Netanyahu'dan Avrupa'ya: İki yüzlüsünüz!
Abone olİsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD'nin dünyanın büyük tepkisini çeken Kudüs kararını tanımayan Avrupa ülkelerine tepki göstererek iki yüzlüsünüz dedi.
İsrail Başbakanı, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasını eleştiren Avrupa ülkelerini eleştirdi.
Fransa'nın başkenti Paris ve Belçika'nın başkenti Brüksel'i ziyaret etmek için ülkeden ayrılmadan önce açıklama yapan Benyamin Netanyahu, "Avrupa'ya saygı duymakla birlikte onlardan gelen bir çifte standardı kabul etmeye hazır değilim. (Avrupa'dan) Başkan Trump'ın tarihi açıklamasını eleştiren sesler duyarken İsrail'e atılan roketleri ya da İsrail'e karşı yapılan korkunç kışkırtmaları kınayan açıklamalar duymadım." diye konuştu.
"BU İKİYÜZLÜLÜĞÜ KABUL ETMEYECEĞİM"
"Bu iki yüzlülüğü kabul etmeyeceğim." ifadelerini kullanan Netanyahu, ziyareti esnasında "İsrail hakkındaki doğruları korkmadan ve başı dik şekilde muhataplarına sunacağını" belirtti.
FRANSA VE AB, KUDÜS KARARINA KARŞI
Fransa ve Avrupa Birliği, Trump'ın "Kudüs'ü İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararına karşı çıkıyor.
Paris ziyareti esnasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya gelecek olan Netanyahu, Brüksel'de de Avrupalı dışişleri bakanlarıyla görüşmelerde bulunacak.
İSRAİL, KUDÜS'Ü 37 YILDIR BAŞKENTİ GİBİ KULLANIYOR
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı.
ABD HARİÇ HİÇBİR ÜLKE TANIMADI
BMGK kararı çerçevesinde ABD dahil uluslararası toplum, Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri, Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.
ABD, Trump'ın hamlesiyle Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan ilk ülke oldu.
Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etti.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.