslenme yeterli olacaktır; ancak bu
önlemlere ek olarak ateş düşürücü, ağrı kesici ve vitaminler
kullanılabilir. Öksürük, balgam, ateş, nefes darlığı gibi
durumlarda doktora başvurup tetkik yaptırmak ve uygun tedavi yoluna
gitmek gereklidir.