New York borsası hapşırsa, ekonomimiz zatürre oluyordu
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan tüm olaylara rağmen Türkiye ekonomisinin sağlam olduğuna vurgu yaparak, "Bütün oyunlara rağmen, bütü...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan tüm olaylara rağmen
Türkiye ekonomisinin sağlam olduğuna vurgu yaparak, "Bütün oyunlara
rağmen, bütün tezgahlara, tuzaklara rağmen 2013 ilk çeyrekte hepsi
çöküyor, biz yine yüzde 3 büyüme kaydettik.Geçmişte New York
Borsası hapşırsa, Türkiye ekonomisi zatürre oluyordu" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rixos Otel’de Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen "Yurtdışı
Vatandaşlar Danışma Kurulu Toplantısı"na katıldı. Konuşmasının
başında Gezi Parkı olaylarına değinen Başbakan Erdoğan, yaşanan
olaylar için, "Bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye’de
yaklaşık 3 hafta boyunca çevre duyarlılığı ile başlayan ancak daha
sonra demokrasiye, milli iradeye, seçimle gelmiş, milletin
tercihiyle gelmiş hükümete karşı son derece içeride ve dışarıda
organize eylemler haline dönüşen; aynı zamanda son derece karanlık
odaklardan beslenen bazı çirkin olaylar yaşandı" diye konuştu.
Milletimiz tüm bu eylemleri büyük bir sabırla, büyük bir itidalle
takip etti" diyen Başbakan Erdoğan, Ankara ve İstanbul’da yapılan
mitinglerin yanı sıra Ankara ve İstanbul’a dönüşlerinde kendilerini
karşılayan büyük kalabalığın ise eylemlerden nasıl rahatsız
olunduğunu ortaya koyduğunu anlattı. Dünya genelinde AK Parti
hükümetine yönelik yapılan destek gösterilerine de teşekkür eden
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dikkat ederseniz, Türkiye’deki küçük çaplı bir toplumsal hareket,
bazılarınca doğru okunamadığı için Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki
toplumsal hareketlere benzetildiği için dost görüntüsü altındaki
bazıları, ne kadar samimiyetsiz, ne kadar yapay olduklarını anında
gösterdiler. Kimi uluslararası medya kuruluşları, kimi Avrupalı
siyasetçiler ve kurumlar, olayları anlamadan, dinlemeden, analiz
etmeden, biraz da olayları tahrik etmek için anında maskelerini
indirdiler, gerçek yüzlerini de bu arada gösterdiler. Ancak
Türkiye’yi tanıyan, Türkiye’nin toplumsal yapısını bilen, gelişen,
güçlenen demokrasimizi takip eden, özellikle de hükümetimizin
samimiyetini gören dost ve kardeşlerimiz, süreç boyunca bizlerden
desteklerini, dünyaya da yapıcı tavsiyelerini esirgemediler. Ne
dediler, ’Türkiye’de aynen Arap Baharı yaşayan ülkeler gibi Türk
baharını yaşamaya hazırlanıyor. Halbuki biz Türk baharını 2002’nin
Kasım ayında yaşadık ve o günden bugüne Türkiye’de bir Türk baharı
esiyor. Bizi asıl sevindiren, dünya üzerinde, mazlumlarla,
mağdurlarla, haksızlığa, adaletsizliğe uğramışlarla olan
dayanışmamızın, bu olaylarda çok duygusal biçimde karşılığını
bulmuş olmasıdır. Somali’nin hayır duası bizim için her şeyden
önemlidir. Myanmar’ın, Arakan’ın hayır duası bizim için her şeyden
önemlidir. Filistin’in, Irak’ın, Suriyeli mazlumların hayır duası,
bizim için her şeyin üzerindedir. Bunun böyle bilinmesi gerekir.
Ortadoğu’da, Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Avrupa’da, yeryüzünün her
köşesinde, gurbette yaşamak zorunda kalmış Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarının, samimiyetle yaptıkları hayır duaları her şeyden
mühimdir."
"ARTIK GÜNDEMİ BELİRLENEN TÜRKİYE YOK"
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin son 10 yıl içerisinde nereden nereye
geldiğini de anlattı. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
"Türkiye, öyle bir ülkeydi ki, uluslararası medya, uluslararası
bazı kuruluşlar, özellikle de uluslararası bazı sermaye çevreleri,
Türkiye üzerine senaryolar yazıp, bunları da maalesef başarıyla
uygulayabiliyordu. Hatırlayın, 10 buçuk yıl öncesine kadar Batı’da
herhangi bir gazetede çıkan üç satır yazı ya da yorum, Türkiye’de
haftalarca gündem konusu olabiliyor, konuşulabiliyor, sevinç
vesilesi olabiliyordu. Batı basınında çıkan bir yazı, makale,
yorum, Türkiye gündemini sarsabiliyor, Türkiye ekonomisini alt üst
edebiliyordu. Avrupa’dan, Amerika’dan, oradaki siyasetçiler
tarafından, oradaki kuruluşlar tarafından yapılan bir yorum,
borsanın çökmesine ya da yükselmesine, sermaye piyasalarının
dalgalanmasına, uluslararası yatırımların artmasına ya da
azalmasına sebep olabiliyordu. Kendisine güveni olmayan bir
ekonomimiz vardı. Kendisine güveni olmayan bir dış politikamız
vardı. İçeride olduğu kadar, dışarıda da özgüveni olmayan bir
siyasetimiz vardı. Hamdolsun, bütün bunları artık geride bıraktık.
Şu anda, çok azı art niyetli de olsa çoğunlukla objektif şekilde,
hemen her gün Türkiye’yle ilgili haberler, makaleler, yorumlar
yayınlanıyor. Bütün uluslararası denklemlerde Türkiye faktörü göz
önünde bulunduruluyor. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok,
gündem belirleyen bir Türkiye var. Bütün uluslararası meselelerde,
Türkiye’nin görüşleri, tavsiyeleri, duruşu, tavrı dikkate
alınıyor."
“GEÇMİŞTE NEW YORK BORSASI HAPŞIRSA, TÜRKİYE EKONOMİSİ ZATÜRREE
OLUYORDU"
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin dış politikasının tüm dünya
tarafından ilgiyle izlendiğini belirterek, bu politikanın takdirle
karşılandığına vurgu yaptı. "Türkiye’nin yürüyüşü birçok yerde
örnek alınıyor" diyen Başbakan Erdoğan, "Geçmişte, Tokyo Borsası,
New York Borsası, deyim yerindeyse hapşırsa Türkiye ekonomisi
zatürree oluyordu" diye konuştu. "Ama şu anda, tüm dünya, tüm
gelişmiş ekonomiler, 4 yıldır çok ağır bir kriz yaşarken, Türkiye
ekonomisi istikrarla büyüyor, gelişiyor, ilerliyor" diyen Başbakan
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İşte buyurun, bütün oyunlara rağmen, bütün tezgahlara, tuzaklara
rağmen 2013 ilk çeyrekte hepsi çöküyor biz yine yüzde 3 büyüme
kaydettik. Gerçekler ortada. Avrupa ekonomisi daralırken,
Japonya’nın ekonomisi işte ortada yüzde 1 bile büyüyemezken Türkiye
ekonomisi yüzde 3 büyüme kaydetti. Kriz içindeki ülkeler
Uluslararası Para Fonu önünde yüksek faizlerle borç almak için
sıraya girerken, Türkiye IMF’ye tüm borcunu ödedi ve sıfırladı. Bu
nerede olduğumuzu gösteriyor. Bütün göstergeleri dipte olan, bütün
dengeleri sarsılmış olan bir ekonomiyi devraldık, şu anda dünyanın
en sağlam, en sağlıklı, en güçlü ve sarsılmaz ekonomilerinden biri
haline getirdik."
(İHA)