New York Times'tan Türkiye eki

Türkiye ve ABD'nin aynı demokratik ideallere bağlı olduğunun altını çizen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Aynı vizyonu paylaşan iki ayrı millet olarak stratejik ilişkilerimizin bugünkü kapsamının gelecekte de devam edeceğine inanıyoruz'' dedi. ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times, bugün bir sayfalık ''Türkiye Özel'' ekiyle yayınlandı. Ekte, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşlerini yansıtan geniş bir mesajı da yer aldı. Bu yılın başlarında ABD Başkanı George Bush ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasında hayati önemdeki ortaklığın değişik boyutlarına ve ikili ilişkileri daha da derinleştirme, genişletme ve çeşitlendirme konularına yakından bakma şansı yakaladıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''Bu görüşme sırasında 21. yüzyılda meydan okumalarla karşılaşan dünya barış ve istikrarına yönelik ortak taahhütlerimizi bir kez daha dile getirdik'' dedi. Başkan George Bush'un gelecek ay İstanbul'da düzenlenecek NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak için yapacağı ziyaretin, karşılıklı endişelerin en üst düzeyde dile getirilmesi ve ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesi için bir fırsat olacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Dünyanın siyasi yapılanması bugünlerde yeniden inşa edilmektedir. Üye sayısını neredeyse iki katına çıkaran Avrupa Birliği'nin genişlemesiyle birlikte bölgesel entegrasyon ve işbirliği yeni bir anlam kazandı. NATO ittifakı da benzer şekilde kanatlarını daha önce karşısında bulunan ülkeleri kucaklamak üzere bütün Avrupa'ya uzattı. İçinde bulunduğumuz yüzyıl barış, güvenlik, silahsızlanma kadar demokrasi, iyi yönetim ve küresel düzeyde insan haklarına saygıya ulaşmak bakımından büyük bir ümit vermektedir. Ancak, önceden tahmin edilemeyen ölümcül meydan okumalar, tehdit algılayışlarımızı değiştirdiği gibi, bu yüzyılın daha fazla ümit verici olması üzerine de gölge düşürmüştür.'' TERÖR 11 Eylül 2001 terör saldırılarının tüm dünyada yarattığı şoka da değinen Başbakan Erdoğan, mesajında şöyle dedi: ''Türkiye bütün özgür ülkeleri hedef alan bu yıkıcı cephe karşısında ABD ile dayanışma içinde olmuştur. Terörizme karşı savaşma konusundaki taahhütlerimiz Amerika ile ortaklığımızın en güçlü özelliklerinden biri haline gelmiştir. Bali, İstanbul ve son olarak da Madrid'i hedef alan bütün dünyadaki terörist saldırılar, uluslararası toplumun hepimizin geliştirmeye çalıştığı değerler ve özgürlüklerin yanında yer almamasını hedeflemektedir. Kitle imha silahlarının geliştirilmesi ve bu silahların terörist şebekeler tarafında elde edilme potansiyeli uluslararası güvenliği korumamıza yönelik tehditlerin diğer boyutlarını oluşturmaktadır. Ayrıca, dünyanın tamamına yayılmış durumda olan bölgesel çatışma ve anlaşmazlıklar yeni yüzyılın milletler arasında bir güven çağı olması yönündeki umutları da perdelemektedir. Ortadoğu ve Irak'tan Kafkaslar ve Afganistan'a kadar uzanan geniş bir bölgedeki karışıklıklar buralardaki halklar ve uluslararası toplum için yüksek siyasi, ekonomik ve sosyal bedelleri olan güvensiz bir çevre yaratmaktadır. Bu yeni siyasi çevre bağlamında, bugün geçmişten farklı şartlar ve düşünceler Türk-Amerikan ilişkilerinin kapsamını dikte ettirmektedir.'' TÜRKİYE-NATO Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, NATO'nun güney kanadında vazgeçilmez bir müttefik olarak hizmet ettiğini, Batı'nın güvenliğine katkıda bulunduğunu ve özgür dünyanın değerlerini ve ideallerini savunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bu dönemde ikili ilişkilerimiz esas olarak ortak güvenlik ve savunma endişeleri tarafından şekillendirildi. Ancak, 1990'larda uluslararası siyasi düzendeki büyük dönüşüm ilişkilerimizde taze ve yeni bir perspektife yol açtı. Türkiye kendisini, yeni dış politika mülahazaları sunan Avrasya'nın büyük kütlesinin merkezinde buldu. Siyasi ve ekonomik bağlarımız karşılıklı çıkarlarımızı daha da genişleterek çeşitlendirmeye devam ederken, Türkiye ve ABD arasında uzun zamandır devam eden ittifak ve ortaklık, bugünkü dünya bağlamında, trans-Atlantik toplum ve başkaları için daha güvenli ve daha iyi bir gelecek kurmak açısından fırsatlar sunmaktadır.'' Türkiye'nin bugün dünyadaki en önemli stratejik kavşaklardan biri üzerinde bulunduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, şöyle dedi: ''Bugün devam etmekte olan pek çok çatışma noktalarına ve uluslararası gündemin üst sıralarındaki potansiyel tehditlere yakın bir konumda olan Türkiye, istikrarlı demokrasisi ve dinamik ekonomisiyle daha geniş bir bölgede barış ve istikrarın tesisini, uzlaşma kültürü ve paylaştığımız ortak değerlerin bu bölgede hakim olmasını istemektedir. Geçmişte sorunların barışçıl çözümü ve uluslararası barışı tehdit eden çatışma kaynaklarının bertaraf edilmesi konusundaki kayıtlarımız, Türkiye'nin yakın kültürel ve tarihi bağları bulunan Balkanlar, Kafkaslar ve büyük Ortadoğu bölgelerine barış ve istikrarın getirilmesi gibi ortak çıkarların sağlanması konusunda faydalı olabilir.'' KIBRIS'TA TÜRKİYE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI Kıbrıs'ta çözüm için Annan planı çerçevesinde Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını ve bu süreçte ABD'nin verdiği güçlü desteği de hatırlatan Başbakan Erdoğan, on yıllardır izolasyon yüzünden Kıbrıslı Türklerin karşı karşıya olduğu güçlüklerin hafifletilmesi için ABD'nin desteğinin devam etmesine duyulan ihtiyacın altını çizdi. Afganistan ve Irak'ta 11 Eylül'ü takip eden dönemde meydana gelen uluslararası gelişmelerin, bu bölgeyi Amerikan kamuoyunun dikkatine getirdiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bölgedeki tehditler ve meydan okumalar karşısında ABD'ye en önemli desteği veren ülke olduğuna dair bir algılamanın var olduğuna inandığını ifade etti. Bu meydan okumalar ve gelişmelerin iki ülke arasında ekonomik işbirliğini artırmak için önemli fırsatlar sunduğunu da kaydeden Başbakan Erdoğan, bu bölgelerdeki yeniden yapılandırma çalışmalarında Türk ve Amerikan şirketlerinin ortak girişimlerinin ikili ilişkilerde somut kazanımlar sunacağının altını çizdi. Türkiye ve ABD'nin aynı demokratik ideallere bağlı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin demokratik tecrübesi Müslüman toplumların çoğulcu demokrasi, laiklik ve modernizmin nimetlerinden faydalanabileceğini ispatlamaktadır. Bu açıdan Türkiye, Batılı değerlerin coğrafya, din ve kültürlerden bağımsız olduğunu ve İslam inancının demokratik gelenekle mükemmel şekilde uyuşabileceğinin yaşayan bir örneğidir. Aynı zamanda, Türkiye demokratik değerlerin daha geniş bir bölgeye yayılmasında bir merkez, demokrasi ve ılımlılığın sesi olarak da görülebilir.'' Türkiye'nin bu yılın sonunda AB ile üyelik müzakerelerini başlatmaya yönelik beklentilerini de ifade den Erdoğan, bugün ABD ile olan stratejik ilişkilerin gelecekte de devam edeceğine inandığını kaydederek, ABD'deki Türk toplumunun bu ilişkileri daha da geliştirmekte önemli bir güç olduğunun altını çizdi. Gazetede tam sayfa olarak yayınlanan ekin sponsorluğunun Yapı Kredi ve Garanti bankaları tarafından üstlenildiği kaydedildi.