Neşter davasında dolarlı adalet!
Abone olHafta sonu tatili olmasına rağmen mahkumlar kefalet bedeli olan 100'er bin doları yatırıp tahliye oldular.
Neşter sanıkları hafta sonu olmasına rağmen kişi başı 100'er bin
dolar kefaleti yatırıp cezaevinden çıktılar. Cuma geceyarısından
sonra alınan bu karar, haftasonu tatiline rağmen, sanıkların 100'er
bin doları dün öğle saatlerine kadar ödeyip tahliye olmalarını
sağladı. Neşter sanıkları, Ankara 2 No'lu DGM'de 16 saat süren
rekor duruşmanın geceyarısı 02.00'de bitmesi ve mahkemenin 100 bin
dolar gibi yüksek bir kefalet belirlemesine rağmen, parayı ödeyip
tahliye oldu. Uzun süredir Türkiye gündemini meşgul eden ‘Neşter
Operasyonu’nun ilk duruşması önceki gün başladı. Sabah saat
10.00'da başlayan duruşma, geceyarısı 02.00'de bitti. Mahkeme,
sanıkların 100 bin dolar kefalet ödemeleri halinde tutukluluk
hallerinin sona erdirilebileceği yönünde karar verdi. Tatil günleri
dışında Maliye Veznesi'ne yatırılan kefaletler, Neşter duruşmasının
geceyarısı 02.00'de sona ermesi ve tatil gününe denk gelmesi
nedeniyle ‘adliye emanet memurluğu’na ödendi. Duruşmadan sonra
adliye emanetine giden sanık yakınları ve avukatlar, sanık başına
100'er bin dolar ödeyerek, sanıkların iki gün daha tutuklu
kalmasını engelledi. Bu arada, sanık yakınlarının ve avukatların,
kefalet ile tahliye kararına yönelik hazırlıklı oldukları, adam
başı 100 bin dolar kefaletin haftasonu olmasına rağmen dün öğle
saatlerine kadar temin edilip ödenmesiyle anlaşıldı. 800 BİN DOLARA
ÖZGÜRLÜK Ankara 2 No'lu DGM ilk duruşmada, tutuklu sanıklar
işadamları İbrahim Erdoğan, Kemer Country'nin sahibi Mehmet Nazif
Edin, Cezmi Mutlu, İsmail Uğur, Mert Aygen ve Fahri Örküp ile KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın da doktoru olan kardiyolog Prof. Dr.
Derviş Oral ve doktor Mehmet Metin'in 100'er bin dolar kefaletle
tahliyelerine karar verdi. Sanıklardan SSK eski Genel Müdür
Yardımcısı Ertan Rifat Telhan ise ‘suçunun niteliği ve tutuklu
kaldığı süre’ dikkate alınarak, kefaletsiz tahliye oldu. DGM,
kararla birlikte tahliye edilen sanıklara yurtdışına çıkış yasağı
koydu. Sanık yakınları 800 bin dolarlık rekor kefaletle tahliye
kararını alkışlayarak, sevinç gösterisi yaptılar. Mahkeme,
duruşmaya katılan 28'i tutuksuz yargılanan 37 sanığın tamamının
ifadesini aldı. Sanıklar, savunmalarında, çıkar amaçlı suç örgütüne
üye oldukları, rüşvet alıp verdikleri, tıbbi malzeme satışından
kaçındıkları ve ihaleye fesat karıştırdıkları yönündeki suçlamaları
tümüyle reddettiler. İddianamede, 59 kişi hakkında, 1 yıl ile 64.5
yıl arasında değişen ağır hapisleri talep ediliyor. Sanık
avukatları bunun ‘özel bir uygulama olmadığını’, hafta sonuna gelen
tüm kelafetle tahliyelerde yapıldığını savundu. Sanık avukatları,
‘‘Aksi halde, DGM'nin tahliye kararı vermesine rağmen
müvekkillerimiz haksız şekilde cezaevinde tutulurlardı. Haksız
tutuklama yaşanırdı. Müvekkillerimizin maddi durumu iyi. Kefalet
ücretini rahatlıkla ödeyebildiler’’ dedi. Okuyan 25 Temmuz'da
tanıklık yapacak Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar
Okuyan'ın da aralarında bulunduğu 23 kişi ise 25 Temmuz'da
yapılacak ikinci duruşmada tanık olarak dinlenecek. DGM, eski SSK
Genel Müdürü Cahit Pekyardım ve Ferhan Özmen'in bir sonraki
duruşmaya celplerine karar verdi. İkinci duruşmada, suç duyurusunda
bulunup soruşturmayı açtıran Okuyan'ın çok önemli açıklamalar
yapacağı belirtiliyor. Hatalar zinciri benim omuzlarıma yükleniyor
SSK eski Genel Müdür Yardımcısı Ertan Rifat Telhan savunmasında
dönemin Bakanı Yaşar Okuyan'ı suçladı. Telhan, genel müdür
yardımcılığına 2001 yılının Haziran ayında atandığını ve 18 ay
görevde kaldığını söyledi. Stent fiyatlarının düşmesinde kendi
payının olduğunu ifade eden Telhan, ‘‘1990'lardan beri gelen
hatalar silsilesi omuzlarıma yüklenmek isteniyor’’ diye konuştu.
Eski vekil ‘ucuza satmamış’ Duruşmada, SSK Genel Müdür Yardımcısı
Aziz Demirhan Atasoy, suçlamaları reddetti ve devletin menfaati
için çalıştığını söyledi. Atasoy, ‘‘eski milletvekili Yaşar
Albayrak, ‘Ortopedi malzemelerini yüzde 30 indirimle satmam bir
şeyler yapın' dedi. Ben de kendisine bunun mümkün olmadığını
ilettim. Albayrak, 2000 yılında benimle 15 kez görüştü. Daha sonra
dönemin bakanı beni aradı ve ‘Albayrak'ı gönderiyorum. Bir sorunu
varmış, dinleyin' dedi’’ diye konuştu.