Netanyahu ve Livni anlaşamadı

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından koalisyonu kurmakla görevlendirilen Likud Lideri Binyamin Netanyahu ile rakibi Kadima lideri Tzipi Livni, ilk görüşmelerinde koalisyon konusunda anlaşmaya varamadı, ancak iki lider, gelecek günlerde yeniden bir araya gelmek üzere sözleşti.

Dün gece yarısı Kudüs'te bir otelde bir araya gelen iki liderin iki saate yakın süren görüşmesinden sonra açıklama yapan Livni, iki parti arasında barış süreci ve Filistinlilerle görüşmeler konusunda derin farklılıklar bulunduğunu belirtti.

Livni, partisini muhalefette tutacağını ifade ederken, "Netanyahu yeniden görüşmek istedi, ben de kabul ettim. Bana göre bu toplantı bir şey değiştirmedi" dedi.

Netanyahu da İsrail devletinin karşı karşıya bulunduğu zorlukların ışığında, gelecek günlerde bir ulusal birlik hükümeti doğrultusunda çaba göstereceğini kaydetti, bunun yapılması gereken ve halkın da isteği olduğunu tekrarladı.

Likud lideri, Livni ile arasındaki anlaşmazlıklara ilişkin olarak da "Çeşitli konulardaki boşlukları doldurabiliriz. Ortak bir yol bulmak gerekli ve mümkündür" diye konuştu.

Netanyahu, halkın birlik hükümeti istediğini tekrarlayarak, Kadima ve İşçi partileri liderleriyle görüşmelerinde bir yol bulacağı umudunu dile getirdi.

Bunları söylemesine rağmen, Netanyahu'nun daha sonra yardımcılarına görüşmeyle ilgili olarak "Kadima'nın Likud başkanlığında bir koalisyona katılmayacağı kanısında olduğunu ve görüşmeden bir şey çıkmadığını" ifade ettiği söyleniyor.

Siyasi yorumcular, Netanyahu'nun Livni'ye böyle bir koalisyon içinde "tam ortaklık" önereceğini belirtiyor. Bu kapsamda, Kadima'ya savunma, dışişleri ve maliye gibi önde gelen üç bakanlığın verilmesi bekleniyor.

Livni, Netanyahu ile yaptığı görüşmeden önce, partisinin sadece koalisyona katılmak için barışa yönelik ilkelerinde uzlaşmaya gitmeyeceğini ifade etmişti. Livni, bu takdirde seçmenlerinin güvenine ihanet etmiş olacaklarını dile getirmişti. Kadima partisi de yaptığı açıklamayla partinin barış ve iç konulara bakış yolundaki ilkelerinin kabulünün, herhangi bir birlik hükümetine katılım için ön şart olduğunu vurgulamıştı.