Netice

Zübeyir KINDIRA zubeyir@internethaber.com

Memurlar 'grev hakkı' istiyor.
Ama verilmiyor.
Bunlar devlete hizmet etmekte olan insanlar.
Bir hak talebinde bulunuyorlar.
Ama yıllardır görülmüyorlar, oyalanıyorlar, öteleniyorlar, itiliyorlar, yok sayılıyorlar...
Seslerini duyurmak için; "bir günlük iş bırakma eylemi' yapacaklar.

Ama Başbakan, tepkili, memurlarına. Diyor ki,
"Yasal olmayan bir iş yapamazsınız!."
Ve ekliyor:
"Yapılacak iş de yasal bir iş değildir!.."

Habur'da terörist bayrağı açmak,
davul-zurna-halay yasal. 
Çünkü, mobil mahkeme kurup hukuka uygun hale getirdik.
Ama 'grev yapma hakkı istiyorum" demek,
yasal değil.   

İzmir'de aynı bez parçasını, parti konvoyunda dalgalandırmak yasal.
Çünkü, dokunulmazlık hukuku ile korumaktayız.
Ama devlete hizmet edenlerin,
"devletin verdiği ile geçinemiyorum" demesi
yasal değil. 

Kongre salonlarında terörist başının posterini açmak,
'AB'ye uyum olsun' diye; milyon dolarlar harcayıp ek binalar yaparak, mahkum arkadaş transferi yapmak yasal.
Ama "Ben de AB ülkelerindeki gibi grev yapabilme gücüne kavuşmak istiyorum" diyen memurun, sesini devletine duyurma girişimi yasal değil.

"Kelle" demek,
Meclis kapısında Türk Bayrağına el koymak,
"Ananı da al git" demek,
"Sayın" demek,
yasal,
Ama "Ben hakkımı istiyorum" diyebilmek hakkını elde etmek için; pasif eylem yapmak bile yasal değil.

Yasal karar olmadan dinleme yapmak,
Yargı kararı olmadan insanları suçlu ilan etmek,
Muhalif olanlara 'darbeci damgası' vurmak,
sorgularda ölümler yaratmak,
Anayasa Mahkemesi tarafından 'laikliğin odağı' olarak ilan edilmek bile yasal
Ama çoluk çocuğunun nafakası için bile olsa;
hak arama mücadelesi
yasal değil.

Başbakan memurlara sesleniyor,
"Tabii ki, yasal olmayan bir iş yapanlar neticesine de katlanırlar..."
Yok!
Pek öyle olmuyor!

Neticesine  katlananlar,
memur,
emekli,
sade vatandaş.
Devleti yıkma teşebbüsünde bulunduğu için fezlekesi olanlar bile   
yıllardır hiç bir neticeye katlanmadılar.