Nereden geldi bu kadar döviz?
Abone olBaşbakan Yardımcısı Şener, "Türkiye'deki sorun döviz kıtlığı değil döviz bolluğu" dedi.
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, cari işlemler açığındaki
büyümeye rağmen Türkiye'ye sermaye akışında bir sorunun olmadığını,
sermaye girişinin yüksek seyrettiğini belirterek, "Bu boyutuyla
Türkiye'deki sorunun döviz kıtlığı değil döviz bolluğu olduğunu
rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.
Şener, TÜSİAD'ın ODTÜ Kültür Merkezi' nde düzenlenen 3'ncü
Girişimci Kongresi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şener,
cari işlemler açığıyla ilgili bir soru üzerine önceki yıllara göre
2004-2005 yıllarında cari işlemler açığının yüksek gerçekleştiğini
hatırlatarak bunun AB sürecinde diğer
ülkelerin de yaşadığını dünyada da bir çok ülkenin yüksek cari
açıkla yoluna devam ettiğini belirtti. Şener, "Ancak bu cari açığın
finansman tablosuna baktığımızda Türkiye'ye önemli bir sermaye
girişi olduğunu görüyoruz. 2005'de 22.8 milyar dolar cari açık var.
Ancak Türkiye'ye giren sermaye miktarı 44.4 milyar dolar oldu"
dedi.
Sermaye girişinin yüzde 57'sinin doğrudan yatırım ve diğer uzun
vadeli sermaye girişinden kaynaklandığını belirten Şener, şunları
söyledi: "Demek ki doğrudan yatırım ve uzun vadeli sermaye girişi
olarak Türkiye'ye gelen para miktarı, 2005 itibariyle 25 milyar
doların üzerindedir. Cari açığın 22.8 milyar dolar olduğu bir
yıldaki finansman tablosunun değerlendirmesi bu. Bu yıl da
yüksek miktarda sermaye girişinin devam ettiğini görüyoruz.
Hatta giren sermayedeki kalite değişimiyle bağlantılı bazı önemli
değişiklikler de oldu. İlk 2 ayida Türkiye'ye gelen sermayenin
yüzde 75'i ya doğrudan yatırım olarak geldi ya da uzun vadeli para
olarak girdi. Sermaye akışında bir sorunun olmadığını, sermaye
girişinin yüksek olduğunu görüyoruz. Bu
boyutuyla Türkiye'deki sorunun döviz kıtlığı değil döviz bolluğu
olduğunu söyleyebiliriz."
Daha önce 20 yılda Türkiye'ye giren yat ırımın artık bir yılda
Türkiye'ye girdiğini belirten Şener, "Bu değişim, bu değişime bağlı
yeni denge noktasını dikkate almak ve ekonomiyi buna göre
yorumlamak gerekir" dedi.
Şener, Cumhurbaşkanı Sezer'in Durmuş Yılmaz'ın Merkez Bankası
Başkanlığına atamasını onaylayarak "hükümete türbanla ilgili mesaj
verdiği" yorumlarının hatırlatılması üzerine "Olaylar basının da
siyasetin de yakından takip ettiği şekilde gelişiyor. Dolayısıyla
ortaya çıkan durumun sonucunu herkes kendine gööre yorumlayabilir.
Ama ben yeni bir yorum katmak
istemiyorum" diye konuştu.
DOKUZUNCU PLAN VE DALGALI KUR
Başbakan Yardımcısı Şener, 9'unu Kalkınma Planı hazırlıklarıyla
ilgili bir soruyu yanıtlarken de 2007-2013 yıllarını kapsayacak
olan planın özel ihtisas komisyonu bünyesindeki çalışmalarının
tamamlandığını, bu çalışma sonucu
hazırlanan taslağın DPT'ye verildiğini bildirdi. Şener, taslağın
pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini ve stratejinin
müzakere edileceğini açıkladı.
Mayıs ayının başında tamamı Bakanlar Kurulu'nda görüşülerek TBMM'ye
gönderilecek olan Planın önce Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sonra da
Genel Kurul'da ele alınacağını hatırlatan 9'uncu Kalkınma Planı'nın
taslak metninde dalgali kur rejiminin plan döneminde (2007-2013)
devam etmesinin
önerildiğini belirtti.