New York Times'tan flaş Erdoğan-IŞİD yorumu!
Abone olNew York Times: Türkiye’de sansürün kriteri IŞİD’e destek değil, İslam’a ve Erdoğan’a hakaret.
ABD’nin saygın gazetelerinden The New York Times, Türkiye’de IŞİD’i destekleyen internet sitelerini mercek altına aldı; sansürün artık had safhaya ulaştığı bir noktada hükümetin niçin bu siteleri kapatmaya yönelik adım atmadığını irdeledi.
‘Türkiye’deki İslamcı internet siteleri sert internet sansüründen kurtulmayı başarıyor’ başlığıyla yayınlanan haber-analizde, son dönemde Ateizm Derneği, Fransız hiciv dergisi Charlie Hebdo ve Kürt örgütlerin internet siteleri birer birer kapatılırken; nasıl olup da radikal İslamcı mesajlar içeren hatta IŞİD’e açıktan destek veren sitelerin erişime açık kalabildiği sorgulanıyor.
‘Sansür tercihleri AKP’nin İslamcı değerlerini yansıtıyor’
Haberde, “Türkiye’nin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın on yıldan uzun liderliğinin ve onun İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin alamet-i farikası, ifade özgürlüğünü kısıtlamasıydı. Eleştiriler, Türkiye’nin sansür tercihlerinin hala hükümetin İslamcı değerlerini yansıttığını söylüyor. IŞİD’in yükselişiyle bu dinamik, militanlara karşı mücadelede, Türkiye ve onun Batılı müttefikleriyle arasındaki derin ayrılığın etkisiyle iyice belirginleşmeye başladı” deniliyor.
‘Çelişkilerle dolu uygulamalar’
16 yaşındaki liselinin cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılanması, New York Times’ın haberinde de yer aldı.
Türkiye’nin radikal İslamcı yaklaşımlara büyük ölçüde imkan tanımasının yanında diğer söylemlere karşı aşırı önlemler almasının çelişkilerle dolu olduğu kaydedilirken, son dönemdeki ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlama ve sansür uygulamalarına da yer veriliyor:
“Geçtiğimiz yıl, mesela Twitter diğer ülkelerden daha fazla içeriğin kaldırılması talebini Türkiye’den aldı. Son olarak bir güzellik kraliçesi, tepede bir gazete editörü, bir oyuncu, ergenliğinde bir çocuk ve onlarca başka kişi Erdoğan’a hakaret etmekten savcıların hedefi haline geldi.”
‘Takva Haber forumla IŞİD’e militan topluyor’
Haberde IŞİD yanlısı sitelerin nasıl özgürce yayın yapabildiğine dair Takva Haber örneğine yer veriliyor: “Aynı zamanda, öne çıkan bir internet sitesi, -yaygın biçimde Türkleri forumla IŞİD’e toplamak için kullanılan bir site- Takva Haber, özgürce yönetiliyor. Cihatçıların arasında da yaygın da olan popüler haber sitesi, kısa süre önce Suriye ve Irak’taki savaşçılara, IŞİD’e karşı hava harekatını sürdüren koalisyon güçlerine ait insansız hava araçları tarafından farkedilmekten nasıl sakınılacağının ipuçlarını anlattı.”
‘IŞİD’in internet topluluğunun geniş bir izleyici kesimi var’
Türkiye’den IŞİD’e katılan ancak bir süre sonra örgütten kaçan 27 yaşında Can isimli biriyle de konuşan New York Times, onun sözleriyle de bu sitelerin etkisine dikkat çekiyor.
Can, “Bende bir merak uyandırdı ve IŞİD’e katılma süreçleri ve lojistikle ilgili bilgiler veren insanların bulunduğu forumlara yönlendirdi” diyor ve ekliyor, “IŞİD’in internet topluluğunun Türkiye’de büyük ve geniş bir izleyici kitlesi var. Böylece insanlar bir araya geliyor ve iletişim kuruyor. Eğer sokakta toplansak, insanlar muhtemelen farkeder.”
‘Sünni değerler ağır basıyor’
Haberde, Türkiye’nin militan internet sitelerini baskı altına almaya gönülsüzlüğünün Suriye’de kendisine başlıca düşman olarak IŞİD’i değil Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı gördüğünün bir yansıması olduğu savunuluyor.
Türkiye’nin özellikle Kobani kuşatmasında koalisyon uçaklarına izin vermemesi ve IŞİD’le mücadelede çok az yardım ettiği gerekçesiyle Amerikalı yetkililerce eleştirildiğine değinilen haberde, Türkiye’nin IŞİD gibi gaddar bir örgüt dahi olsa, Sünni bir gruba karşı saldırılara yardım etmesini dizginleyen bir Sünni bağlılığının ve dini muhafazakarlığın ağır bastığı kaydediliyor.
Amerikalı diplomatlara dayandırılan bu analiz, şöyle devam ediyor:“Militan internet sitelerinin gelişmesine izin vermek sorunlu, analizciler müttefiklerden uzaklaştığını ve daha kötüsü hükümetin militanlarla üstü kapalı bir işbirliğine gittiği suçlamalarına yol açtığını söylüyor.”
‘Sitelere izin vermek IŞİD’e destekle eşdeğer’
Bu noktada haberde, Colombia Üniversitesi’nden Türkiye’nin IŞİD politikalarını inceleyen David L. Philips’in görüşlerine yer veriliyor. Philips, “IŞİD propagandasının gelişmesine izin vermek ona destekle eşdeğerdir” diyor.
Öte yandan haberde ismini vermek istemeyen bir hükümet görevlisinin ‘savunması’na da yer veriliyor. İnternet düzenlemesinin son derece teknik ve birçok faktörü kapsayan bir konu olduğunu söyleyen hükümet görevlisi şöyle devam ediyor: “Vatandaşların şikayetlerindeni mahkeme kararlarına kadar birçok faktör işin içine giriyor. Hükümet, büyük bir masanın etrafında oturup neyi kapatıp neyi kapatmayacağına karar vermiyor”
Yeni kriter İslam, Cumhurbaşkanı ve ateizmi desteklemek
Bununla birlikte Freedom House Eurosia yöneticisi Susan Corke, ateizmi destekleyen siteleri saldırı gerekçesiyle kapatıp Takva Haber gibi radikal İslamcı siteleri hoşgörmenin, hükümetin sansür uygulamalarında ayrıcalıklı davrandığının kanıtı olduğunu belirtiyor.
Haberde son olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun New York’ta kendisine yöneltilen bir soruya verdiği cevaba dikkat çekiliyor.
Davutoğlu’nun Türkiye’de sansürün boyutuna rağmen Charlie Hebdo saldırısının ardından Paris’teki yürüyüşe katılmasının çelişkili olup olmadığına ilişkin soruya “İfade özgürlüğü hakaret özgürlüğü anlamına gelmez” yanıtını verdiği belirtilirken, Başbakan’ın sansürün kriterini ‘toplumsal değerlerin belirlediği’ni savunduğu aktarılıyor.
New York Times, uzun yıllar Türklük kavramı üzerinden ifade özgürlüğünün baskı altına alındığı Türkiye’de artık yeni kriterin İslam’a ya da Cumhurbaşkanı’na hakaret ya da ateizmi desteklemek olduğunun altını çiziyor.