Nevruz sadece Kürtler'e gelmiyor!
Abone olBaharın gelişini anlatan Nevruz'un sadece Kürtler arasında tartışılıyor olması Hüseyin Çelik'i kızdırdı!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, MKYK
toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çelik, 4+4+4 eğitim yasa teklifi konusunda herkesle konuşmaya hazır olduklarını ancak CHP'nin dayatma yaptığını iddia etti. İstanbul ve Diyarbakır'da yaşanan Nevruz gerginliği hakkındaki soruları da yanıtlayan Hüseyin Çelik, "Kürt vatandaşlarımızın makul, meşru, mantıklı taleplerine AK Parti hükümeti her zaman olması gerektiği gibi muhatap olmuştur ve bunların çok önemli bir kısmını karşılamıştır. Bundan sonra da karşılamaya devam edecektir" dedi. Çelik ayrıca demokratikleşmenin sonuna kadar edeceğinin de altını çizdi.
4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİ
Çelik, bir gazetecinin, ''Kademeli eğitimle ilgili yasa
teklifiyle ilgili görüşmeler öncesinde yine yüksek gerilim endişesi
taşıyor musunuz?'' sorusu üzerine şunları söyledi: ''Biz
bunun ne olduğunu, olmadığını kamuoyuyla paylaştık. Komisyonda bu
yasa teklifi kabul edildi, Genel Kurul gündeminde. Sanıyorum ayın
27'sinden sonraki süreçte, yani 27 ve daha sonrasında Sayın Grup
Başkanvekilimizin verdiği bilgiye göre, bu TBMM'nin gündemine
gelecek.
Demokrasinin dili, hukukun, nezaketin dilinin orada hakim olması gerekiyor. Ama biz TBMM'deki komisyonları ve Genel Kurulu CHP'nin keyfi tutumuna bugüne kadar teslim etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. CHP'nin dayatmalarına AK Parti eyvallah etmeyecektir. 'Efendim uzlaşma...' Uzlaşma CHP'nin bize dayattığını kabul etmek anlamında kullanılan bir kelimedir, CHP tarafından. Uzlaşma bu değil. Dolayısıyla biz, herkesle konuşmaya, görüşmeye, medeni ölçüler içinde paylaşmaya, katkılarını almaya hazırız. Ama uzlaşma maskesi altındaki dayatmalara AK Parti grubu kesinlikle boyun eğemeyecektir.''
NEVRUZ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Nevruza ilişkin bir soru
üzerine ise şöyle konuştu: ''Kurban Bayramını, Kurban
Bayramı gibi Ramazan Bayramını, Ramazan Bayramı gibi kutlayalım.
Milli bayramları, milli bayram gibi kutlayalım. Bahar bayramında,
baharın gelişine sevinelim ve ruhuna uygun bu bayramları idrak
edelim. 21 Mart Nevruz Bayramı Abdullah Öcalan için icat edilmiş
değil. Bahar sadece Kürtler için gelmiyor. Türkler için, İnglizler
için gelmiyor, herkes için bahar geliyor.
Biz, başından beri şunu söylüyoruz; Türkiye'de Kürt dediğimiz vatandaşlarımız var, milyonlarca Kürt vatandaşımız var. Kürt vatandaşlarımızın makul, meşru, mantıklı taleplerine AK Parti hükümeti her zaman olması gerektiği gibi muhatap olmuştur ve bunların çok önemli bir kısmını karşılamıştır. Bundan sonra da karşılamaya devam edecektir.
KÜRT MESELESİNİ HALLETMEK İÇİN BİZİM
FORMÜLÜMÜZ...
Türkiye'de Kürt meselesini veya gündemde olan meseleyi halletmek
için bizim formulümüz şudur; bu meselenin çözülmesi için Türklerin
ikna edilmesi ve Kürtlerin tatmin edilmesi gerekiyor. Başından beri
bunu söylüyoruz. Demokratik açılım kitabımızda bunu ifade ettik.
Kamuoyu algısını iyi yönetmeden, reform yapamazsınız, ama
birilerinin ideolojik emellerini gerçekleştirmek için reform
yapmayız. BDP istedi diye, PKK istedi diye, birisi kan döktü diye
reform yapılmaz, yapılmadı, yapılmaz. Ne zaman, bir reform yapsak,
Kürt meselesiyle ilgili ileri bir adım atsak, PKK ve BDP çevreleri
''Efendim bu kendiliğinden mi oluyor, biz kan döküyoruz, canımızı
veriyoruz can alıyoruz. Bunun karşılığında taviz koparıyoruz'
şeklinde bir propaganda yapıyorlar.''
DEMOKRATİKLEŞME SONUNA KADAR DEVAM EDECEK
1990'lı yıllarda, siyasi iradenin, devlet aklının, meseleyi
polisiye ve askeri tarafıyla gördüğünü kaydeden Çelik, AK Parti
hükümetinin bir taraftan, bu işi polisiye, askeri tarafını elbette
ihmal etmediğini, yapılması gerekeni yaparak terörle mücadeleye
devam ettiğini söyledi. Hüseyin Çelik, şunları kaydetti: 'Ama bir
taraftan da biz Kürt vatandaşlarımızın bu memlekette gayrimemnun
vatandaşlar olmasını asla istemiyoruz, memnun vatandaşlar
olmalarını istiyoruz. Bu ülkenin birinci sınıf, bu ülkenin tadını
çıkaran vatandaşları olmasını istiyoruz.
Biz gayrimüslimlerle ilgili açılımlar yapıyoruz. Gayrimüslimler adına eline silah alıp dağa çıkan mı var? Terör yapan mı var? Alevi vatandaşlarımızla ilgili açılımlar yapıyoruz. Alevi vatandaşlarımız adına eline silah alıp dağa çıkan, terör yapan birileri mi var? Yok. Mütedeyyin vatandaşlarla ilgili birçok açılım yaptık. Peki mütedeyyin vatandaşlarımız adına terör örgütü kurup insanları katleden birileri mi var? Hayır, bunlar olması gerektiği için yapılıyor, insani olan bu olduğu için yapılıyor. AK Parti'nin meseleye bakışı budur.
Demokratikleşme sonuna kadar devam edecek. Nereye kadar gidecek diye sorarsanız? Medeni, kalkınmış ileri demokratik ülkelerde nereye kadar gidildiyse biz de oraya kadar gideriz. Tekerleği yeniden icat etmeyeceğiz. Avrupa Birliği standartları nereye kadar istiyorsa oraya kadar gideriz.
Her kesim insanın kendisini bu ülkenin bir parçası ve saygın bir bireyi olarak hissetmesi için ne gerekiyorsa yapılıyor. Kendini şu veya bu şekilde öteki hissetmiş ve öteki olarak muamele görmüş bütün insanlar için bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Biz de herkese şu çağrıyı yapıyoruz; bu memleket hepimize aittir, hepimiz bir geminin içindeyiz. Geminin dibi delinirse hepimiz birlikte boğuluruz. Kimse bu geminin dibini delme teşebüsünde bulunmasın, bu geminin içerisinde kendisinin de olduğunun farkında olursa bu sorumlulukla herkes hareket ederse zaten problem kalmaz.''
ULUDERE ASLA ÖRTBAS, SÜMENALTI
EDİLMEYECEKTİR
Hüseyin Çelik, ''Nevruz ile ilgili sözlerinizden sanki bir
provokasyon endişesi taşıyormuşsunuz gibi algıladım, doğru
mudur?''sorusuna da ''Doğru algıladınız. Biliyorsunuz,
İstanbul'da gömülü olarak bulunan 13 kilogram plastik patlayıcı
zaten provokasyon yapılacağının göstergesiydi, ona hazırlık
mahiyetindeydi. İstihbari bilgiler bizatihi Nevruz'u kana bulamaya
yönelik birilerinin bir provokasyon içerisinde olduğu yönündedir.
Dolayısıyla polisimiz, emniyet görevlileri, halkımızın can
güvenliği için, bizatihi Nevruz kutlamaları yapan insanların Nevruz
kutlamaları için teyakkuz durumundadır. Üzerlerine düşeni
yapıyorlar. Ümit ediyorum ki kimsenin burnu kanamadan sevinçle bunu
da geride bırakırız'' diye yanıtladı.
Çelik, ''Uludere'ye yönelik raporun hazırlanıp hazırlanmadığı'' sorusunu yanıtlarken de şöyle konuştu: ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı bir soruşturma var, askeri yargı bizatihi işin içinde. Diyarbakır Savcılığı henüz çalışmasını bitirmedi. Sayın Bakan'dan öğrendiğim kadarıyla mülkiye müfettişleri çalışmalarını aşağı yukarı sonlandırmış vaziyettedir. Ama bu aşamada böyle bir rapor yayınlanırsa yargıyı etkileme olabileceği için belki de bekletilmektedir. Ama bütün çalışmalar bittikten sonra bütün çalışmalar kombine olarak bir araya getirilip kamuoyuna bir açıklama yapılacaktır. İhmali, kusuru varsa kastı olan birileriyle ilgili bir şey yapılması gerekiyorsa bunların hepsi kamuoyuyla çok şeffaf bir şekilde paylaşılacaktır. Bu asla örtbas, sümenaltı edilmeyecektir.''