Neresiyle güleceğini bilemiyor

"Antalya Film Festivali'nde Eşref Kolçak'ın kibar bir şekilde söylediği ve kibar tabiriyle 'beyinsizler' olarak ifade ettiği bir takım insanların hazırladığı yasalarda oyuncuların yer almıyor olması, bir kere bizim zaten birincil problemimiz. Telif hakları yasaları... Bundan madur olan bir Yeşilçam tayfası var, onun arkasından biz geliyoruz" diyerek isyanını dile getiren Janset, bunun oturmaması halinde oyuncu arkadaşlarının refah içinde yaşamasının mümkün olmadığını dile getirdi.

Ekonomik krizi nedeniyle dizilerin sürelerinin 45 dakikaya indirileceğini ve bütçelerinin de yarı yarıya düşürüleceğini vurgulayan Janset, bu duruma tepkisini şu sözlerle anlattı:

"Şunun özellikle altını çizmek istiyorum, gerçekten hani artık neremle güleceğimi bilmiyorum. Şimdi diziler 45 dakikaya inmiş. Türkiye'de bu çok meşhur, 'İlk biz yaptık bunu. Türkiye'de ilk 45 dakikalık diziyi biz yapıyoruz'... Şimdi artık bazı şeyler var, gerçekten tirajı komik olmaya başladı. Bu saatten sonra 45 dakikalık bir dizi yapıyor olmanın bir marifeti yok. Bu zaten normalde yapılması gereken bir şey, şöyle bir durum var. 4 sene önce yarım elmayı yaptığımda 45 dakika yapıyordum. Aradan 4 sene geçti. Diziler 90 dakikaya ulaştı. Bütçeler 2'ye çıkmadı, bütçeler aynı. Şimdi kanallar bize lütfediyorlar ki 90 dakikadan 45 dakikaya inecekler, ama bütçeyi de yarıya indireceklermiş. Şimdi ben burada gerçekten hani kulaklarımla gülmek istiyorum. Süreyi 45'e indireceksiniz, fiyatı da ikiye çıkaracaksınız; çünkü bu ancak bu mantıkla düzelebilecek bir şey. Çünkü kimseyi kandırmayalım oyuncuya para vermediğiniz sürece, tekniğe para vermediğiniz sürece senaryoya para ve emek, zaman vermediğiniz sürece biz bunları sürekli konuşuyor olacağız."

Oyuncu arkadaşlarına da tepki gösteren Janset, bu durumun oyuncuların yaklaşımlarından da kaynakladığını vurgulayarak, tepkisini şu sözlerle ifade etti:

"Oyuncuların hepsi perişan. Şöyle bir durum da var aslında, bu birazcık oyunculardan da kaynaklanıyor. Çünkü kıymetlerini bilmemişler, kıymetlerini bildirmemişler, zamanında yapılan kanunsuz işlere göz yummuşlar. Olay buraya kadar gelmiş. Herkes hatır satır niyetiyle kimse kimseye derdini söyleyemiyor. Herkes diyor ki, 'Ben bölüm başına şu kadar alacağıma bakarım, arkadan gelene ne olursa olsun. Bu zihniyet bugüne kadar böyle oluyordu ve sektörün ne halde olduğunu görüyoruz. Böyle giderse bu sektör böyle gitmeye devam edecek."

televizyon gazetesi