Nete dikkat edin!
Abone olNet'teki dolandırıcılık hikayelerine hergün bir yenisi ekleniyor. Kullanıcıların ise dikkatli olmaları gerekiyor.
Geçen hafta İstanbul’da yakalanan 10 kişilik şebekenin, internet
bankacılığı üzerinden 4,5 milyon YTL vurgun yaptığı ortaya çıktı.
Çete, internette kurbanlarının banka şifrelerini ele geçirip
inanılması zor yöntemlerle hesapları boşaltıyor, çalıntı paraların
izini kaybettiriyorlar, başka bir çete ise 150 milyara yat satan
kişiyi arayıp "Biz sana 300 milyar göndereceğiz, yarısını nakit
olarak geri ver" diyordu.
İnternet bankacılığını kullananların sayısıyla birlikte mağdurlar
da hızla artıyor. O kadar ki, internette buluşup kendilerine bir
site bile kurdular. Yaşadıkları soygunu, bankaların tavrını
www.sanalbankamagdurlari.com’da anlatıp, internet bankacılığı
kullanıcılarını uyarıyorlar. Site kurucusu Cem Polatoğlu "Başıma
geleni e-mail grubumda anlattım. Öyle çok mesaj aldım ki önce
mağdurlar için bir e-mail grubu, ardından web sitesi kurdum" diyor.
Siteye 650 ayrı vaka ulaştı. Dernekleşmeyi düşünen mağdurlar en çok
bankaların kullanıcıyı yeterince bilgilendirmemesinden şikayetçi:
"Bizi donanımı eksik otomobille tehlikeli bir yola saldılar. Kaza
yapınca, çukuru görseydiniz, diyorlar."
OLAY 1
CEM POLATOĞLU (Turizmci)
Geçmişte çok dolandırıldım ama bu olay beni yıktı Banka hesabım, 2
milyarın üzerindeki bütün EFT ve havalelerde cep telefonuma uyarı
gelecek şekilde ayarlanmıştı. 24 Nisan 2005’te cep telefonuma mesaj
geldi. Hemen internetten hesabımı kontrol etmek istedim. Siteye
defalarca girmeye çalıştım. Gariptir, sistem kilitlenmedi. Bankamı
arayıp durumu bildirdim. "Hesabınızdaki 74 milyar lirayı başka bir
bankanın Sarıyer şubesine havale etmişsiniz" dediler. 15 dakika
sonra arayıp "Paranız şimdi o bankanın İkitelli şubesinde" bilgisi
verildi. Derhal o şubenin müdürünü cep telefonundan aradım, paranın
bloke edilmesini istedim. Savcılığa başvurup şubeye faks çektirdim.
Paramı kurtardığımı düşünürken bankam aradı. Meğer para Sarıyer’de
ikiye bölünmüş, 41 milyarı bloke ettirdiğim hesaba, 33 milyarı
başka bankaya aktarılmış. Yine savcılığa gittim. Ama para çoktan
çekilmişti. Yapılan incelemede anlaşıldı ki, bilgisayarıma bir
keylogger programı atılmış. İnternette "sık kullanılanlar" listeme
bankamın giriş sitesinin taklidi eklenmiş. Buraya fark etmeden
şifremi girmişim. 26 senedir ticaret yapıyorum. Otelci, müşteri,
meslektaş dahil çok kişi bizi dolandırdı. Ama bu olay beni
hakikaten yıktı. Tüketici mahkemesinde dava açtım, sürüyor.
OLAY 2
NADİR KİPER AKSOY (İşadamı)
İnternet hesaplarımın kapalı olması gerekirdi Sadece TL hesabımın
internete açılması talimatı vermiştim. Döviz hesaplarımın
açılmasını asla istemedim. Bir gün bu bankadaki hesabıma girdiğimde
tüm paramın sıfırlandığını gördüm. Bankayı aradım, "Paranızı
çekmişsiniz" dediler. Diğer bankalardaki hesaplarıma baktım, birine
üç kere yanlış şifre girilmiş ve hesap kilitlenmişti. Bu bankadaki
hesabımda ise birçok işlem yapılmıştı. İnternete açtırmadığım
hesabımdan dövizlerim bozdurulmuş, tahvil alınmış, borsaya
girilmişti. Bir otomobil yedek parçacısından alışveriş yapılmak
istenmiş. Firmayı bulduk. Arayıp "Senden yedek parça alacağız, git
şu bankaya hesap aç" demişler. Ardından parayı hemen çekmesini
istemişler. 40 milyarın üzerinde param gitti. İki ay sonra firma
kapandı, sahibi kayboldu. Bankadan, internet bankacılığı talimatımı
göstermelerini istedim. Belgeye birisi el yazısıyla "Bütün hesaplar
internete açılmıştır" notunu eklemiş. Bunu görmüş olsam, asla
imzalamazdım. Şube müdürü çok nazikti, genel müdürlükte kimse
derdimi dinlemedi. "Yargı yolu açık, dilediğinizi yapın" dediler.
Olay şu anda yargıda.
OLAY 3
EYLEM EZGİ OKTAY (Moda Tasarımcısı)
Otomobil alacaktım, internetten havale yapmam gerekiyordu. Şifremi
üç kere denedim, hatada kilitlenmesi gerekirken kilitlenmedi de.
Hemen bankayı aradım. "C.G. isimli kişiye havale yaptınız mı" diye
sordular. Yapmadığımı söyledim. Öğrendim ki, birileri hesabıma
girmiş. Paralar Ankara ve İstanbul’daki hesaplara gidip gelmiş.
C.G’nin de olaydan haberi yok, çünkü onun da şifresi çalınmış.
Hesabımdaki 20 milyarın, 4 milyarı çekilmiş. Savcılığa başvurdum,
bankadan, işlem yapan kişilerin bilgisayarlarının IP numaralarını
istedim. 6 ay sonra polis IP numaralarından birinin bir işyerine,
diğerlerinin internet kafelere ait olduğunu bildirdi. Şubedekiler
"Çok üzüldüm, hay Allah nasıl olmuş, savcılığa başvurun" diyor.
Dava açtım.
HUKUKÇU GÖRÜŞÜ
ÖZGÜR ERALP (Ankara Barosu Bilişim Kurulu Başkanı)
İnternet bankacılığı dolandırıcılığı 2002’den beri hızla artıyor.
500’e yakın vaka var. Onlarca hukuk, ceza davası sürüyor. İlk
yıllarda bankalar 3-5 milyarlık vakaları "işletme zararı" kabul
ediyordu. Olaylar artınca, "Şifrenizi üçüncü kişilerle paylaştınız"
gerekçesiyle zarar tazmini taleplerini reddetmeye başladılar.
Dünyada her gün 30’dan fazla dolandırılıcılık yöntemi
geliştiriliyor. Tüm müşteriler buna karşı donanımlı olamaz.
İstanbul Ticaret Mahkemelerinden birinin müşteriyi 1/4 oranında
haklı bulan kararını Yargıtay onadı. Başka bir davada mahkeme 4/4
oranında müşteriyi haklı buldu; dosya Yargıtay’da. İzmir’deki bir
davada mahkeme bankayı tamamen haklı buldu, Yargıtay bunu da onadı.
Üç davada olaylar farklı gerçekleşmiş olabilir, yine de Yargıtay
bilirkişi raporları doğrultusunda, kusur sorumluluğuyla ilgili
farklı yorumlar getirmiş. Birkaç yıl içinde çelişkili kararlar
artacak, bu sorun masaya yatırılıp yeniden incelenecek.
MURAT LOSTAR (Galatasaray Üniversitesi, Bilişim Güvenliği Öğr.
Gör.)
Şifre ve kişisel bilgileri çaldırmanın en yaygın yöntemi "Pishing"
(sızdırma). Bankadan gönderilmiş gibi duran mesajlarla, kullanıcı
adı, parola, şifre öğrenilmeye çalışılıyor. Bu soruları
yanıtlamayın.
Virüs ve casus programlara karşı koruma programları ve güvenlik
duvarı (firewall) kullanın. Güvenli ADSL cihazı seçin. Koruma
programını sık sık güncelleyin.
Aynı parolayı, şifreyi birden fazla yerde kullanmayın. Kolay tahmin
edilir parola seçmeyin. Bilgisayar dosyalarına yazmayın.
İnternet kafelerden, güvenmediğiniz bilgisayarlardan sanal bankaya
girmeyin.